Kumpasçı Avrupa

Akdeniz'de Rumları kullanan Fransa'nın rezil olmasının ardından Almanya sahneye çıktı. Uzmanlar: AB'nin kumpasları ellerinde patlayacak. Bir gemimize daha saldırırlarsa Türkiye karşılık verir.

HABER: ÖZLEM DOĞAN

Hukuk tanımayan Yunanistan’ın Deniz Kuvvetleri’nden bir komutanın yönetiminde yapılan Irini Harekâtı’nda görevli ‘Hamburg’ isimli Alman fırtakeyni tarafından Libya’ya insani yardım götüren Türk bandıralı geminin uluslararası hukuka aykırı olarak durdurulması büyük tepki topladı. Helikopterle Türk gemisine inerek silah zoruyla saatlerce izinsiz arama yapan Alman askerlerinin haydutluğuna sert tepki gösteren Türkiye üç ayrı nota verdi. Doğu Akdeniz’de yaşanan bu son gelişmeyi İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Bora Bayraktar ve Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Eray Güçlüer Milat’a değerlendirdi.

Libya’ya insani yardım götüren Türk bandıralı ROSELINA-A gemisi, Yunanistan tarafından Akdeniz’de yapılan İrini Harekatı'nda görevli Alman fırtakeynince uluslararası hukuka aykırı bir şekilde arandı.

Baskın, AB’nin Türkiye’ye genel tavrı

Türk bandralına gerçekleşen baskının Türkiye ile AB arasındaki Doğu Akdeniz geriliminin son yansıması olduğunu ifade eden Dr. Bora Bayraktar, “Türkiye’nin son dönemde Libya’da, Doğu Akdeniz’de ve Ege’de ortaya koyduğu tavra karşı hem de Türk hükümetini içeride zor durumda bırakmak hem de Türkiye’ye mesaj vermek için bu hareket gerçekleştirilmiş görünüyor. Burada Yunan askerinin öncülük etmesi de Türk-Yunan meselesini bir noktaya taşıyor. Bunu sadece Yunanistan ve Almanya’nın değil, Avrupa’nın genel tavrı olarak değerlendirmek gerek. Operasyonu Türkiye’nin tepkisi üzerine durdurmak zorunda kaldılar. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un öteden beri Türkiye’ye karşı ortaya koymuş olduğu tavır buraya da yansıdı” dedi.

Türkiye asla politikasını değiştirmez

Türkiye’nin Doğu Akdeniz politikasında hiçbir değişiklik olmayacağını vurgulayan Bayraktar, “Türkiye’ye karşı bazı yaptırımların gündeme gelmesi söz konusu. Buna bir zemin de oluşturuluyor olabilir. Türkiye Avrupa arasında yumuşama kolay olmayacak. Türkiye’nin direnç noktası Kıbrıs meselesidir. Kıbrıs Türk halkının buradaki haklarını savunması Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki direnç noktasıdır. Aynı zamanda AB’nin de Türkiye’yi sıkıştırma ve kendi deyimiyle yumuşak kuşatmasının temel noktasıdır. Türkiye burada net tavrını ortaya koydu. Cumhurbaşkanının kalabalık bir heyetle Kapalı Maraş’a gitmesi ve iki devletli çözüm mesajı Türkiye’nin tavrının değişmeyeceğinin en önemli göstergesi” şeklinde konuştu.

Türkiye’ye kumpas kurdular

Aralık ayı içinde gerçekleşecek olan AB liderler zirvesine dikkat çeken Dr. Eray Güçlüer şöyle konuştu: “Tüm amaç Türkiye’yi zorda bırakacak bir kumpas hazırlamaktı. Türkiye ile Ege ve Akdeniz’de baş edemiyorlar. Türkiye bir yandan dik dururken diğer taraftan ilişkileri de bozmuyor. Yunanistan’ın istediği bir türlü gerçekleşmiyor. Türkiye, Fransa’yı Akdeniz ve Ege’de bertaraf etmeyi başardı. Fransa ve Almanya arasında bir güç mücadelesi var. Bu güç mücadelesinde oluşan boşluğu Almanya doldurmaya çalışıyor. Bu yüzden onlar için Türkiye’nin daha fazla güçlenmemesi gerekir. Türkiye Fransa ile nasıl mücadele ettiyse Almanya ile de aynı şekilde mücadele edecek. Fransa gibi Almanya da eninde sonunda çark edecek. Almanya bu yüzden Yunanistan’ı kullanıyor. Kurdukları kumpasın sonucunda kendileri rezil oldular çünkü gemide sadece insani yardım malzemesi vardı. Türkiye bir daha bu tür bir saldırı olursa karşılığını verecektir.”