Hükümet tüketicinin kredi kartında batağa girmesini engellemek için harekete geçti. Batağın en önemli nedenlerinden biri olan aylık taksit ödemelerinin gelirin çok üstünde olduğu uygulamalara sınır geliyor. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, borçlanmanın kontrollü ve ölçülü olması için gelirle aylık taksit arasında bir bağ kuracak çalışma başlattıklarını belirterek, "Bunun için 1 yıl kadar veri toplanacak. Halkımızın geliri TL ise borcu da TL olsun istiyoruz" dedi.
AİLE FACİALARI YAŞANDI
Hane halkının borcunun yüksek olduğu zamanlarda birçok aile faciasının ortaya çıktığına dikkat çeken Babacan, "Gelirle orantılı bir borç ve taksit miktarı önemli. Krizlerin hiç yaşanmadığını düşünürseniz dünyanın genel refahı çok daha iyi bir noktada olur. Servet ve gelire orantılı borç olsun, vatandaş borçlanmada ölçülü olsun istiyoruz, Biz önden tedbirimizi alıyoruz. Testi kırılmadan yapıyoruz. Amacımız istikrarsa, önden ölçülü gitmek önemli. 'Bu sene yüzde 10 büyüyelim' de önümüzdeki seneye bakarız demiyoruz. Bu adımlarımızı 2005'te ABD atsaydı, küresel kriz olmazdı" değerlendirmesinde bulundu.
TASARRUFLAR ARTIRILMALI
Babacan, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması için atılması gereken adımların, yapılması gereken reformların detaylı bir şekilde hükümet programında bulunduğunu söyledi. Türk ekonomisinde cari açığın üzerinde çalışılması gereken bir alan olduğunu dile getiren Babacan, cari açığın tasarrufların düşük olmasından kaynaklandığını, Türkiye'de tasarrufların milli gelire oranının yüzde 12-13 seviyesinde kaldığını belirtti. Babacan, "Tasarruflarımızı artırıp refah seviyesini destekleyecek noktaya çıkartmalıyız ki dış finansmana bağımlılığımız azalsın" diye konuştu.
CARİ AÇIK DÜŞÜRÜLDÜ
Merkez Bankası'nın para politikalarıyla tasarrufu teşvik eden tedbirler almasının öngörüldüğünü dile getiren Babacan, bankacılık sistemi üzerinden bu amaca yönelik adımlar atıldığını söyledi. Babacan, son 1 yılda bunun yapıldığını, geçen yıl milli gelirin yüzde 7.9'u seviyesindeki cari açığın bu yıl yüzde 6, hatta bunun da biraz altına inebileceğini ifade etti.
ENFLASYON ÇİFT HANEYE ÇIKMAZ
Enflasyonun beklenenden yüksek çıkmasının Merkez Bankası'nın para politikalarıyla alakalı olmadığının altını çizen Babacan, "Kuraklık nedeniyle ürünün az olmasıyla Merkez Bankası'nın Para Politikasının ilgisi yok. Enflasyonun yüksek çıkmasının temelinde gıda ürünlerini görüyoruz. Enflasyonun çift haneye çıkmasına yüzde 1 bile şans vermiyorum" dedi.
ŞİRKETLER ÇOK BORÇLU
Şirketlerin kredi ağırlıklı değil, sermaye ağırlıklı bilanço yapısına sahip olmasıyla ilgili yeni bir çalışma başlattıklarına dikkat çeken Babacan, "Şirketlerimize baktığımızda patronlar, sermayesini şirkete koyma yerine başka yerlerde değerlendirmeyi tercih ediyor. Şirketin bilançosuna baktığımız zaman büyük borçlar var. Dolayısıyla krediyi değil, sermayeyi teşvik eden bir çalışma başlatmış durumdayız. Sermayedarları, şirket sahiplerini kararlarında sermaye yönünde teşvik etmeye yönelik bir grup tedbir üzerinde çalışıyoruz" dedi.