Kosova Başbakanı Albin Kurti, Meclis oturumunda yaptığı konuşmada, Kosova'nın kuzeyindeki belediye binalarına polis eşliğinde girmenin politik bir karar olmadığını söyledi.
Belediye başkanlarının saldırıya uğrama ihtimali nedeniyle böyle bir karar alındığına işaret eden Kurti, şu ifadeleri kullandı:
"Yeni belediye başkanlarının (belediye binalarına) güvenlik güçleri eşliğinde gitmesinin, tehlike derecesini değerlendiren güvenlik kurumlarının bir değerlendirmesi olduğunu vurgulamalıyım. Siyasi bir karar değildi ancak o zaman ve bugün de başbakan olarak bunu destekliyorum. (Güvenlik kurumları) doğru tahminde bulundular ve sonraki günlerde doğru tahminde bulundukları ispatlandı."
Kurti, Kosova polisinin, yalnızca Kosova Cumhuriyeti'nin varlığı olan bir binayı kontrol altına aldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bunu söylüyorum çünkü polis gücünün varlığını, 'binaya zorla girmek' olarak nitelendiren birçok kişi var. 'Binaya zorla girmek' demeye gerek yok çünkü o bina, Kosova Cumhuriyeti'ne ait. Polis, kendi binasına zorla girmez. Belediye başkanı, zorla kendi binasına girmez, orası onun ofisi. Faşist-paramiliter tipteki suç grupları, cumhuriyetin anayasal ve yasal düzenini tehdit ederken gözlerimi kapatamam. Binaların önündeki gösterilere katılanların hepsinin bu gruplardan olmadığının farkındayım ama maalesef Belgrad'ın baskı ve tehdidi nedeniyle birçok Sırp, bu tür suç gruplarının saldırılarına karşı canlı kalkan görevi görmek zorunda kalıyor."
Kurti, Kosova'nın kuzeyindeki protestocuların yeni belediye seçimleri peşinde olmadığını, Kosova'da iktidarın, saldırılar ve el bombalarıyla değil sadece seçimlerle elde edilebileceğini vurguladı.
"Bizi ilk defa ABD Dışişleri Bakanı'nın alenen kınadığı bir duruma getirdiniz"Muhalefetteki Kosova Demokratik Partisi (PDK) Genel Başkanı Memli Krasniqi, Başbakan Kurti'yi ülkenin kuzeyinde uluslararası ortaklarla koordine olmadan eylemlerde bulunduğu gerekçesiyle eleştirirken, "Bizi ilk defa ABD Dışişleri Bakanı'nın alenen kınadığı bir duruma getirdiniz. (Kınayan) Sadece o da değil ancak ABD ile ilişkimiz kutsal olduğu için en önemlisi o. (İlişkimiz) kutsal olduğu için onu tehlikeye atmanıza izin vermeyiz." diye konuştu.
Bir diğer muhalefet partisi Kosova Demokratik Birliği'nin (LDK) Genel Başkanı Lumir Abdixhiku ise batıdaki müttefikleriyle koordinasyon olmadan Kosova'nın kendi haklarını bile gerçekleştiremeyeceğini belirterek, "Sadece müttefikler olmadan değil açıkça bize karşı olan müttefiklerle de ülkemizin egemenliğini, bütünlüğünü veya istikrarını sürdürmesi pek mümkün değil. Ülkemizin hem müttefiklerini hem de egemenliğini kaybetmesi muhtemeldir ve Albin Kurti, bugün bizi, müttefiklerimiz ve egemenliğimiz olmadan da bu yola gönderiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kosova'nın kuzeyinde Sırpların yoğun olduğu Zveçan, Zubin Potok ve Leposaviç belediyelerinde 23 Nisan'da yapılan yerel seçimleri kazanan Arnavut belediye başkanlarının göreve başlaması, 26 Mayıs'ta Kosovalı Sırplar tarafından protesto edilmişti.
Bölgede protestoların sürmesi üzerine Kosova polisi ve NATO'nun Kosova'daki Barış Gücü (KFOR), belediye binalarını tel örgülerle çevirmiş ve bölgedeki personel sayısını artırmıştı.
Arnavut belediye başkanlarını korumak için bölgeye gönderilen Kosova polisi ile Kosovalı Sırplar arasında arbede yaşanmış, 29 Mayıs'ta da belediye binalarını koruyan KFOR askerleri ile Kosovalı Sırpların karşı karşıya gelmesi sonucu 30 KFOR askeri yaralanmıştı.
2008'de tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Kosova'yı kendi toprağı olarak gören Sırbistan da ordusunu Kosova sınırına yerleştirme kararı almıştı.
Kosovalı Sırplar, talepleri yerine getirilene kadar belediye binası önünde düzenledikleri protestolara devam edeceklerini belirtmişti.
Sırbistan yönetimi, Kosovalı Sırpların boykot ettiği ve katılımın yüzde 3'te kaldığı seçimlerin geçersiz olduğunu savunuyor.