Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde gazetelerde çıkan "Kız ve erkek öğrenci aynı evde olmaz, denetleyeceğiz" şeklindeki sözlerine bugün parti grubunda yapmış olduğu konuşmada açıklık getirdi.
"AK Parti'nin kimliğinde böyle bir sorumluluğun altına girmek yoktur. Bulunduğum makam ve değerler buna asla müsade etmez" diyen Erdoğan "Biz devletin yurtlarında erkek ve kız öğrencilerin karışık kalmasına müdahale ettik. Bunu süratle gerçekleştirmeye başladık. Ancak bazı bölgelerde yurtlar konusunda yetersiz kaldık. Bu bölgelerde emniyete, istihbarata bir takım bilgiler geliyor ve Valiliklerimiz ve emniyet teşkilatımız bu ihbarların üzerine gidiyor. Çünkü orada nelerin olduğunu bilmiyoruz" şeklinde konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Görsel ve sosyal medyada bazı konular yer aldı. Ben karakteri itibariyle farklı bir siyasetçiyim. Ve bir yerde konuştuğumu inkar etme anlayışına sahip bir insan değilim. Ne yapıyorsak inanarak yaparız, ne söylüyorsak da arkasında durarak söyleriz. Öyle eğilip bükülerek birşeyi sürdürmenin hesabı içinde olmadım, olmam. Bu ülkede başbakanlık görevini bu millet bize verdi. iktidarı da vize verdi. şunu da unutmayalım ki biz muhafazakar demokrat bir partiyiz. Ve partimiz olarak da neler yaptığımızı, neler yapmamız gerektiğini biliriz.
"KİMİN YAŞAM TARZINA MÜDAHALE ETTİK?"
Kimsenin yaşam tarzına karışmadığımızı söylememize rağmen bir çok yerde, yaşam tarzımız şöyle değiştirildi böyle değiştirildi gibi ithamlarla karşı karşıyayız. 4,5 yıl ben belediye başkanlığı yaptım. Aynı ithamlarla karşı karşıya olduk. Yaptığımız belediye başkanlığında biz sonunda o söylenenlerden dolayı değil, bir şiirden dolayı içeri atıldık. Niye? Suyu bulandırdın dediler. Şimdi 11 yıldır biz türkiye'yi yönetiyoruz. Dikkat edin hep yine buna benzer arayışlar devam ediyor. 11 yıllık şu yönetimde Ak Parti iktidarı kimin yaşam tarzına müdahale etti? Karıştı? Sen niçin şöyle böyle yaşıyorsun böyle bir durum mu söz konusu oldu?
"ORADA NELERİN OLDUĞUNU BİLMİYORUZ"
Biz devletin yurtlarında erkek ve kız öğrencilerin karışık kalmasına müdahale ettik. Bunu süratle gerçekleştirmeye başladık. Ancak bazı bölgelerde yurtlar konusunda yetersiz kaldık. Bu bölgelerde emniyete, istihbarata bir takım bilgiler geliyor ve Valiliklerimiz ve emniyet teşkilatımız bu ihbarların üzerine gidiyor. Çünkü orada nelerin olduğunu bilmiyoruz. Ama aileler bize bu durumlara müdahale etmediğimiz takdirde devlet nerede diyor. O yüzden biz birileri yazacak çizecek diye gelen ihbarları yabana atmayız. Biz böyle bir sorumluluğun altına manen giremeyiz.
"BULUNDUĞUM MAKAM BUNA MÜSADE ETMEZ"
AK Parti'nin kimliğinde böyle bir sorumluluğun altına girmek yoktur. Bulunduğum makam ve değerler buna asla müsade etmez. Ben Başbakan olarak Anadolu topraklarını bilen ve bu işlere asla müsade etmeyeceğin bilen bir insanım. Çünkü damdan düşen bir insanım. Bunun şikayetini de sürekli dinleyen bir insan olarak, bu işte biz kararlı adım atmaya mecburuz.
Van'a depremin ardından 5 milyar liralık yatırım yaptık. Cumhuriyet tarihinde böyle bir yatırım Van'a yapılmamıştır. Biz 2 yılda yaptık.
MARMARAY'DA YAŞANAN SIKINTILAR
29 Ekim'de 153 yıllık projenin açılışını yaptık. O gün açılıştan sonra ilk defa sefer yaptık. Tabi o gün 4 dakika sürmedi. Çünkü tam ortada bir mola verdik. Orada plaketler çaktık. Bakanımıza tören sırasında talimat verdik. 15 gün boyunca ücretsiz olmasını sağladık. İlk gün Marmaray'ı kullanan sayısı 300 bine ulaştı. Başka bir gün de Marmaray'da 350 bin yolcu taşındı. Sadece İstanbul'dan değil Türkiye'nin dört bir yanından vatandaşlarımız geldiler. Marmaray'da yaşanan küçük aksaklıkların, özellikle de askıya tutunacağı yerde emniyet kollarının çekilmesiyle yaşanan duraksamaların, bazı çevrelerde çok büyük bir keyif yarattığını görüyoruz. Zevkleniyorlar. Aha durdu. İşte aradığımı buldum. Kamera da arkada çekim yapıyor. 76 milyonun tamamı gurur yaşarken, varsın bazıları da küçük aksaklıklardan dolayı sevinç yaşasınlar...
