Küba'nın başkenti Havana'da gerçekleştirilecek olan "G77+Çin" zirvesi, Küba Devlet Başkanı Migul Diaz Canel ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'in açılış konuşmalarıyla 15-16 Eylül tarihlerinde başlayacak.
Zirveye katılacak isimler arasında Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, Arjantin Devlet Başkanı Alberto Fernandez, Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro ve Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa gibi birçok ülkenin temsilcisi bulunacak.
Küba Devlet Başkanı Canel'den birliktelik vurgusuKüba Devlet Başkanı Canel, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "Havana Zirvesi'nde çok taraflılığa, işbirliğine ve kalkınmaya olan bağlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Çin'den gelen haberlere göre, Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Siyasi Bürosu Daimi Komitesi Üyesi Li Xi, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in özel temsilcisi olarak zirveye katılacak.
Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez, daha önce yaptığı açıklamada, zirvede bilim, teknoloji ve yenilik rolünün ele alınacağını belirtmişti.
G77+Çin hareketi nedir?G77, 1964 yılında 77 ülke tarafından kuruldu ve Asya, Afrika ve Latin Amerika'yı kapsayan bir grup olarak başladı. Bugün ise 134 üyesi bulunuyor.
Birleşmiş Milletler'deki (BM) 77'li Grup (G77), 134 gelişmekte olan ülkenin bir araya gelerek kolektif ekonomik çıkarlarını desteklemek ve BM'de daha etkin bir müzakere kapasitesi oluşturmak amacıyla oluşturulmuş bir koalisyonudur. Merkezi Cenevre'de bulunan bu örgüt, ilk olarak 77 bağlantısız ülkenin 1964'te Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nda yayımladığı "Yetmiş Yedi Ülkenin Ortak Deklarasyonu" ile kuruldu. Ancak o zamandan beri üye sayısı 134 ülkeye genişlemiştir.
Küba, 2023 yılında başkanlık görevini Pakistan'dan devralarak üstleniyor.
G77, genel olarak birçok politika konusunda ortak bir duruş sergilemektedir. Apartheid'a karşı ve küresel silahsızlanmayı desteklemiştir. Yeni Uluslararası Ekonomik Düzeni'ni desteklemiştir.
Çevresel konularda G77'nin tutumu, gelişmiş ülkelerin sera gazı emisyonlarının tarihsel sorumluluğunu üstlemesi gerektiği yönündedir ve bu, gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeler arasındaki emisyon eşitsizliğine işaret etmektedir. Bu nedenle G77, emisyonlarını azaltmaya yönelik bağlayıcı taahhütlere genellikle karşı çıkmaktadır.
Grubun üyeleri, 2020 itibarıyla tüm BM üye devletlerini kapsamaktadır, ancak bazı özel durumlar ve üyelikler söz konusudur. Çin, G77'nin resmi bir üyesi olarak kabul edilmezken, örgüte mali destek sağlamaktadır.
G77, BM'nin farklı ofislerinde şubeleri bulunmaktadır ve Birleşmiş Milletler sistemine etkili bir şekilde katkı sağlar.