Lüksemburg'da düzenlenen Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesinde açıklama yapan Karins, Rusya-Ukrayna Savaşı'na odaklanmaya devam ettiklerini ifade etti.
Karins, Rusya'nın sivil altyapıya yönelik saldırılarını sürdürdüğünü, Ukrayna'nın askeri ve mali açıdan AB'nin yardımına ihtiyacı olduğunu kaydetti.
İsrail ve Filistin çatışmasına da değinen Karins, son günlerde yaşananların çok rahatsız edici bir durum olduğunu dile getirdi.
Karins, şöyle devam etti:
"Bu konuda üç ana nokta var. Birincisi İsrail'e tam destek. İsrail egemen bir devlettir ve kendini savunma hakkına sahiptir, hatta kendini savunma yükümlülüğü vardır. İkincisi, İsrail'e yönelik acımasız saldırı gerçekleştiren Hamas'ın tamamen kınanması. Tüm rehinelerin derhal serbest bırakılması gerekiyor. Üçüncüsü İsrailli dostlarımıza Hamas'ın Gazze'den kökünü kazımaya çalışırken insani durumu da göz önünde bulundurmaları gerektiği mesajını vermek istiyorum. Yani Hamas'ın peşinden gidin, evet ama insani durumu da göz önünde bulundurun. Tüm Filistinliler Hamas'a yakın değil. Tüm Filistinliler terörist değil ama bu terörizmle mücadele ihtiyacını azaltmıyor."
Karins, Avrupa'nın açık şekilde İsrail'i desteklediğinin altını çizerek, "Avrupa'nın İsrail'i desteklediğini ve Filistinli sivillerin yaşamları ve refahları konusunda endişe duyduğunu söylemek bir çelişki değildir çünkü Filistinlilerin hepsi Hamas değildir." ifadesini kullandı.
Orta Doğu'da İsrail ve Filistin arasında çok zor bir durumun yaşandığına dikkati çeken Karins, "Durumu yatıştırmak için Avrupa olarak iki devletli çözüme doğru ilerlememiz gerektiğine inanıyorum. Nihayetinde iki ülkenin yan yana, herkesin kendi egemen devletinde yaşaması kalıcı ve güvence altına alınmış bir barışa sahip olmanın tek yolu budur." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail-Filistin çatışmasıHamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 306'sı asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 1873'ü çocuk, 1023'ü kadın olmak üzere 4 bin 700 kişinin öldüğünü, 14 bin 245 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 90 Filistinlinin öldüğü belirtilmişti.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 18 gazeteci yaşamını yitirmişti.
İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 24 Hizbullah üyesi ile biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetmişti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirmişti.