Marmara Denizi'ndeki müsilaj konusunda, başkanlığını Prof. Dr. Hasan Mandal'ın yaptığı ve 21 bilim insanından oluşan Marmara Denizi Eylem Planı Bilim ve Teknik Kurulu, İLBANK Sosyal Tesislerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum başkanlığında toplandı.
Basına kapalı olarak yaklaşık 2,5 saat süren toplantıda bilim kurulu tarafından hazırlanan raporun sunumu yapıldı.
Toplantının kapanışında konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Haziran 2021'den bu yana Marmara Denizi'nde oksijenin azaldığı, azot ve fosforun artışının gözlemlendiği ancak müsilajla ilgili bir bulguya rastlanmadığını açıkladı.
Bakan Murat Kurum, Marmara Belediyeler Birliği bünyesinde oluşturulan bilim kurulunda, Marmara Denizi'nin geleceğini ve müsilaj sorununun çözümüne dair öneri, fikir ve görüşleri istişare ettiklerini ve bu çerçevede atılacak yeni adımları belirlediklerini bildirdi.
“Müsilaja karşı atılacak yeni adımları belirledik”
Toplantıda kurul tarafından, müsilaja dair yaptıkları bilimsel çalışmaları istişare ettiklerini belirten Bakan Kurum, bu çerçevede atılacak yeni adımları belirlediklerini söyledi.
“Ülkemizi ve dünyanın aslında geleceğini tehdit eden iklim krizi ile ilgili mücadelemizi aralıksız tüm paydaşlarımızla birlikte sürdürüyoruz.” diyen Bakan Kurum, Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadelesindeki en büyük gücünün ortak akılla ve bilim insanlarıyla birlikte oluşturulmuş eylem planlarıyla hareket etmesi olduğunu ifade etti.
Bakan Kurum, müsilajla mücadele sürecine ilişkin şu hatırlatmalarda bulundu:
“Geçtiğimiz Haziran ayında tüm Türkiye'miz karşı karşıya kaldı ve sebeplerine baktığımızda iklim değişikliği ile birlikte denizdeki durağanlık sıcaklık artışı gibi nedenler öne çıkıyordu ve hemen akabinde aynı afetlerde olduğu gibi müsilajda da mücadele kapsamında Sayın Cumhurbaşkanımızı talimatlarıyla ilk andan itibaren bütün Marmara'da adeta bir afet koordinasyon sürecini işlettik.
Türkiye'nin en geniş katılımlı deniz temizliği seferberliğini yaptık yaklaşık 11 bin metreküp müsilajı bertaraf ettik ve 22 maddelik bir acil eylem planı ortaya koyduk. Şu anda baktığınızda Marmara ekolojik bozulmasına neden olan tüm kirlilik kaynaklarını fabrikalar sanayi tesisleri gemiler atık su arıtma tesisleri bilinçsiz deşarj alanları tespit edilmiş durumda.
Tüm kirletici faktörleri de anlık olarak izliyoruz, verilerimizi alıyoruz ve kirliliği kim üretiyorsa da açıkçası bu noktada kapatma dâhil her türlü cezai işlemi yapıyoruz.”
“Şu anda denizlerimizde müsilaj görülmüyor”
Şu an denizlerde müsilaj görülmediğini ancak bunun, müsilajın tekrar etmeyeceği anlamına gelmediğini söyleyen Bakan Kurum, “Bugün aldığımız yine değerlendirmeler sahada yapmış olduğumuz ölçümlerde analizlerde denizimizde herhangi bir müsilaja rastlanmadı ancak tabii ki bu etkin çalışmayı kalıcı çözümler ile ortaya koymak suretiyle bitirmek zorundayız ki artık herhangi bir müsilaj tehlikesi ile karşı karşıya kalmayalım.” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
“Bu nedenle 3 yıla yayılan Marmara Denizi’ndeki kurtarma ve topyekûn ekolojik yaşamı koruma projelerimizi de yine kararlı bir şekilde üniversitelerimizin yine TÜBİTAK’ımızın kurumlarımızın kıymetli hocalarımızın katılımıyla yine Marmara Belediyeler Birliği ki bu noktada valilerimiz belediye başkanlarımız da her türlü desteği sürece dâhil olmak suretiyle yürütüyoruz ve süreci de bilim insanlarımızın bize vermiş olduğu görüşler fikirler öneriler doğrultusunda yapmaya gayret gösteriyoruz.
