AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Bem-Bir-Sen tarafından bir otelde düzenlenen İbrahim Keresteci Basın Ödülleri töreni sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Libya'ya asker gönderilmesi konusunda sürecin bundan sonra nasıl devam edeceği sorusuna karşılık Kurtulmuş, Libya'da BM tarafından Trablus'taki Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin meşru kabul edildiğini anımsattı.
Kurtulmuş, uluslararası camianın üzerine düşen en temel sorumluluklardan birinin meşru hükümetin hakkını, hukukunu korumak ve Libya'da bütün tarafların işin içinde olduğu bir siyasi sürece katkıda bulunmak olduğunu söyledi.
Diğer yandan Türkiye'nin Akdeniz'de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tabiriyle, denize olta atamayacak kadar daraltılmış bir bölgeye hapsedilmeye çalışıldığını belirten Kurtulmuş, 27 Kasım'da Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile imzalanan anlaşmayla bu oyunun bozulduğunu ifade etti.
Kurtulmuş, "Türkiye hem Doğu Akdeniz'deki haklarını, hukukunu korumak bakımından hem de oluşturulan harita çerçevesinde resmi bir münhasır ekonomik bölge ilan ederek bunu BM'ye tescil ettirmiştir." diye konuştu.
Türkiye'nin Libya'nın meşru hükümetini, Libya halkının geleceğini korumak, Libya'da barışı sağlamak için davet edildiğini ve bu davete icabet etmek üzere ilgili tezkerenin de TBMM'den geçtiğini dile getiren Kurtulmuş, "Dolayısıyla bundan sonra Türkiye'nin nasıl, nerede, ne şekilde var olacağı, hangi askeri faaliyetlerin içerisinde olacağı tamamıyla askeri stratejinin bir parçasıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de siyasetin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Deniz, kara ve hava kuvvetlerinin orada herhangi bir şekilde ihtiyaç çerçevesinde hareket etmesinin önü açılmıştır. Bundan sonrasını konuşmak, nereye gidecek, kaç kişi gidecek, ne yapacak meselesi bütünüyle askeri stratejinin bir parçasıdır." dedi.
Libya'da ateşkes çağrısı
Türkiye ve Rusya'nın Libya'daki darbeci komutan Hafter'e ateşkes çağrısında bulunduğu ancak Hafter'in ateşkes çağrısına uymayacağını söylediği hatırlatılan Kurtulmuş, İstanbul'da TürkAkım Projesi'nin açılışı dolayısıyla düzenlenen tören önesinde ve sonrasında yapılan görüşmelerde Türkiye ile Rusya arasında anlaşma sağlandığını ve 12 Ocak'ta başlamak üzere Libya'da ilgili bütün taraflara ateşkes çağrısında bulunulduğunu kaydetti.
Buna bütün uluslararası camianın da destek vermesi gerektiğini belirten Kurtulmuş, "Bu ateşkes çağrısına Hafter'in kayıtsız kalmayacağı bir ortamın uluslararası camia tarafından oluşturulması gerektiğine inanıyorum." diye konuştu.
Hafter'in meşru hükümeti devirmek için şehirlerinin, halkının üzerine bombalar yağdırmaktan çekinmeyen darbeci bir general olduğunu ifade eden Kurtulmuş, Rusya Federasyonu ile ortak bir ateşkes çağrısı yapıldığını ve buna uyulmasını temenni ettiklerini belirtti.
Libya halkının geleceği için ateşkesin sağlanması ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin güçlendirilerek ilgili bütün tarafların içerisinde olacağı bir siyasal sürecin güçlendirilmesi gerektiğini dile getiren Kurtulmuş, eğer bu yapılmazsa Libya'nın parçalanmış diğer bölge ülkelerine benzer bir noktaya gelebileceğini belirtti.
Libya'da meşru Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Hafter grubu ve eski rejimden kalan silahları kullanan silahlı gruplar, aşiretler bulunduğunu, DEAŞ varlığının devam ettiğini anlatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla Libya'da süratli şekilde Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni destekleyen, güçlendiren bir uluslararası baskı ortaya çıkmazsa Allah muhafaza Libya Suriye'ye benzer, Yemen'e benzer bir noktaya gelebilir. Belki uzun süre devam edecek iç çatışmaların, büyük türbülansların içerisine girebilir. Afrika'nın en önemli ülkelerinden birisidir Libya. Libya'nın çok büyük imkanları var. Böylesine güçlü bir ülkenin bir iç çatışma ortamına sürüklenmesine asla rıza göstermemek lazım. Buradan da bu vesileyle bir kere daha uluslararası camiayı da Türkiye ve Rusya tarafından ilan edilen bu ateşkes noktasında Hafter güçlerine bir şekilde siyasal baskı yapmaya davet ediyoruz, ikna etmeye davet ediyoruz. Aksi takdirde olacak sonuçların son derece vahim olduğunu herkes tahmin edebiliyor. Ümit ederim ki ateşkes uygulanma imkanı bulur."