Ümeyr bin Şuyyim bin Amr Arslan Yabgu bin Kutalmış (Kutalmış bey), amcaoğlu Tuğrul beye isyan etmiş ve oğlu Süleyman Şah'ın Selçuklu devletini kurarak dünyaya nam salmıştır. Kutalmış beyin hocası ayrıca kayınpederi olan Türkmen Danişmend Ali Tayludur. Kutalmış beyin çok hareketli hayatını okumak için haberimize bakın. Kutalmış bey kimdir? İsyanına kadarki siyasi yaşamı nasıldı? Detaylar haberimizde.
Kutalmış tam adıyla Ümeyr bin Şuyyim bin Amr Arslan Yabgu bin Kutalmış' (Arap alfabesiyle: قتلمش) (ö. 7 Aralık 1063[1]) Babası Arslan Yabgu'dur. Selçuklu sultanı Tuğrul Bey'in amcaoğludur. Kendisi sonradan Tuğrul Bey'e isyan etmiştir. Oğlu Kutalmışoğlu Süleyman Şah Türkiye Selçuklu Devleti'ni kurmuştur.
"Mutluluk almış", bunun yanında "mübarek, uğurlu" manasında bir isim olan Kutalmış, kaynaklardaki yazılışlarına göre "Kutulmuş, Kutlamış" gibi şekillerde de okunabilmektedir.
İsyanına kadarki siyasi yaşamı
Gaznelilerin o dönemki hükümdarı Gazneli Mahmut'un yakalattığı Kutalmış, babası Arslan Yabgu ve beraberindekilerle birlikte Hindistan'daki Kalincar Kalesi'ne hapsedilir. Kutalmış, bir yolunu bulup Kalincar Kalesi'nden kaçarak Buhara'ya döner ve babasını kurtarmak için emrindeki Oğuzlarla harekete geçer. Yedi yıl sürecek olan bu çabaların başarısız olup Arslan Yabgu'nun zindandaki ölümü üzerine Kutalmış, amcazadeleri Tuğrul Bey ve Çağrı Bey'lerle işbirliği yapma yoluna gider.
1040 yılındaki Dandanakan Savaşı'ndan sonra Bizanslıların Arrân'daki Debil şehrine yaptıkları saldırıyı geri püskürten Kutalmış, ertesi yıl Şeddadoğulları'na ait Gence şehrini kuşatmasına rağmen alamaz. 1045 yılında Divin üzerine sefer düzenleyen Bizans ordusunu Divin Muharebesinde yenilgiye uğrattı.
1048 yılında, Tuğrul Bey, Kutalmış'ı ve bir diğer amcası olan Yusuf Yinal'in oğlu olan İbrahim Yınal'ı Bizans'la savaşmaya gönderir. Selçuklu kuvvetleriyle Kailkala'yı (Erzurum)'u alıp yağmaladıktan sonra, Pasinler Ovası'nda Bizans kuvvetleriyle çatışmaya girilip; galip ayrılınır. Bunun yanında Pasinler Savaşı'nda esir alınan Gürcü Kralı Liparit'in serbest bırakılması, Konstantinapol'de yıkık bir caminin onarılması ve burada Tuğrul Bey adına hutbe okutulması şartına bağlanır.
Hicri 447 (1055) yılı geldiğinde Tuğrul Bey'in halife tarafından Bağdat'a davetine icap etmek üzere giderken yanında Kutalmış da bulunur. Bu esnada, Bağdat'ın kontrolüne hakim olan Büveyhilerin Türk asıllı kumandanı ve şehrin askeri valisi Arslan el-Besasiri, emrindeki Türk kuvvetiyle şehri terk ederek Selçuklu hakimiyetindeki Musul kentine doğru harekete geçer. Bunun üzerine Tuğrul Bey, Musul Emiri Kureyş'in kuvvetlerini desteklemek üzere Kutalmış'ı bölgeye gönderir. Kutalmış, Kureyş ile buluşup Arslan el-Besasiri'nin üzerine yürüse de; başarılı olamaz. Bunun üzerine, Tuğrul Bey, Musul'a gelir ve Kutalmış'ı yanına alıp, Bağdat'a geri döner.
İsyanı
1061 yılı geldiğinde ise kaynakların belirtmediği bir sebep yüzünden Kutalmış, Tuğrul Bey'e isyan etmiştir. İsyanın sebebi olarak Tuğrul Bey'in evlenmiş olduğu Çağrı Bey'in dul kalan eşinden olan oğlu Süleyman'ı veliaht ilan etmesi gösterilebilir. Bunun nedeni olarak, Kutalmış, babasının diğer kardeşlerinden yaşça daha büyük olduğunu ve Gaznelilerin eline düşmeden evvel Oğuzların başında babası bulunduğu için tahtın kendi hakkı olduğunu belirtmekteydi. Tuğrul Bey, Kutalmış'ın üzerine asker gönderdiyse de mağlup olur. Bunun üzerine Kutalmış'ın kaldığı kaleyi bizzat kuşatır; fakat bunun da başarısız olması karşısında Vezir Amidülmülk el-Kündüri'yi görevlendirir. Bir süre sonra barış görüşmeleri başlar ve Kutalmış çeşitli şartlar öne sürer:
Sultan kendisine bir kötülük yapmayacağına dair talak üzerine yemin edecek Ayaklanmasından ötürü kendisinden tazminat istenmeyecek Süleyman’ın kız kardeşiyle evlenme isteğine karşı çıkılmayacak Yönetimine çok gelirli bir vilayet verilecekti. Bu şartlardan üçünün kabul edilmesine rağmen, talak üzerine yeminin Sultan'a kimse tarafından söylenmeye cesaret edilemeyeceği belirtilir. Kutalmış'ın bu madde üzerinde ısrarcı tutumu müzakerelerin kesilmesine neden olur. Akabinde Tuğrul Bey, Amidülmülk kuşatmayı sürdürürken Rey kentinde 1063'te vefat eder.