Kurulumuz bünyesinde çalışma grupları oluşturduk bu çalışma grupları ile birlikte aslında kirletici miktarının azaltılması ile izleme ve takip sistemlerinin oluşturulması Müsilaj oluşum mekanizmalarının ve bioçeşitlilliğe etkilerinin araştırılması farkındalığın artırılması gibi noktada hem iklim değişikliği hem çevre noktasına farkındalığın artırılması adına çok önemli çalışmalar yapıyoruz.”
“Biyoteknolojik ve mekanik yöntemlerle mücadele araştırıldı”
Müsilaj bertaraf etme konusunda biyoteknolojik ve mekanik yöntemlerle mücadelenin araştırıldığını söyleyen Bakan Kurum, “Bu çerçevede de sürece ilişkin, İnşaAllah, Temmuz ayında tüm sahadaki testlerimiz tamamlanacak ve alınacak neticeler çerçevesinde de sürecimizi yürütmeye gayret göstereceğiz. Tabii bugünkü toplantımızda bilim insanlarımız ve alt çalışma gruplarımız ile birlikte müsilajın oluşumu temizlenmesi kontrolü ve önlenmesine yönelik kalıcı çözüm önerilerini müzakere ettik. Haziran 21'den bu yana da Marmara denizine baktığınızda yine ODTÜ bilim gemimiz ile almış olduğumuz testlerde evet oksijenin azaldığı azot ve fosforun artış gözlendiği ancak müsilaj ile ilgili bir bulguya rastlanmadı net bir şekilde tespit edilmiş ama tekrar etmek gerekirse bu müsilajın tekrar etmeyeceği anlamına da gelmiyor.” ifadelerini kullandı.
“Eylem planımız ve stratejik planımız müsilajla mücadelede isabetli sonuçları almamızı sağlamıştır”
“Biz topyekûn bu mücadelenizi sürdürmek zorundayız.” diyen Bakan Kurum, müsilajın deniz yüzeyinden ve deniz dibinden temizlenmesi konusunun gündemden tamamen çıkması için bilim ve teknik kurul ile birlikte Bakanlık olarak çalışmaların kararlı bir biçimde yürütüldüğünü kaydetti.
Gelinen noktada hem eylem planının hem de stratejik planın müsilajla mücadelede çok isabetli sonuçlar almalarını sağladığını dile getiren Bakan Murat Kurum, şöyle konuştu:
“Marmara denizimiz bu noktada aslında hasta. Yani bunu belki tabir olarak hasta diye tabir edebiliriz ve bu hastalıkla ilgili mücadelesini biz sonuna kadar vermek zorundayız ve bu eylem planlarını da yine kurulumuzun aldığı kararları da titizlikle çalışmak suretiyle ortaya koymak zorundayız.
Şimdi Marmara Denizi Stratejik Planında belirlenen takvim ve iş programı çerçevesinde aldığımız kararlar var. MARMOD Projesi 2022 kış sonuçlarına göre Marmara Denizi'nde şu an azot ve fosfor girdisi devam etmekte. Az önce de ifade ettiği gibi oksijen azalıyor. Denizimize ulaşan azot ve fosfor yükünü azaltma noktasında yine oksijeni de arttırma noktasında çalışmalarımızı bilim kurulumuzun çalışmaları, fikirleri, önerileri doğrultusunda yapıyoruz.”
“Denetimler kesintisiz devam ediyor”
Denetimlerin kesintisiz devam ettiğinin altını çizen Murat Kurum, alınan önlemleri şu şekilde sıraladı:
“Mevcut atık su arıtma tesislerinin ileri biyolojik arıtma tesislerinde ivedilikle dönüştürülmesi noktasında 3 yıllık bir planımız vardı. Bu plan çerçevesinde adımlarımızı atıyoruz ve bu süreci hızlandırabilmek adına da yine meclisimizde çok önemli bir düzenleme, İnşaAllah, faaliyete geçireceğiz ve belediyelerimiz bu çerçevede ‘yap-işlet-devret’, ‘yap-kirala’ gibi modelleri de bütçe dışında sürecin daha hızlı ilerlemesi adına yine yatırımlarını hızlandırılmış olacaklar.
Karasal kaynaklı kirlilikler sebebiyle tekniğine uygun yapılmayan her türlü tarımsal faaliyetten ve besicilik gibi yayılı kaynaklardan gelen kirliliğin azaltılması içinde Tarım Orman Bakanlığımız ile birlikte süreci yönetiyoruz. Gerek organik tarımın artırılması gerek buradaki hayvancılık ve tarım faaliyetlerinin toprağa ve yeraltı suyuna zarar vermeyecek çerçevede yapılması adını adımlarımızı atıyoruz.