"BU GURURU YÜREKTEN PAYLAŞIN"
Bu hasedin son bulması ve şu anda Marmaray gururunu yaşamayanların da bu gurura ortak olması en büyük temennimizdir. Özellikle de Marmaray'a binmeyeceğini söyleyenlere, Marmaray'ı seyirlik olarak inşa etmediğimizi hatırlatmak istiyorum. Onların da bu gururu yürekten paylaşmalarını arzu ediyorum. Marmaray coşkusunu yaşarken, ertesi gün 5. İzmir İktisat Kongresinin heyecanını yaşadık. Kongrede ulusal ve küresel ekonomi ayrıntılı şekilde ele alındı. Sonra da partimiz teşkilatıyla bir araya geldik. Kuşadasına geçerek Türkiye'nin en büyüğü olan Efes kongre merkezinin açılışını gerçekleştirdik. 31 Ekim'de İstanbul'a geldik. Türkiye genelinde tamamlanan 213 spor tesisinin resmi açılışlarını ve amatör kulüplere malzeme dağıtımını yaptık.
"TÜRKİYE'NİN PERFORMANSINDAN ÖVGÜYLE BAHSEDİLDİ"
2004 yılından itibaren her yıl yatırım danışma konseyi adı altında bir buluşmayı sürekli tertip ediyoruz. Bu toplantılardan uluslar arası yatırımlar noktasında istifade ettik. Yıllık uluslar arası yatırım tutarı eskiden 1 milyar dolar seviyesini aşamıyordu. 2002'ye kadar cumhuriyet tarihi boyunca 79 yıl boyunca Türkiye'nin çekebildiği yatırım tutarı 15 milyar dolar olmuştur. 2003'ten bu yana ise 131 milyar dolar uluslar arası yatırım çektik. Türkiye 79 yılda 15 milyar dolar, 11 yılda ise 131 milyar dolar yatırım çekti. Her yıl yaptığımız toplantılarda Türkiye'nin bu performansından övgüyle söz edildi.
"BİRİLERİ LAF, BİZ İCRAAT YAPIYORUZ"
Biz göreve geldiğimizde iktidarda MHP, DSP ve ANAP vardı. MB Döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. Şu andaki rezervimiz ise 134 milyar dolar seviyesine çıktı. 27 buçuktan 134 milyar dolara... Bu arada IMF ile görüşmeler de tamamlandı, IMF'nin Türkiye'den 5 milyar dolar borç alabilmesi için, bu imkanı kendilerine sağladık, gerektiğinde alabilecek. O borçlu olacak, biz alacaklı olacağız. Peki IMF ile durum neydi biz iktidara gelmeden önce? DSP, MHP ANAP döneminde 23 buçuk milyar dolar borcumuz vardı. 14 Mayıs'ta biz borcumuzu sıfırladık ve şimdi borç verir hale geldik. Kim milliyetçi, kim milli değerlere sahip? Kim ülkesine milletine daha düşkün hepsi ortada. Birleri laf yapıyor, biz icraat yapıyoruz. Onlar borçlandı biz ödedik. Milli gelire oranla dış borcumuz yüzde 73-74 civarındaydı. Şimdi yüzde 36'ya düştü arkadaşlar. Milli gelire oranlar ne buna bakacağız.
"AYRIM ORTADAN KALKTI"
Eski Türkiye'de halk kuyruklarda sürünüyordu. Yeni Türkiye'de fakir zengin arasındaki ayrım ortadan kalktı. Şimdi kuyruk kalmadı. Tüm hastanaleri birleştirdik. Artık istediğin yerden istediğin hizmeti alıyorsun. Hastaneye giderdik ilaç bulamıyorduk. Şimdi istediğimiz eczaneden gidip ilaç alabiliyoruz. Burada biz bedel düşünmedik. Neyi düşündük insanımızı, vatandaşımızı düşündük.
"ŞU ANDA 280 LİRA BURS VERİYORUZ"
Yeni Türkiye'de eskisi gibi imtiyazlar yok. Öğrenciye imtiyazlar var artık. 45 lira burs veriyorlardı üniversite gençliğine. Biz ise şu anda 280 lira burs veriyoruz. Bunun yanında 200 lira da kendilerine KYK'da kalıyorsa beslenme yardımı veriyoruz. 480 lira.. Devletten burs alanların sayısı 380 bin... Karşılıksız bu... Kredi alanlarla beraber rakam 1 milyon 200 bini aşıyor. Nedir o kredi? Okuldan mezun olup sigortalı bir işe yerleştikten sonra faizsiz ödemeyi yapacağı bir süreç. Bunları bizim iktidarımız sağladı. Her müracaat edene burs ve kredi bizden önce yoktu.
