Özlem DOĞAN
Dünyada koronavirüs salgını yüzünden hayat adeta durdu. Okullar, iş yerleri kapandı, insanlar geleceğe yönelik tüm planlarını erteledi. Son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle birlikte ilerleyen tıp ise koronavirüs karşısında çaresiz kaldı. 20 bine yakın insan bu salgına kurban gitti. Binlercesi ise tedavi görüyor ya da henüz hastalığı taşıdığını bilmediği bir evreyi yaşıyor. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı tüm dünyayı sarsan koronavirüsün toplumsal etkisini Milat’a değerlendirdi.
İnsanın acizliği bir virüsle ortada
Koronavirüsün insanın acizliğini gözler önüne serdiğini kaydeden Prof. Dr. Mazhar Bağlı, “Bu salgın insanoğlunun gücünün sınırsız olduğunu varsaydığı bir atmosferde gün yüzüne çıktı. İnsan, tarihte hiçbir zaman içinde bulunduğumuz bu çağdaki kadar kendini Tanrı yerine koymamıştı. En güçlü olduğunu düşündüğü zamanda da en aciz durumda kaldı” dedi.
Ölüm başköşeye oturdu
İnsanın bir Tanrı inancına sahip olmakla beraber Allah inancından uzaklaşıldığını kaydeden Bağlı, “İnsanlar her şeyi kendilerinin inşa ettiğini ve kontrol ettiğini sandılar. Oysa ölüme bir çare bulamadılar. Eskiden insanlar mezarlıklarla iç içe yaşıyordu, ölüm hayatın bir parçasıydı ama modern insan sadece yaşam üzerine kurulmayı arzu ettiği için ölüm yokmuş gibi davranmaya başladı. İnsanoğlu Tancı inancını ve ölümü hayatından kovmuştu ama her ikisi de gelip hayatımızın tam da içine dâhil oldu” diye konuştu.