BAŞKENT KUDÜS OLARAK TANIMLANDI
Açıklamada, yasa tasarısında, "İsrail'in, Yahudi halkının ulusal vatanı olarak konumunun ve Yahudi halkının vatanlarında kendi kaderini tayin hakkının pekiştirildiği", Kudüs'ün "İsrail'in başkenti" şeklinde tanımlandığı ve resmi dilin İbranice olarak belirlendiği aktarıldı.
Tasarı ayrıca İbrani takvimin resmi takvim olmasını, bağımsızlık günü ve Yahudi bayramlarının da resmi tatil ilan edilmesini öngörüyor.
Tasarının hazırlanmasını sağlayan vekillerden Avi Dichter tasarının "gelecek nesillere bıraktıkları bir güvence belgesi" olduğunu savundu.
PARLAMENTODAKİ ARAP VEKİLLERDEN TEPKİ
Knesset'teki Arap milletvekili Ahmed et-Tibi ise tasarıya tepki göstererek, "ırkçı" ifadesini kullandı. Tibi, "Tasarı, iki tür vatandaşı öngörüyor. Hakları bulunan Yahudiler ile kalmalarına izin verilen ancak hakları bulunmayan diğer grup. Ayrıca tasarı sadece Yahudilere yaşayacakları köyleri belirliyor. Bu ırkçılık değilse ırkçılık ne demek bilmiyorum" ifadelerini kullandı.
Arap milletvekili Hanin Zubi de yaptığı yazılı açıklamayla "bu devlet, 70 yıldır demokratik bir devlet değil, Yahudi devleti olmayı seçtiğini" vurguladı.
İsrail'in yasa tasarısıyla tüm Yahudilerin temsilcisi gibi kendisini dayatmaya çalıştığını belirten Zubi, İsrail'in dünyadaki Yahudiler adına konuşamayacağını, sadece Siyonistlerin temsilcisi olabileceğini kaydetti.
ÜÇ OYLAMADAN GEÇMESİ GEREKİYOR
İsrail yasalarına göre parlamentoda bir tasarının kabul edilmesi için belli aşamaları bulunuyor. Parlamentoya sunulacak tasarı, öncelikle Yasamadan Sorumlu Bakanlık Komitesi tarafından kabul ediliyor ve Komite tarafından onaylanan tasarı daha sonra Knesset Genel Kurulu'na sunuluyor. Ardından tasarının yürürlüğe girmesi için Knesset'te "üç okuma" yapılması ve bu üç okuma da onaylanması gerekiyor.