GlobalWebIndex1 tarafından yapılan araştırmalar, tüm dünyada insanların koronavirüsün bir sonucu olarak dijital cihazlarıyla çok daha fazla zaman harcarken, en çok aranan2 kelimenin de koronavirüs olduğu açıklandı.
YouTube, Google’dan sonra dünyada en çok arama yapılan ikinci site oldu.
We Are Social ve Hootsuite tarafından, “Global Statshot” 2020 raporuna3 göre; Google, YouTube, Facebook yine ilk sıralarda yerini aldı. Türkiye’de ise, Instagram ve Twitter’daki kullanıcı sayısı dünyadaki ilk 10 ülke arasında yerini alırken, son bir yılda Türkiye’de Instagram kullananların sayısı 39 milyona ulaştı.4;
Ocak 2020 tarihiyle dünya çapında, 3,80 milyar sosyal medya kullanıcısı var. İnsanlar internette her gün çevrimiçi olarak ortalama 6 saat 43 dakika geçiriyor.5
Türkiye'de bu oran 7 saat 29 dakika, Filipinler'de ortalama 9 saat 45 dakika oluyor.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından geçen yıl yapılan bir açıklamaya göre; 15 ile 24 yaş grubundaki gençlerin yüzde 70,6'sının internette şiddet, siber zorbalık ve dijital taciz gibi olgular yüzünden tehlikelere maruz kalıyor.6
2017 yılında Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Sayan, yaptığı açıklamada, Türkiye'de siber zorbalığa maruz kaldığını açıklayanların oranının yüzde 20 olduğunu belirtti.7
Salgın günlerinde dijital medya bağımlılığı artıyor mu? "Bağlan" kitabının yazarları uzman gazeteci Cansel Poyraz Akyol ve Psikolog Doç. Dr. Mehmet Şakiroğlu ile salgın günlerinde dijital medya bağımlığını ve siber zorbalıkla mücadele yöntemlerini Independent Türkçe için konuştuk. Gazeteci Cansel Poyraz Akyol ile Psikolog Doç. Dr. Mehmet Şakiroğlu
"300 katılımcının 160’ının salgın döneminde akıllı telefon kullanımları arttı" Doç. Dr. Mehmet Şakiroğlu, Adnan Menderes Üniversitesi Psikoloji Bölümünde doktora öğrencileriyle birlikte salgın döneminde yaptıkları çalışmalarda 300 katılımcının 160’ının salgın döneminde akıllı telefon kullanımlarının arttığını bildirdiklerini söyledi.
Çalışmalarının sonuçlarıyla ilgili bilgileri paylaşan Şakiroğlu'nun anlattıklarına göre, salgın günlerinin sosyal medya kullanım şekillerine bakldığında 30 yaşına kadar Instagram, daha ileri yaşlarda Facebook kullanımının arttığı görüldü.
WhatsApp kullanımının ise 30 yaş ve üstü olmak üzere her iki grup içinde sıklıkla kullanıldığı bulundu.
Şakiroğlu ayrıca, Twitter kullanımının yaşanan stresi azalttığı, diğer mecralarda ise aynı duruma rastlanmadığını aktardı.
Siber zorbalıktan korunmanın yolları neler? Gündelik hayatın içinde nasıl saldırgan davranışlar sıklıkla varsa, aynı durumun gerçek hayata benzer bir işleyişe sahip siber dünyada da görüldüğünü söyleyen Şakiroğlu, şunları söyledi:
İnternet, cep telefonu, sosyal medya platformları aracılığıyla diğerlerine zarar vermek amacıyla yapılan hakaret, dedikodu, biriyle ilgili utandırıcı web sayfaları hazırlamak, birine ait kişisel bilgi veya görüntüleri izinsiz olarak yayınlamak, birini utandırmak veya sanal ortamlardan dışlamak gibi biçimlerde ortaya çıkıyor. Siber zorbalığa maruz kalan kişilerde intihar ve kendine zarar verme davranışlarına kadar giden geniş bir çeşitlilikte olumsuz psikolojik tepkiler görülebiliyor.
Bu tür saldırganlık için en hassas grubun ergenlerden oluştduğunu belirten Şakiroğlu, “Bu nedenle ailelerin, çocuklarına, utandıkları durumların kullanılarak kendilerine yöneltilen tehdit içerikli zorbalık davranışlarında, hemen yardım arama davranışlarına yönelmeleri öğütlenmeli. Ve okullardaki rehberlik servisi çalışanlarının bu konuda dikkatli olmaları gerekiyor” şeklinde uyarıda bulundu.
"Bağlan"ınca yaşanan tehlikeler neler? Dijital ortamlarında dikkat edilmesi gereken noktanın, sürenin uzunluğu değil içeriği olduğunu vurgulayan gazeteci Cansel Poyraz Akyol, şunları söyledi:
Kendinizi geliştirmek, yeni bir şeyler öğrenmek, bir üretimde bulunmak, sanat, spor ya da herhangi bir konuda merakınızı gidermek gibi 'anlamlı ve faydalı' işler için mi; yoksa gündelik hayatın stresinden uzaklaşmak, bir sorununuzu çözmek yerine onu düşünmekten vazgeçmek için mi kullandığınıza odaklanmalısınız. Gündelik hayatın içinde elbette ikinciye de zaman zaman ihtiyaç var; ancak siz bağlanarak geçirdiğiniz sürenin büyük bölümünü sorunlardan kaçmak için kullanıyorsanız tehlike çanları çalıyor demektir.
Dijital medya kullanımı nasıl daha verimli hale getirilebilir? “Gerçek hayatınızı ne kadar anlamlı, dolu ve üretken kılarsanız sanalda vakit geçirme isteğiniz o kadar azalacak” diyen Akyol, “Can sıkıntısıyla baş etme beceresi, duygularınızı yönetme yetkinliklerinizin artması, tüketim alışkanlıklarınızı değiştirmek, zihninize, bedeninize ve ilişkilerinize odaklanmak işinizi kolaylaştıracak” diye konuştu.
Ayrıca, 'Bağlan' kitabının arka yüzünün ikinci bir kitaptan oluştuğunu söyleyen Akyol, bunun 12 günlük bir kürden oluşan uygulama kitabı olduğunu söyledi.
"12 günlük bir diyet" nedir? Akıllı telefon kullanımına faydası nedir? Modern dünyanın en yaygın sorunlarından biri haline gelen sorunlu akıllı telefon kullanımını azaltmayı kolaylaştıracak sistematik bir kendine yardım kitabı olan 'Bağlan'ın yazarlarından Şakiroğlu ise, uygulama kitabı hakkında şöyle konuştu:
Testler ile kendi durumunuzu değerlendirmenizi, gerekirse 12 günlük kendine yardım sürecini başlatmanızı ve bu sorundan kurtulmanızı amaçlıyoruz. Kitap sorunlu akıllı telefon kullanımını azaltmayı hedefleyen 2 ana bölümden oluşuyor. Bölümlerden bir tanesi 12 günlük akıllı telefon diyet programı. Diğer kısım ise bu 12 günlük uygulama kitabının içeriğinin tanıtılması.
Uygulama kitabına her gün gelişmeleri kaydederek 12 günlük bir diyetle, sorunlu akıllı telefon kullanımlarının kontrol altına alınmasını hedeflediklerini belirten Şakiroğlu, “Uygulama kitabımız bilgece farkındalık, öz düzenleme, duygu düzenleme, boş zaman can sıkıntısı, kapatma kiti, kapatma adımları, sosyal destek, günlük tutma ve nüksün önlenmesi tekniklerini içeriyor” ifadelerini kullandı.
The Independentturkish