Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı (TCMB) Erdem Başçı, Giresun Ticaret ve Sanayi Odası'nca (GTSO) düzenlenen para politikaları konulu konferansın ardından soruları yanıtladı.
Başçı, para çıkışı iddialarıyla ilgili olarak, son günlerde tahvil piyasasındaki çıkışların tedirgin edici düzeyde olmadığını, en büyük fiyat etkisinin Borsa İstanbul'da görüldüğünü söyledi. Başçı, şöyle konuştu:
"İstanbul'da şöyle bir hadise oluyor. Pozisyon kapatmaya çalıştıkları zaman fiyat çok fazla düştüğü için çıkmaktan vazgeçiyorlar. Dolaysıyla net çıkışlar borsadan küçüktür genellikle, hep böyledir. Girişler olduğu zaman fiyat yükselir, çıkışlar olduğu zaman fiyat düşer. Çok fazla net döviz çıkışı oradan olmuyor. Ama daha ziyade para piyasası dediğimiz yerde herhangi etkileyebilecekleri bir fiyat olmadığı için en fazla kuru etkiliyor ve orda bir miktar çıkış olabilir. Bunun karşılandığı kaynaklar genelde yerleşiklerin kaynakları idi. Ancak bizim daha önce de bahsettiğimiz gibi Rezerv Opsiyon Mekanizmasında da 2 milyar dolarlık bir azalma söz konusu oldu. Dolayısıyla bankalarımız bunu bir otomatik dengeleyici olarak bu dönemde kullandılar. Kullanmakla da kalmadılar yabancı para proje kredisi de verdiler. Burada iki şeyi birbirinden ayırmak gerekir. Bankalarımızın borçlanma imkanları devam ediyor. Rahatlıkla dış borçlanmalarını sürdürüyorlar. Mayıs ayının başından itibaren 7, 9-8 milyar dolar toplam çıkış var. Bunun önemli bir kısmı para piyasasından... Son günlerde de tahvil piyasasından çıkış var ama çok öyle tedirginlik verici rakamlar değil daha ziyade fiyat etkisi görüyoruz."
Kurdaki hareketlenmenin üçte ikisininin dış kaynaklı olduğunu ifade eden Başçı, kalan kısmının da bir miktar iç etkilerle olmuş olabileceğini belirterek, "Dünyadaki tedirginlik haddinden fazla seviyeye ulaştı diye düşünüyorum. O yüzden önümüzdeki hafta Çarşamba günü FED'den gelecek açıklamalar bunu büyük ihtimalle netleştirecek ve yatıştıracaktır diye tahmin ediyorum. O kadar çok alarmist tavır almaya gerek yok. Parasal genişlemeye bir dönem ihtiyaç vardı bunu Amerikan Merkez Bankası uyguladı. Şu anda da o ihtiyaç azalıyorsa eğer onu kademeli bir şekilde geriye çekmesi gayet doğaldır. Bütün dünyadaki ülkeler de aşağı yukarı buna hazırlar. Piyasalar böyle bazen aşırı reaksiyon gösterebiliyorlar daha sonra yatışıyorlar. Dolayısıyla da tersini gözlemleyebiliriz" dedi.
"Bir günlük müdahale yeterli oldu"
Kurlarla ilgili bir günlük ek parasal sıkılaştırmanın yeterli olduğunu ve amacına ulaştığını belirten Başçı, reel efektif döviz kurlarıyla ilgili olarak aşırı değerli bir Türk Lirası istemediklerini defalarca söylediklerini, orada 120 sınırının makul bir sınır olduğunu ve referans değer olarak alınabileceğini kaydetti.
Türk Lirası'nın şu anda aşırı değerli olmadığını, piyasa şartları içerisinde kendi dengesini bulacağını belirten Başçı, panik davranışlar sonucunda aşırı oynaklık olursa o zaman Merkez Bankası'nın kısa süreli gün içi devreye girerek sıklaştırma yoluyla o tedirginliği yumuşatıp yavaşlatacağını söyledi.
Erdem Başçı, şöyle devam etti:
"Şu an itibariyle bir günlük ek parasal sıkılaştırma yeterli olmuş görünüyor ve bunu dikkat ederseniz yüzde 6'lık üst sınırla yaptık. Daha önceki gibi çok olağanüstü bir sıkılaştırma değil sadece bir sinyal niteliğinde bir sıkılaştırmaydı ve amacına ulaşmış görünüyor. Gerekirse ileride yine yapabiliriz, bir günlük yapabiliriz iki günlük üç günlük de yapabiliriz ekonominin şartlarına göre küresel gelişmelere bağlı olarak bunu yapabiliriz. Burada doğrudan müdahale çok nadiren kullanılması gereken bir opsiyondur. Şu an itibariyle gün içi döviz satım ihale penceresini açtık orada gerekirse her an bir sinyal niteliğinde gün içi döviz satımı yapabiliriz."
"TL Temmuz sonuna doğru bollaşacak"
Türk Lirası'nın Temmuz ayının sonuna doğru bollaşacağını anlatan Başçı, şunları söyledi:
"Mali tatil dolasıyısıyla Hazine ödemesini yapacak, maaş ödemelerini, her türlü hak edişleri ödeyecek kendi hesabından, dolayısıyla piyasaya bol miktarda para çıkacak ama vergi bir süre alınmayacak. Mali tatil nedeniyle vergilerin gelmesi biraz ertelenecek ve likidite bollaşacak. Likidite bollaşacağı için bizim şu anda döviz satarak bir miktar onu yumuşatmamızda herhangi bir zarar yok. Orada dikkatli bir şekilde likid ve projeksiyon ayarlarına bakarak Türk Lirası likidi yönetimi bir parçası olarak da bunu döviz satışlarını görebiliriz. Ama sinyal etkisi biraz daha ağır basıyor. Piyasaya bir sinyal mesaj veriyosunuz oynaklığı azaltıyorsunuz esas fonksiyon o seviyeyi kesinlikle şu anda hedeflemeye gerek yok. Çünkü dediğim gibi aşırı değer çizgisinden oldukça uzağız. Şu anda krediler ciddi şekilde genişlemeci onun tespitini yapmak lazım. Şu anda kredilerde ciddi bir genişleme var ama verileri izliyoruz."
"Para girişi kesilmeyecek"
Rezerv Opsiyon Mekanizması (ROM) sayesinde ihtiyaç duyulan faiz kuru genişliğini azalttıklarını vurgulayan Başkan Başçı, "ROM çalışmaya başladı mı? Evet başladı. Stresli zamanlarda oradan bankalar paralarını çekebiliyorlar. O açıdan 2 milyar doları oradan çektiler. Dolaysıyla bizim sadece 250 milyon dolarlık bir satış yapmamız rahat rahat yeterli oldu. Piyasa temelli, piyasa dostu güzel bir mekanizma" diye konuştu.
Büyümede revizyona ihtiyaç olmadığını ifade eden Başçı, "Türkiye'ye para girişi hiç bir zaman kesilmeyecektir. O açıdan bizim cari açığı sıfıra kadar indirmemize gerek yok. Cari açığı sürdürebilir seviyelerde tutabilirsek bu yeterli olur. Bugün itibarıyla 6-7 civarında bir plato uygun görülüyor. Daha uzun ve orta vadede 5 civarında gayri milli hasıla oranla cari açık gayet sürdürebilir görünüyor. Toplam Türkiye'nin dış borcunun gayri safi hasıla oranla sabit tutacak artırmayacak oran da yüzde 5. Dolayısıyla bunu sadece sıfıra indirmemize gerek yok" diye konuştu.
"Faiz Lobisi"
Başçı, "Faiz lobisi" ile ilgili bir soruya da "Her ülkede faizlerin düşmesini de yükselmesini isteyenler olabilir. Burada esas riks olan hem dövizin hem de faizin yükseldiği durumlardır. Bu ne zaman oluyor. Bu da küresel panik davranışı sırasında oluyor. Buna ben ısrarla alarmist bir yaklaşım diyorum. Olayı normal mecrasından çıkararak büyütmek. Küresel düzeyde bu şöyle oluyor. 'Amerika parasal sıkıştırmaya gidecekmiş battık' bunu sürekli söylerseniz televizyonlarda, köşe yazılarında sürekli abartarak söylerseniz, bu yavaş yavaş paniğe doğru, dönüşebiliyor. Merkez bankalarının da görevi de panik önlemekdir" şeklinde cevap verdi.
Başçı, döviz kurlarındaki yüzde 10'luk bir hareketliliğin bir yıllık dönemde enflasyona 1-2 puanlık etkisi olabileceğini söyledi.