"ANA MUHALEFET BAŞKA DÜNYALARDA YAŞIYOR"
On yıllardır ellerindeki imtiyazları yitirenler Türkiye'nin felaketi için ellerinden geleni yapıyor. Ama milletin hayır duası tüm bu beddua ve temennilere galebe çalacaktır. Biz de işimmizi sağlam tutacağız. Ülkesinin felaketinden medet umanlara fırsat sunmayacağız. Belli bir zümrenin ikbali için değil 76 milyonun tamamının faydası için çalışacağız. Hanım kardeşlerime sesleniyorum. Kadınları başı örtülü ve açık diye ayrımcılığa tabi tutan hiçbir zaman biz olmadık. Her zaman ifade ediyorum bizim için insan insandır. Bizden önceki iktidarlar bu ayrımı yaptılar. Başı örtülü olan, okulların kapısından geri çevrilmiştir. Kamudan geri çevrilmiştir. Bu ayrımcılık değil mi? Onlar insan değil miydi? Bunlar bu ülkede olmadı mı? Bunları biz hep yaşadık. Ailelerimizde yaşadık. Ana muhalefet başka dünyalarda yaşıyor. Bunlar hukuk tanımazdır. Hak hukuk diye bir anlayışı yoktur. Ak Parti'nin bu noktada sıkıntısı yoktur. Biz başı örtülü olanı da aynı hakka sahip olarak görürüz ve kendilerine hizmet ederiz.
"ÇOK AYIPTIR YA"
Bugüne kadar bu milletin mensupları olarak hepsini savunduk. Başı örtülü olarak okumanın, çalışmanın ve siyaset yapmanın önünü açarken ayrımcılık yapmıyoruz. Tam tersine insanlık dışı bir ayrımcılığı ortadan kaldırıyoruz. Başı açık olanların haklarını da savunacak mısınız diye soruyorlar. Çok ayıptır ya. 11 yıllık iktidarımızda başı açık olan hangi hakkını kaybetti? Şu hakkı kaybetti desinler, gelsinler o hakkı da verelim. Hangi özgürlükler ellerinden alındı? Bunu bize söylesinler. Cevabımız çok net. Bugüne kadar böyle bir ayrımın tarafı olmadık, asla kabul etmiyoruz.
"ROZET TAKIP OTOBÜSTEN ATTILAR"
Biz insana insan olarak bakarız. İnsana milletin mensubu olarak bakarız. Dili, dini mezhebi siyasi görüşü her ne olursa olsun, bizim nezdimizde insan insandır. Devlet karşısında eşit vatandaştır. Ana muhalefetin ise bu ülkede başörtüyle ilgili sorununu yaşadık. Bir taraftan rozet taktılar, öbür taraftan otobüsten attılar. Şimdi ise aday niçin olmasın demeye başladılar. Her ne yaptıysak Türkiye'yi normalleştirmek için yaptık. Türkiye tam anlamıyla normalleşinceye kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
YEREL SEÇİM ÇALIŞMALARI
Seçim yolunda hazırlıklarımız belli bir aşamaya geldi. Temayül aday belirleme araçlarımızdan yalnızca bir tanesidir. Kesin hareket noktamız değildir. Aday belirlerken, yüzde 100 temayülü yahut yüzde 100 anketi gözetmiyoruz. Çok sayıda kriteri ve referansı dikkate alıyor, ince eliyor, sık dokuyor adaylarımızı ona göre belirliyoruz. Sadece vitrin olsun diye aday ismi açıklayanlar var. Ak Parti'de hiçbir aday vitrin adayı değildir. Şu ana kadar aday adayları içinde sayı yaklaşık 6 bin 100'ü bulmuş durumdadır. Hiçbir formalite icabı belirlenmiş değildir. Biz her bir aday adayımıza müstakbel belediye başkanı olarak bakarız. Öylelerini listemize alırız. Nasıl olsa seçilemeyecek diye bazı partiler boşluk doldurabilirler. Bizde böyle bir şey yok. Bu arada il genel meclis başvuruları için süreyi 1 Aralık'a kadar uzattık. Kademe kademe adaylarımızı açıklamaya başlayacağız.
3 ÜLKEYİ KAPSAYAN RESMİ ZİYARET
Bugün akşam saatlerinde bakan ve vekil arkadaşlarımızda 3 ülkeyi kapsayan bir resmi ziyaret turuna başlıyoruz. Bu akşam Finlandiya'nın başkenti Helsinki'ye gideceğiz. Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan'ı ile görüşeceğiz. Helsinki Belediye Başkanı onurumuza bir yemek verecek. İş forumu gerçekleştireceğiz. Yarın akşam Stockholm'e geçiyor ve İsveç temaslarına başlıyoruz. İsveç Kralı ve Başbakan'la görüşeceğiz. Burada da iş forumu düzenlenecek. Perşembe ise Varşova'ya geçiyoruz. Polonya'da da Cumhurbaşkanı, Meclis başkanları ve Başbakanla görüşeceğiz. İş forumuna katılacağız. Polonya'da Türkiye-Avrupa ilişkileri konulu bir konferansa katılacağız. Bu ziyaretlerin ülkelerimiz arasındaki ilişkilere katkı sunmasını umuyoruz.
KAYNAK: HABERLER.COM