Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) verdiği taahhütlerin şuan bir çok sorunun üzerini örtmüş gibi göründüğünü belirterek, "ECB hem ülkeler hem de bankalar açısından zımni bir garanti algısı oluşturuyor ama bunu açıkça söylemiyor" dedi.
Forum İstanbul 2014'te konuşan Babacan, "Yarınları birlikte kuralım" çağrısıyla 13 yıl önce başlayan Forum İstanbul'un ülke için çok önemli konuları gündeme getirdiğini söyledi.
Babacan, gelecek yıl Türkiye'nin G-20'nin dönem başkanlığını üstleneceğini hatırlatarak, diğer üye ülkelerle birlikte küresel ekonominin en güncel maddelerinin Ankara'dan oluşturulacağını ve yönlendirileceğini kaydetti.
Küresel ekonomide 2008'den bu yana ilk kez "kötü artık geride kaldı" denilebilecek bir döneme gelindiğine işaret eden Babacan, "Şimdiye kadar bunu söyleyemiyorduk. Geçmişteki endişelerin yavaş yavaş kalktığını görüyoruz. Gelişmiş ekonomilerde hala sorunlar var. Potansiyel büyüme gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kiriz öncesine göre düşmüş durumda. Gelir dağılımındaki adaletsizlik bundan sonra en çok dikkat edilmesi gereken konu olacak" dedi.
Başbakan Yardımcısı Babacan, "Güveni tekrar nasıl inşa edeceğiz?" sorusunun en önemli soru olarak ortada durduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu güveni tekrar inşa etmek bundan sonraki dönemin en önemli gündem maddesi olacak. ABD'deki toparlanma diğer gelişmiş ülkelere göre daha kuvvetli. Ancak iş gücü piyasasındaki yapısal bozukluk hala bir problem olarak duruyor. İşsizlik konusu ABD ekonomisinin en çok dikkat etmesi gereken konuların başında geliyor. Avrupa'da yıllardan sonra ilk defa yüzde bir oranında artı büyümeyi göreceğiz. Yine de kırılgan ve ülkeden ülkeye farklılık gösteren bir büyüme söz konusu. Bankacılık sistemi ile ilgili problemler henüz aşılabilmiş değil."
ECB'nin verdiği taahhütlerin şuan bir çok sorunun üzerini örtmüş gibi göründüğüne işaret eden Babacan, "ECB hem ülkeler hem de bankalar açısından zımni bir garanti algısı oluşturuyor ama bunu açıkça söylemiyor. 'Ben Avro bölgesindeki hiçbir ülkeyi batırmam, hiçbir bankanın da batmasına müsaade etmem' gibi bir duruş pek çok ülkede faizleri çok ciddi şekilde aşağı düşürdü" değerlendirmesinde bulundu.
"Gelişmekte olan ülkeler zor dönemler geçirdi"
Ali Babacan, faizlerdeki bu düşüşün en büyük riskinin bazı ülkelerde meydana gelebilecek rehavet olduğunu dile getirerek, bu noktaya dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti.
Şu anki ortamın finans piyasası açısından mutluluk verici olduğuna vurgu yapan Babacan, "Avrupa'daki toparlanma Türkiye açısından önemli. Hala bir numaraları ihracat pazarımız Avrupa. Avrupa ne kadar hızlı toparlanırsa bunun bizim ihracatımıza faydası olacaktır" dedi.
Başbakan Yardımcısı Babacan, Japon ekonomisine değinerek, Japonya'nın orta ve uzun vadeli dönemde dikkatle takip edilmesi gerektiğini düşündüklerini belirtti.
Gelişmekte olan ülke ekonomilerine dikkati çeken Babacan, "Gelişmekte olan ülkeler zor dönemler geçirdi. Bu ülkelerle ilgili dünya basınında oldukça olumsuz bir haber akışı gördük. ABD Merkez Bankası'nın para politikalarında normale döneceğini açıklamasının ardından pek çok gelişmekte olan ülkelerin piyasalarında ciddi hareketlilik gördük. Ancak son dönemde hava değişti, gelişmekte olan ülkelerle ilgili çok daha makul yorumlar var. Gelişmekte olan ülkelerin pek çoğu gerekli tedbirleri aldı, politikalarını yeni şartlara uydurdu" değerlendirmesinde bulundu.
Babacan, gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızının daha düşük olacağının öngörüldüğüne vurgu yaparak, "Ancak gelişmiş ülkelerle kıyasladığımızda, gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranlarının onlarınkinin çok daha üstünde olduğunu göreceğiz. Şirketler büyümek ve dinamizm istiyorsa yine gelişmekte olan ülkelere yatırım yapmaya devam edecek" diye konuştu.
Büyümenin kalitesinin ve sürdürebilirliğinin tüm ülkeler için çok önemli olduğunu ifade eden Babacan, kısa vadeli büyüme adına bilançoları tahrip edecek politikalardan uzak durulması gerektiğini söyledi.
AA