Bağcılar Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Kültür Sanat Merkezinde düzenlenen 'Adanmış Ömürler Programı'nın bu ay ki konuğu ilahiyatçı- yazar Mehmet Yahya Kutluoğlu oldu. Hafızlığı babasından öğrendiğini anlatan Kutluoğlu, Emniyet Müdürlüğünde pasaport işlemlerini yürüten komiserin tavsiyesi üzerine Mısır'a gitmeyerek eğitimine Türkiye'de devam ettiğini kaydetti. Babasının bilgili bir alim olduğunu kaydeden Kutluoğlu, onun da isteğiyle imam hatip okuluna kaydolduğunu anlattı. Celaleddin Ökten'in hocaları olduğunu da kaydeden Kutluoğlu, "Celal Hoca, birinci sınıftan yedinci sınıfa kadar Arapça derslerimize girdi. Sonra Yüksek İslam enstitüsü açıldı. Orada da bize iki yıl ilmi kelam dersi okuttu" diye konuştu.
İmam hatip okullarının açılmasında Ökten'in ve Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri'nin önemli katkıları olduğunu vurgulayan Kutluoğlu, "İkisinin de becerisi ve bu okulların açılmasındaki samimiyeti büyüktür" dedi.
"Yüksek İslam Enstitülerini açma şerefi Tevfik İleri'ye aittir"
Hükümette değişiklik olunca İleri'nin Bayındırlık Bakanlığına geçmesinin ardından talim terbiye kurulunun "Kur'an-ı Kerim yeni harflerle okutulacak" diye yazı gönderdiğini de anlatan Kutluoğlu, müfettişlerin gönderildiğini anlattı. Kutluoğlu, "Bunu kabul etmeyen Celal Hoca'yı müdürlükten aldılar" dedi.
İmam hatip okuluna 270 kişiyle başladıklarını 40 kişi olarak mezun olduklarını da kaydeden Kutluoğlu, Adnan Menderes'in yüksek okul açacaklarını söylediğini belirtti. Bugünkü ÖNDER'i kurduklarını kaydeden Kutluoğlu, Yüksek İslam Enstitüsünün açılması için verdikleri mücadeleyi anlattı. Kutluoğlu, şöyle konuştu:
"Askerde olduğumuz dönemde, Milli Eğitim Bakanı Celal Yardımcı, bir görevle yurt dışına gönderildi. Tevfik İleri'ye de Milli Eğitim Bakanlığına vekalet etme görevi verdiler. Yetki onda olduğu için yüksek İslam Enstitülerini açılmasını onayladı. İmam hatip okulları ve Yüksek İslam Enstitülerini açma şerefi Tevfik İleri'ye aittir" şeklinde konuştu.
"Kutluoğlu duygulandı"
Hatıralarını paylaşırken duygulanan Kutluoğlu, cebinden çıkardığı üç pasoyu davetlilere gösterdi. Hepsini 1955'ten bu yana sakladıklarını kaydeden Kutluoğlu, "Bunlar, imam hatip okullarına yapılan zulmün belgeleridir. Bize, paso bile vermediler. Bu pasoları okul açıldıktan 40 gün sonra verdiler. Yalnız tramvaya binebiliyorduk. Otobüse binemezdik. Oysa hemen yanımızdaki Vefa Lisesinin hocaları bizi de okutuyordu, onların kitaplarının aynısını okuyorduk. Bize zulüm yapıldı. 1,5 yıl sonra otobüse binme pasosu verildi. O da yalnızca ev ile okul arasında kullanmak şartıyla" ifadelerinde bulundu.