Neşat GÜNDOĞDU/ANKARA
İSLAM İşbirliği Teşkilatı'ndan çıkan sonuç bildirgesi Filistin tarafından memnuniyetle karşılandı. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından Kudüs'ün işgal edilmesinin 100. yılı kapsamında düzenlenen etkinliklere katılmak üzere Ankara'da bulunan Kudüs Özbek Tekkesiu0307 Şeyh Vekili İzzeddin Buharu00ee, Hristiyanlar için kutsal Kıyamet Kilisesi'nin kapılarını açma kapatma görevini 1977'den bu yana yerine getiren Wajeh Nuseibeh ve kilisenin anahtarını koruma görevini 1992'den bu yana yürüten Adeeb Joudeh'nin Türkiye'ye "Şükran" mesajları var.
"Kudüsu2026 Barışın Peşinde; Dünü, Bugünü, Yarını" adlı Programın ardından Genel Yayın Koordinatörümüz Serdar Arseven'le bir araya gelen Buhari, Nuseibeh ve Joudeh, yüzyıldır işgal altında bulunan Kudüs'ün kurtuluşu için bütün Müslümanları birlik ve beraberlik halinde hareket etmeye" çağırırken çarpıcı mesajlar verdiler.
"Hilafete Özlem Var!"
İslam dünyasının Osmanlı'nın yıkılmasından sonra büyük zorluklar içine düştüğünü ve bir "koruyucu" güç eksikliğini hissettiğini belirten Kudüs Özbek Tekkesi Şeyh Vekili İzzeddin Buhari, "Trump'ın, Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etme kararının ardından yaşananlar dikkat çekicidir. Ben, onlardan her türlü kötülüğü beklerim ve bundan dolayı da öncelikle onları suçlamam. Siyonist Evanjelistler ve onların güdümündekilerin yaptıklarına şaşırmamak lazım. Esas sıkıntı, İslam u00c2lemi'ndedir. İslam u00c2lemi maalesef, gerekli birlik ve beraberliği sağlayamamakta ve bunun sonucu olarak Müslümanlara, acı, göz yaşı ve işgal düşmektedir. Maalesef Arap dünyası da gerekli tepkiyi verememiştir. Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde doğru, etkili mesajlar vermiş ve İslam Dünyası'nın öncüsü olmuştur" dedi.
O Gece uyumadık
Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı 15 Temmuz darbe girişiminin gerçekleştiği geceyi bütün Şuurlu Müslümanlar gibi uykusuz geçirdiklerini ve sürekli olarak "Gülen Fitne Hareketi"nin başarıya uluşamaması için dua ettiklerini belirten Buharu00ee şöyle devam etti: "Bütün Şuurlu Müslümanlar şunu görüyor ki, Recep Tayyip Erdoğan'ı yıkmak istemelerinin sebebi, O'nun küresel sömürü düzenine karşı çıkmasıdır. Fitne hareketleri dünyanın her tarafında var. Türkiye'de de var ama 15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olması, bu fitne hareketlerine ağır bir darbe oldu. Şimdi, Türkiye, Kudüs mücadelesinin öncülüğünü yapıyor. Siyonistler, adım adım ilerledikleri işgal planında kendi hesaplarınca çok önemli bir adım daha atmış oldular ama, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in Başkenti ilan etmesinin bizim mücadele azmimizi arttırmaktan başka bir sonucu olmayacaktır. Hindistan da mesela bir karar alabilir, başka ülkeler de alabilir, bunlar KUDÜS'ü bağlamaz. Zafer inananlarından ve Yüce Allah'ın sözü, kesin sözdür."
Osmanlı "Barış Gücü"
Osmanlı İmparatorluğu'nun çökmesinden sonra, bölgenin ve aslında bütün dünyanın "bunalımlardan bunalımlara sürüklendiğini" hatırlatan Buharu00ee, "Kudüs'ün gözü İstanbul'dadır, Ankara'dadır. Osmanlı hepimiz için barış gücü idi. Bütün İslam u00c2lemi için, bütün İnsanlık u00c2lemi için barış gücü idi. Hilafet, böyle idi. Şimdi Anadolu'dan zulümlere karşı çıkan bir umut uyanıyor" diye konuştu.
Türkiye'den kararlı duruş
1977'den bu yana Hristiyanlar için kutsal Kıyamet Kilisesi'nin kapılarını açma-kapatma görevini yerine getiren Wajeh Nuseibeh ve kilisenin anahtarını koruma görevini 1992'den bu yana yürüten Adeeb Joudeh de MİLAT'a değerlendirmelerinde Anadolu'nun önemine dikkat çektiler.
Trump'ın; Kudüs'ü, İsrail'in Başkenti olarak ilan etme girişimine karşı en net, en sert, en kararlı tepkiyi Türkiye'nin ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın koyduğunu hatırlatan Nuseibeh ve Jouoeh'in değerlendirmeleri şöyle: "Türkiye'nin tutumu bütün İslam u00c2lemi'nin tutumu olmalıdır. Trump'ın kararı, işgalci zihniyetin işi nerelere kadar vardırdığını gösterse de biz şunu haykırıyoruz ki, Kudüs'ün ne olacağına, nasıl yönetileceğine sadece ve sadece Kudüs halkı karar verebilir. Buna ABD karışamaz, bir başkası karışamaz. Kudüs, Osmanlı hakimiyeti dönemlerinde olduğu gibi, 'Barış'ın, kardeşliğin' şehri olacaktır. Orada insanlar istedikleri gibi ibadetlerini yapacaklar ve Kudüs'e kafalarındaki elbiseyi giydirmeye çalışanlar hüsrana uğrayacaklardır. Türkiye'ye, Kudüs'e verdiği önemden, Kudüs'ün haklı davasına en fazla sahip çıkan ülke olmasından dolayı teşekkür ediyoruz."