15 Temmuz FETÖ darbe girişimi gecesi Muharip Hava Kuvveti ve Hava Füze Savunma Komutanı Korgeneral Mehmet Şanver'in kızının düğünü için bulundukları Moda Deniz Kulübü'nde bazı generallerin rehin alınması ile ilgili yürütülen soruşturmada, komutanları rehin alan Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal'ın koruması Astsubay Mustafa Turgay'ın ifadesi ortaya çıktı. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ı da rehin alan darbeci askerler arasında bulunan Ünal'ın koruma ekibinden Astsubay Mustafa Turgay'ın ifadesinde şok ayrıntılar yer aldı. Darbeci Astsubay o gece yaşananları şu kelimelerle anlattı:
2 helikopter Moda Deniz Kulübü'ne indi. Helikopterlerin içinde MAK timleri vardı. Konya'dan gelmişlerdi. Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'le komutan Ünal'ın yaveri Fatih Kahraman'ın arası çok iyiydi. Bir istihbarat var diye düşündüm. Çevreyi emniyete aldık. Ve beklemeye başladık. Fatih Kahraman, Org. Ünal'a, "Güvenliğiniz tehlikede, sizi korumaya almamız lazım" dedi. Odaya kapattı. Ünal çıkmak isteyince ateş etti. Mermi çerçeveyi deldi. "Komutanım içerde kalın ikinciyi de sıkarım diye "tehdit etti. Sonra bir silah sesi daha geldi. Nereye sıktı diye bakmaya gittim. Hava Kuvvetleri Komutanı dışarı çıktı. Lavobaya girdiğinde arkada ters kelepçeli yatan birini gördüm. Konya bölük komutanı Gökhan Maldar binbaşı vardı etrafta.
3 MAK'çı asker ve Komutan Ünal'la helikoptere bindik. Akıncı Üssü'ne gittik. Akıncı Üssü'nde Ünal'ı, bir önceki Hava Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreteri Kurmay Albay Ahmet Özçetin karşıladı. 141. Filo'ya gittik. Ahmet Özçetin, Ünal'ı bir odaya kilitledi. Sonra da Kahraman'a talimatı vererek orada kilitli kalmasını istedi. 10 tane kara kuvvetleri askeri çevrede nöbetçiydi. Uçuştan dönen bir pilotu gördüm. Ne olduğunu sordum. "Darbe oluyor. Komutanların hepsi gelecek" dedi. O ana kadar darbe olduğunu anlamadım.
Darbe başarısız olunca Akıncı karargahtan haber geldi, "Teslim olalım" dediler. Önce pilotlar gitti. Ardından Kara Kuvvetleri ekibi gitti. Biz de Karargah'a gittik. 'Sivilleri giyinin öyle gelin' dediler. Komutanı da öyle bıraktık. Karargaha gittiğimizde silahları bıraktık. Akın Paşa, emir subayı ve koruması vardı. Komutanla görüştü. "Komutanınızı yalnız bırakmayın" diyerek çıkıp gitti. Komutan eşiyle görüştü. MAK'çılar, " Komutanım biz darbeye kalkıştık beceremedik. Erlerin ve birçok kişinin haberi yoktu. Siz büyüksünüz affedin bizi" dediler.
DÜĞÜN HAZIRLIĞI DENİLDİ
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ı korumakla görevliydim. Komutanın faaliyetleri haftalık ve aylık olarak plandadır. Mehmet Şanver'in kızının düğünü de haftalık plan içerisindeydi. Komutanım Üsteğmen Fatih Kahraman tarafından düğün için görevlendirilen askerler arasındaydım. Fatih Kahraman askerlere ne emir verdiyse onu yerine getirdim. 14 Temmuz Perşembe akşamı hazırlıkları yapıp, 15 Temmuz Cuma sabahı Etimesgut Hava Üssü'ne geçtim. Uçağa malzemeleri yerleştirdim. Hava Kuvvetleri Komutanı'nı beklemeye başladım. Ekiple birlikte uçağa binip Moda Deniz Kulübü'ne gitmek için yola çıktık.
KULÜPTE KEŞİF YAPTIK
Üsteğmen Kahraman ve ekip, Abidin Ünal ile birlikte Yalova'ya gitti. Eşiyle birlikte kaldım. Bana dışarı çıkacağını özel alışveriş yapacağını söyledi. Beni araçtan indirdi. Ben de komutanın gelmesini bekledim. Komutan, Yalova'dan 15.30 sıralarında Fenerbahçe Ordu Evine geldi. Emir subayım moda Deniz kulübüyle alakalı keşif gerektiğini söyledi. Fatih Üsteğmen'im keşfi özellikle benim yapmamı istedi. Komutanın giriş çıkışını kontrol etmek, güvenliğini sağlamak için keşfi gerçekleştirdim ve ardından komutanın hazırlanmasını bekledim. Fatih Kahraman'la sürekli irtibat halindeydim.
"KONUMA GEL"
Düğün günü Mehmet Veskel isimli biri whatsapptan bana konum attı. Konumu açtıktan sonra Fatih Kahraman beni aradı, "Konuma acil gel" dedi. Konum Fenerbahçe'ye çok yakın bir yerdeydi. Bana attıkları konuma gittim. Araca bindikten sonra hızlı bir şekilde aracı sürmemi istediler. Hücum yeleklerini takım elbise kılıflarına takmışlar. Kulübe gittik ve elbise kılıflarını benim odama taşıdık. Fatih Kahraman'ın telefonu çaldı. Üst rütbeli biriyle konuşuyordu. "Komutanım" diye hitap ediyordu. Telefonla görüştükten sonra "Ortalık karışık acil komutanımızı yanına dönmemiz gerek" dedi. (Sabah)