Tuğrul Bey'in ölümü sonucunda Vezir Amidülmülk el-Kündüri başkente geri döner. Bu esnada Kutalmış kaleden ayrılarak Hemedan-Rey kentleri arasında yaşayan Türkmenlerin yanına giderek onların büyük bir kısmını hizmetine alır. Aynı zamanda Kutalmış'ın kardeşi Resul Tegin de ona katılır ve kendisini Rey üzerine yürümeye teşvik eder. Nihayetinde Kutalmış 50.000 kişilik bir orduyla Rey üzerine harekete başlar. Vezir Amidülmülk, bu zaman sırasında Alp Arslan'ın da saltanı ele geçirmek için Rey'e doğru hareket etmekte olduğunu duyunca; şehirde Süleyman yerine Alp Arslan adına hutbe okutmaya karar verir.
Vezir Amidülmülk'ün Kutalmış üzerine gönderdiği bir ordu, bu esnada başarısızca savaşı kaybeder. 1063 yılının Kasım ayında Rey'i kuşatmaya alan Kutalmış, Alp Arslan'ın öncü kumandanı Hacip Erdem'in Damgan'a ulaştığını öğrenince şehrin önünde ayrılır ve Damgan'a doğru harekete geçmeye başlar. Kutalmış, bu yolculuk sırasında Dihinemek denilen bir mevkide kuvvetlerini dağıtır ve falcıların savaş gününü uğursuz bulmaları nedeniyle birkaç on kilometre uzaklığa kadar gelmiş olan Alparslan'ın yolunu kesmek için akarsuların yönünü Alp Arslan'ın yolu üstündeki çorak bir tuz vadisine çevirir. Amacı burayı bir bataklık haline getirip Alp Arslan'ın kuvvetlerinin üzerine gelmesini engellemek olmuşsa da, Kutalmış umduğunu bulamaz. Bataklığı geçen Alp Arslan'ın ordusu Kutalmış'ın ordusuyla karşılaşır. Kutalmış’ın ordusunun yenilgi almasının yanında, Kutalmış'ın kardeşi Resul Tegin ve oğlu Süleyman Şah, kumandanlarıyla beraber esir alınır. Kurtulan Kutalmış, savaş alanında dağılan ordusundan geriye kalanları mevzilerine çekmeye çalışırken bir rivayete göre kayalık bir bölgede atından düşerek öldü.
Bütün bu olanların ardından Alparslan Kutalmış'ın ölümüne çok üzülerek ağlar ve onun için matem tutar. Kutalmış'ın naaşı Rey kentine getirilerek 1063 yılının Aralık ayında Tuğrul Bey'in türbesine gömülür.
Dünya görüşü
Kutalmış'ın hocası olan kişi Selçuklu ailesinin muallimi olarak nitelendirilen Türkmen Danişmend Ali Taylu'dur. Aslen Buharalı olan bu Türkmen aynı zamanda Kutalmış Bey'in kayınpederidir.
Süryani tarihçi Ebu'l'Ferec, Danişmend Ali Taylu'nun oğlu ve Danişmentliler'nin kurucusu Melik Ahmed Gazi'den Anadolu Selçuklu Devleti kurucusu Süleyman Şah'ın dayısı diye söz ederken bu gerçeği dile getirmiş gözükmektedir.
Yukarıdaki isme ek olarak, Kutalmış Bey ile Vezir Kündürî arasındaki ilişkinin beraberce düşünülmesi Kutalmış Bey'in yaşam görüşü ve dini inançları hakkında yorum getirilmesine imkân tanır. Kutalmış Bey, Kündürî gibi Mutezile mezhebindendir.
Kaynakça
Mikail Bayram (Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi). Türkiye Selçukluları Döneminde Bilimsel Ortam ve Ahiliğin Doğuşuna Etkisi neşr. Ekber Feyyaz (Tahran 1371). Beyhakı Tarihi s. 641 ve 660. Terc. Ömer Rıza Doğrul (Ankara 1950). Ebü'I-Ferec Tarihi I, 331-332. Arap tarihçilerinden Bağdatlı İbn Hamdun'da bu bilgiyi teyit etmektedir. Bkz. Topkapı Krp (III Ahmed). Tevarihü's-sinîn. nr. 2981, yp. 156a el-Kamil fi't-tarih. X, 36-37. Faruk Sümer. Kutalmış Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Meydan Larousse. Kutami