Koltuk korkusu

Bazı baro başkanlarının Avukatlık Kanunu''nda yapılması planlanan değişikliğe karşı başlattığı provokatif yürüyüşe tepkiler dinmiyor. Yürüyüşe karşı çıkan hukukçular, baroların ellerindeki gücü ve oturdukları koltuğu kaybetme korkusu yaşadığına dikkat çekti.

Koray TAŞDEMİR

Çoklu baro ve nisbi seçim sistemine karşı 19 Haziran'da başladıkları 'Savunma Yürüyüşü'nün ardından Ankara'ya ulaşan baro başkanlarının yürüyüşüne polisin izin vermemesinin ardından avukatlar oturma eylemine başlamıştı. Dün baro başkanlarının Ankara’ya girmesine izin verilirken provokatif yürüyüşe tepkiler dinmiyor. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek yürüyüşün arkasında PKK- HDP dostluğu olduğunu söylerken, Avukat Yasin Şamlı, yürüyüşün ve Metin Feyzioğlu’na gösterilen tavrın doğru olmadığını ifade etti.

Tepkileri çok anlamsız

Hukukçu Yasin Şamlı, yasa çıkarmak sonuç itibariyle Meclis’in görevi olduğuna dikkat çekerek, çıkarılması düşünülen yasaya karşı çıkmanın anlamsız ve manasız olduğunu söyledi. Şamlı, “Buna rağmen yürümelerinin engellenmesi isabetli olmadı diye düşünüyorum” dedi. Yürüyüş yapanların Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na gösterdikleri tepkinin de son derece anlamsız olduğunun altını çizen Şamlı, “Barolar Birliği Başkanı elinden geleni yapıyor. Sonuç itibariyle barikatlar kaldırıldı ve yürüyüşün önündeki engeller kaldırılmış oldu. Bunda Metin Feyzioğlu’nun girişimlerinin büyük önemi olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla o tepkiler de son derece yersiz tepkiler” diye konuştu.

Ardında PKK-HDP dostluğu var

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, yürüyüş yapan baroların PKK ve HDP ile aynı zamanda yürüyüş yaptıklarına vurgu yaptı. Perinçek, “Bunlar Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na karşı tavır alarak baroların disiplininden ayrılıyorlar. Evet, biz yürüyüşün hak olduğunu söylüyoruz ama gösteri yürüyüşleri kanununa göre şehir içindeki yürüyüşlerin hükümetin gösterdiği alanda yapılması lazım. Yürüyüş hakkı var ama istediğin her yerde öyle yürüyüş yapamazsın” dedi. Bu yürüyüşlerin arkasında PKK- HDP dostluğunun yattığını kaydeden Perinçek, “İstanbul, Ankara ve İzmir baroları maalesef Atlantik çizgisinde. O bakımdan TGB de karşı çıkmıştır” dedi. Perinçek, bazı baroların sözde Atatürkçü olduklarına değinerek “Atatürk HDP ile beraber olur mu, böyle Atatürkçülük olur mu? HDP-PKK ile ittifak yapacaksın, her konuda onlarla işbirliği yapacaksın arkasından Atatürkçü geçineceksin. Atatürkçülük Barış Pınarı’nda, Zeytindalı’nda ve Fırat Kalkanı’nda belli olur. Atatürkçülük sade bir laiklik gösterisi değildir” diye konuştu.

Gücü kaybetme endişesi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, bazı baroların, baroların yapısıyla ilgili gerçekleştirilmesi planlanan değişikliklere yaptığı itirazı değerlendirdi. Teklif kapsamında bir ilde 5 bin avukat varsa ikinci bir baro kurma imkanı getirileceği bilgisini veren Dağ, “Peki bu arkadaşlar neye itiraz ediyorlar diyecek olursak, şöyle baktığımızda bunlar kendi güç ve kudretlerinin, ellerinde olan imkanın kaybolmasından müşteki olarak bu itirazda bulunuyorlar. Peki niye yürüyorlar? Yani işin doğrusu niye yürüdüklerini onlar bilmiyorlar, biz de anlayamıyoruz. Yasa çalışmalarına Ankara, İstanbul ve İzmir katılmak istemedi.