Kirliliği kaynağında azaltılması adına sanayi tesislerimizde temiz üretim tekniklerini yaygınlaştıracağız. Marmara Denizi'nde arıtılmış olsa dahi atık su girişini azaltacak yine düzenlemeleri yapıyoruz. Bu amaçla ileri arıtmadan geçirilen atık sularının mümkün olan her yerde yeniden kullanım oranının artırmak üzere bir hedef koyduk. Şu an yüzde 3 olan oranımızı yüzde 5’e akabinde de yüzde 15'e çıkaracak adımlarımızı atıyoruz. Bu çerçevede de aslında bunları yapmış olduğumuz yönetmeliklerle zorunlu hale getireceğiz ve İnşaAllah, 2030 yılına geldiğimizde bu oranları yakalamış olacağız.
Bakanlık olarak çevrenin korunması ve çevre kirliliği önlenmesi amacıyla maddi ve teknik desteklerimize tüm gücümüzle devam ediyoruz. Yine Belediyelerimiz kendi bütçeleri ile Bakanlığımızla ortak geliştirdiği projelerle bu mücadeleyi etkin bir şekilde ve veriyoruz. Arıtılmış suların yeniden kullanımı ve bu noktada bu arıtma tesislerinde harcanan elektrik giderlerine dair de Bakanlık olarak desteklerimizi artırmaya devam edeceğiz.”
“Marmara Denizi’nin dijital ikizi oluşturuluyor”
Marmara Denizi’nin üç boyutlu dijital ikizini oluşturmaya başladıklarını açıklayan Bakan Kurum, ODTÜ MARMOD Projesi ile birlikte yürüttüklerini, kısa zamanda projenin tamamlanacağını ve dijital ikizle birlikte her türlü simülasyonu yapabileceklerini, geriye dönük simülasyonlarla modelin başarı seviyesini de yükseltmiş olacaklarını kaydetti.
Bakan Kurum, “2022 Haziran seferimizde örneklemeler yapmaya devam edeceğiz. Müsilajın derin su ve deniz tabanına bıraktığı uzun vadeli etkilerin anlaşılması noktasında yine dijital ikiz bize ve bilim insanlarımıza çok büyük katkı sağlamış olacak. Bu sayede deniz suyu kalitemizi iyileştirilmesi sürecini daha da hızlandırmış olacağız.” ifadelerinin kullandı.
Marmara Denizi’ne giren tüm suların arıtılması önerildi
Özellikle Marmara Denizi'nde su sıcaklığının artmasına neden olan partikül maddeleri azaltmaya devam ettiklerini kaydeden Murat Kurum, “Bunun için de Marmara Denizi’ne giren tüm sularda atık suların ilave filtre ve yine çökeltim üniteleri yapılarak arıtılmasında ilişkin bilim kurulumuzun önerileri oldu. Bu çerçevede de ileri biyolojik membran teknolojisine geçene kadar da bilim kurulumuzun önerileri doğrultusunda alınması gereken ilave tedbirleri alacağız.” dedi.
Son bir haftada Marmara’da 2 bin 100 denetim!
“Denetimlerimiz 7 gün 24 saat anlayışı ile devam ediyor.” diyen Kurum, 2021 yılında Marmara Denizi’nde 14 bin tesise çevre denetimi yaptıklarını ve bu çerçevede bine yakın tesis ve gemiye cezai işlem yapıldığını, onlarca işletmeyi de faaliyetinden men ettiklerini söyledi.
2022 yılında da denetimlerin sıkı bir şekilde devam ettiğini dile getiren Kurum, sözlerine şöyle devam etti:
“Son bir haftada Marmara Bölgesi’nde 2 bin 100 çevre denetimi yaptık ve yine kapatma dâhil gerekli her türlü cezayı işlemi de uyguluyoruz. Bundan sonra da denetimlerimiz 7 gün 24 saat devam edecek. Bin kişilik çevre denetim ekibimizde bu denetim süreçlerinin seferberlik ruhu ile devam ettireceğiz ve açıkçası burada Marmara Denizimizde oluşacak hiçbir kirliliğe müsaade etmiyoruz ve bundan sonra da açıkçası göz açtırmayacağız. Seferberliğimize kalıcı çözümler sağlanana kadar devam edeceğiz.”
Bakan Kurum, “Denizlerimizde kılıç, orkinos, uskumru balıklarını görene kadar Marmara’daki mücadelemiz devam edecek.” Şeklinde sözlerini tamamladı.