Lafla peynir gemisi yürümez! İcraat lazım..

İki kelimelik deyimle anlattığımız bir olayın insanların aklında ve ikna edilişlerinde daha etkili olmasının sebebini merak ettiniz mi? Ya da her deyimin aslında bir hikayesinin olduğunu… İşte peynir gemisi yürümez deyiminin hikayesi..

Haber: Betül Genç

Rivayete göre bir zamanlar İstanbul’da Edirneli Aksi Yusuf adında bir tüccar varmış. Peynir ticareti yapan bu tüccar Trakya’dan aldığı peynirleri fiyat durumuna göre İstanbul ya da İzmir’de satıyormuş.

Malını gemilerle taşıtan tüccar navlun parasını peşin vermek istemediğinden her seferinde gemi kaptanlarını oyalayıp;

"Hele peynirler sağ salim varsın, istediğin parayı fazla fazla veririm" diye vaatlerde bulunurmuş...

Madrabaz ve cimri olan bu tüccarın vaatlerine birkaç kez aldanan gemi kaptanlarından birisi, peynirleri yükleyip İzmir'e doğru yola çıkmak üzere iken diklenmiş;

“Efendi tayfalarıma para ödeyeceğim. Geminin kalkması için masraflarım var. Navlunu peşin ödemezsen Sarayburnu'nu bile dönmem!" diye diretmiş.

Aksi Yusuf her zamanki gibi;

"Hele peynirler salimen varsın..." demeye başlar başlamaz gemi kaptanı;

"Efendi, lafla peynir gemisi yürümez, buna kömür lazım, yağ lazım!.." demiş.

Aksi Yusuf, parayı ödemiş… Ödemiş ödemesine de, o gün akşama kadar şu cümleyi sayıklayıp durmuş;

"Lafla peynir gemisi yürümez"

"Lafla peynir gemisi yürümez, lafla peynir gemisi yürümez ha!.."

Daha sonra bu söz "yaparım, ederim" deyip de hiçbir şey yapmayanlar için kullanılan bir deyim olarak bugüne kadar gelmiş...

Günümüzde de artarak devam eden bütün modern "Aksi Yusuflar"a selam olsun...