Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın bir gazete mülakatında Türkiye'ye yönelik ifadeleri hakkındaki soruya yazılı cevap verdi.
Aksoy, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın bir gazetede bugün yayımlanan mülakatında Türkiye'ye ilişkin iddia ve beyanlarının asılsız olduğunu vurguladı.
"İstikşafi görüşmeler 2016’da Yunanistan’ın talebi üzerine durdurulmuştur. Bunun Türkiye’den kaynaklandığı iddiası kamuoyunu yanıltmaya matuftur. Aynı şekilde istikşafi görüşmelerde tek bir meselenin ele alındığı iddiası da gerçeği yansıtmamaktadır. Bu görüşmelerin amacı, iki ülke arasında birbirleriyle bağlantılı tüm meselelerin çözüme kavuşturulmasıdır." değerlendirmesinde bulunan Aksoy, diğer taraftan, Maraş sahil şeridini halka açanın Türkiye değil, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) hükümetinin olduğunu belirtti.
Aksoy, Yunan-Rum ikilisinin bu adımı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarının ihlali olarak nitelendirmesi ve burada denize giren insanların uluslararası güvenliği tehdit ettiği iddiasının ciddiyetten uzak ve gülünç olduğunu aktardı.
Yunanistan’ın Ege ve Doğu Akdeniz’deki meselelerini Türkiye ile samimi bir diyalogla çözmek yerine, Avrupa Birliği'ni (AB) Türkiye’ye karşı koz olarak kullanmaya çalışmasının sonuç vermeyecek bir çaba olduğunu vurgulayan Aksoy, Yunanistan'ın tehdit ve şantaj dilinin işe yaramayacağını artık anlamış olması gerektiğini belirtti. Aksoy, şunları kaydetti:
"Yunanistan’ın bir yandan bizimle diyaloğa hazır olduğunu söylerken diğer yandan gerginliği artırıcı eylem ve faaliyetlerde bulunmaya devam etmesi ise samimiyetsizlik örneğidir. Nitekim, ülkemizin 28 Ekim'de Ege Denizi’nde icra edeceğini duyurduğu ve Bakan Dendias tarafından eleştiri konusu yapılan tatbikat, Yunanistan’ın 1988 Atina mutabakatına aykırı olarak evvelce 29 Ekim'de yapacağını duyurduğu tatbikata cevap niteliğindedir. Yunanistan’ın ikazlarımıza rağmen milli günümüzde tatbikat düzenlemesi iyi niyetten yoksun bir yaklaşımdır. Ülkemiz Ege ve Akdeniz’de hem kendi haklarını hem de Kıbrıs Türklerinin haklarını kararlılıkla korumaya devam edecektir."