Kurumsal Gelişmeler

Demokratikleşme ve insan hakları odaklı bir yaklaşımla Türkiye'de yaşanan gelişmeleri masaya yatıran Milat, 10 yıl içinde devrim niteliğinde gerçekleştirilen reformları yazmaya devam ediyor. İşte yazı dizimizin 4. bölümü:
ASLAN DEĞİRMENCİ

Türkiye'de insan hakları standartlarının uygulanmasında son dönemde kaydedilen gelişmeler

-İnsan Hakları Daire Başkanlığı-

İnsan Hakları Daire Başkanlığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde devam eden davaları takip etmek ve özellikle Dışişleri Bakanlığı ile işbirliği halinde Mahkeme tarafından verilen kararların tam ve etkili şekilde icra edilmesi suretiyle insan hakları ihlallerini önlemek amacıyla Adalet Bakanlığı bünyesinde kuruldu.

-Türkiye İnsan Hakları Kurumu-

Birleşmiş Milletler Sözleşmesi doğrultusunda bağımsız bir kurum olarak Türkiye İnsan Hakları Kurumu Haziran 2012'de kuruldu. Kurumun kısa süre önce atanan üyeleri arasında sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, sosyal ve meslek kuruluşları üyelerinin yanı sıra insan hakları alanında kendilerini kanıtlamış kişiler de bulunuyor.

-Kamu Denetçiliği Kurumu-

Bağımsız Kamu Denetçiliği Kurumu Haziran 2012 tarihinde kuruldu. Yargıtay emekli üyesi, Mehmet Nihat Ömeroğlu, 27 Kasım 2012 tarihinde TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) tarafından Türkiye'nin ilk Kamu Denetçisi seçildi.

-Bireysel Başvuru Usulü-

Birazda Mevzuat Değişikliklerine bakalım. Konuya Bireysel Başvurusu usulü ile başlayalım. 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile getirilen bireysel başvuru usulü, Eylül 2012'de yürürlüğe girdi. 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleri kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiğini düşünen kişiler, haklarının iadesi veya tazmini için Anayasa Mahkemesi'ne başvurabilmektedir. 31 Aralık 2012 itibariyle Anayasa Mahkemesi'ne 1615 bireysel başvuru yapıldı.

-Üçüncü Yargı Paketi-

Yargı Reformu Stratejisinin bir parçası olarak, 2010 yılından günümüze kadar, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlendirmek, etkinliğini artırmak ve adalete erişimi kolaylaştırmak amacıyla TBMM tarafından üç yargı reformu paketi kabul edilmiştir. Haziran 2012 tarihinde kabul edilen üçüncü yargı reform paketi ile çok önemli değişiklikler yapılmıştır.

Özgürlük ve güvenlik hakkına ilişkin Ceza Kanunu'nda yapılan değişikliklerle getirilen önemli yenilikler ise şunlar:

*Hakimlere verdikleri kararlarda kuvvetli suç şüphesini, tutuklama nedenlerinin varlığını ve tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu gösteren delilleri somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça gösterme yükümlülüğü getirilmesi,

*Üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlar için tutuklama yasağı getirilerek tutuklama tedbirinin uygulanmasının sınırlandırılması,

*Hiçbir sınırlama getirmeksizin, tüm suçlar için adli kontrol tedbiri uygulamasının genişletilmesi.

İfade ve basın özgürlüğünü geliştiren değişiklikler aşağıdaki gibidir:

*Terörle Mücadele Kanunu gereğince uygulanan yayın durdurma tedbirinin kaldırılması;

*31 Aralık 2011'den önce verilen el koyma, yasaklama emirlerinin ve basılı yayınların satışını ve dağıtımını engelleyen emirlerin kaldırılması;

*Basın yoluyla işlenen suçlara ilişkin bazı cezaların, soruşturma ve kovuşturmaların ve nihai kararların ertelenmesi.

Organize suçlarla mücadele ile ilgili yenilikler ise şunlar:

*"Özel yetkili mahkemelerin" kaldırılması;

*Özgürlük Hakimliği'nin kurulması.

Üçüncü yargı paketi uygulamada somut gelişmelerin yaşanmasını sağlamıştır. Örneğin, adli kontrol tedbirlerinin uygulandığı dosya sayısı 2011'e kıyasla üç kat artmıştır.

Yarın: Yargılama uzunluğu, Anadilde savunma hakkı, Ayrımcılığa karşı mücadele, Dördüncü Reform Paketi