Haber: Yunus Akseki
Burdur’un Karamanlı ilçesinden Indiana Üniversitesi’nde Askeri ve Medikal Antropoloji alanında doktora yapan Dr. Ece Aynur Onur, doktora çalışmaları sırasında Amerikan Ulusal Arşivi'nde önemli bir keşif yaptı. Onur, Kore Savaşı Ateşkes Antlaşması'nın imzalanmasından sonra ABD ve Türk askerleri üzerine yapılan araştırma raporlarına ulaştı.
Arşivde karşılaştığı raporlarda yer alan "Kore Savaşı'nda esir olan Türk askeri, esir kamplarında neden ölmedi?" sorusu, Onur’un dikkatini çekti. Bu sorunun peşine düşen Onur, 2017 yılında ABD’nin resmi makamlarına başvurarak bu araştırmanın dayandığı belgeler ve sorgu tutanaklarına ulaşmak istedi. Onur, yedi yıllık bir bekleyişin ardından, savaş sonrası tutulan dönemin belgeleri ve sorgu tutanaklarına erişim sağladı.
'Türk esirler arasında hayatını kaybeden yok'Indiana Üniversitesi’nde Askeri ve Medikal Antropoloji alanında doktora yapan Dr. Ece Aynur Onur, ABD’nin Ulusal Arşivi'nde yaptığı araştırmalar sırasında Kore Savaşı'nda esir düşen Türk askerlerine dair önemli belgelere ulaştı. Onur’a gönderilen belgeler arasında, savaşta esir düşen iki subaydan biri olan Yüzbaşı İhsan Serim'in dosyası da bulunuyor.
Onur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, esir düşen Türk askerlerinin, kamplarda "emir-komuta" zincirini koruduklarını, birlik ruhunu kaybetmediklerini ve hayatı idame ettirme becerilerinin güçlü olduğunu belirten ifadelerin yer aldığını söyledi. Bu söylemlerin bugüne kadar sadece savaş efsanesi olarak bilindiğini, ancak Amerikan Ulusal Arşivi'ndeki belgelerin bunları kanıtladığını vurgulayan Onur, Amerikan Ordusu'nun, savaş sonrası esir takasının ardından sorgulanan Amerikan ve Türk askerlerinin ifadelerini çeşitli üniversitelere incelettirdiğini de aktardı.
Kore'de esir olan ABD'li askeri kuvvetlerin yüzde 38'inin kamplarda öldüğüne dikkati çeken Onur, "Sadece Amerikan Kara Kuvvetleri'ne ait esir düşen askerlerin yaklaşık yüzde 50'si esir kamplarında hayatlarını kaybediyor. Buna karşılık Türk esirler arasında hayatını kaybeden tek kişi yok." dedi.
Onur, Amerikalı esirlerin yüzde 15'inin ise dönemin Kominist Çin rejimi askeriyle işbirliği yaptığını belgelerden öğrendiklerini dile getirerek "Bunlar arasında çok ciddi sayıda Amerikalı üst rütbeli subay da var. Bizim askerlerimize bakacak olursak bir çavuş ve er dışında düşmanla işbirliği yapan yok. Bu çavuş ve er için de esir kapında Türk askerleri tarafından 'divan-ı harp' kuruluyor ve bu iki kişi, silah arkadaşları tarafından yargılandıktan sonra ağır şekilde darbediliyor. Esaretin sonuna kadar da göz hapsinde tutuluyorlar." diye konuştu.
Amerikan ve İngiliz askeri istihbarat belgelerinde, özellikle esir Amerikalı ve İngiliz subayların sorgu tutanaklarında çok çarpıcı bilgilerin yer aldığına dikkati çeken Onur, "Örneğin, Türk esirlerin hastalarına ve yaralılarına bebek gibi baktıkları, esir kamplarında çok az gıda verildiği için çevreden çeşitli tohumları ve bitkileri toplayıp ya da çeşitli hayvanları avlayıp yiyerek kendi fiziksel güçlerini korudukları gibi belgelerde çarpıcı bilgiler var." ifadelerini kullandı.
Askerlerimizi örnek alarak askeri eğitimlerini kökten değiştirdilerAskeri istihbarat belgeleriyle Amerikalı ve İngiliz akademisyenlerin Türk esirleri hakkında yazdıklarının birbiriyle çeliştiğini öne süren Onur, şöyle konuştu:
"Şöyle ki West Point (ABD Kara Harp Okulu) mezunu Amerikalı subaylar, esir kamplarından onar onar ölürken bizim Türk esirlerimiz arasında hiç ölen olmaması çok dikkati çekmişti. Amerikalı akademisyenler bu konuyu şöyle meşrulaştırıyor, 'Türk askerilerinin en az 6 sene muharebe deneyimi olan, profesyonel ve elit askerler olduğunu bu nedenle Amerikalı esirlerin onlara kıyasla daha zayıf performans gösterebilecekleri' gibi çeşitli iddialarda bulunuyorlar. Ancak Amerikan kaynaklarından öğrendiğim üzere esir düşen 244 askerimizden yalnızca 9'u rütbelidir. Diğeri er ve erbaştır. Bunun yanında Türkiye Cumhuriyeti'nin Kore Savaşı'ndan önce savaş deneyimi olmadığı için askerlerimizin birçoğu muharebe görmemiş askerlerdi. Sorgu tutanaklarına baktığımızda pek çoğunun okuması ve yazmasının dahi olmadığını görebiliyoruz."
Onur, Amerikan Ordusunun Türk askerleri hakkında elde ettiği verilerle 1955'ten beri kullandığı "Amerikan Askerinin El Kitabı ve Davranış İlkeleri" rehberinin birebir örtüştüğünü belirterek, "Bu da gösteriyor ki Amerikan Ordusu Kore'de esir olan askerlerimizi örnek alarak askeri eğitimlerini kökten değiştirmiş, 'Hayatı idame, sorguya mukavemet, kaçma ve kurtulma eğitimleri' de Kore'de esir olan askerlerimizin esaret deneyimlerine bakılarak oluşturulmuş" değerlendirmesinde bulundu.