İnsanların kötü günlerinde zor durumlarında yara sarma görevini üstlenen ve yardım yapan bir kurumdur. Kızlay nedir? Kızılayın görevleri nelerdir?
Kızılay nedir?
Kızılay bir yardım kuruluşudur. Savaşta ve barışta halkın kara gün dostudur. Savaşta yaralananlara, ölenlerin ailelerine yardıma koşar. Yaraları sarar. Her türlü yardımı yapar. Barışta yangın, sel, deprem felaketlerine uğrayanlara sıcak yardım elini uzatır. Fakirlere, düşkünlere, kimsesizlere yardım eder. Onlara yiyecek, giyecek, içecek, yakacak, çadır ve para yardımı yapar.
Kızılayın görevleri nelerdir?
Bir sel felaketinde, felakete uğrayan herkesin yardımına Kızılay koşar. Onlara yiyecek verir, yatacak yer sağlar ve yaralananlara yardımcı olur.
Deprem olduğu zaman depremden zarar görenlere yardım eder. Onlara yiyecek, giyecek verir. Evleri yıkılanlara geçici olarak barınmaları için çadır verir. Yaralılara bakar,
Yangın felaketinden zarar görenlerin yardımına ilk olarak Kızılay koşar, Onlara yatacak yer sağlar, Yiyecek, giyecek ve içecek verir.
Savaş anında yaralananların yardımına Kızılay koşar. Onların yaralarını tedavi eder. Savaştan zarar görenlerin yanında olur, onların her türlü ihtiyacını gidermeye çalışır,
Ayrıca Kızılay, yiyecek ve içecek bulamayacak kadar fakir olanlara kurduğu aş evlerinde yiyecek ve içecek verir, Kızılay, sakat yurttaşlara sakat arabası, koltuk değneği, yapay organ ve ilaç yardımında bulunur.
Başarılı öğrenciler için yaz kampları açar. Bu kamplarda öğrencilerin bedenen ve ruhen gelişmelerine yardım edecek çalışmalar yapılır,
Kızılay, bütün bu çalışmalarını hem yurt içinde hem de yurt dışında özenle yürütür, ihtiyacı olanlara yardım ederken dil, din ve ırk ayrımı yapmaz. Çalışmalarını insani duygularla ve eşitlik, evrensellik ilkelerine uygun bir şekilde yerine getirir.
Kızılayın gelirleri nelerdir?
Kızılay bir yardım kuruluşudur. Yaptığı yardımları karşılık beklemeden yapar. Kızılay’ın gelirleri şunlardır: Hayırsever yurttaşların yaptıkları para, ev, arazi bağışları
Üyelerden alınan aidatlar, Kızılay pulu satışlarından; balolardan, sergilerden ve eşya piyangolarından elde edilen gelirler
Kızılayın tekelinde olan ithal ilaç, röntgen filmleri, takvim, oyun kâğıtları satışlarından elde edilen gelirler
Hükümetin, vakıfların, belediyelerin ve özel idarelerin yaptıkları yardımlar
Maden suyu satışlarından elde edilen gelirler
Kızılay, Türk ulusunda var olan asil yardımlaşma ve dayanışma duygusunun kurumlaşmış anlatımıdır, Her yurttaş, olanakları ölçüsünde Kızılaya yardım etmelidir. Bizim şu an için Kızılaya ihtiyacımız olmayabilir; ama unutmayalım ki bir yerlerde Kızılaya ihtiyacı olan insanlar mutlaka vardır.
Kızılay ile ilgili sözler
Acılar paylaşıldıkça azalır. Küçük yardımlar büyük işler görür. Kızılay kara gün dostudur. Ateşi söndüren su, acıyı dindiren Kızılay’dır. Kızılay’ı unutma, sana da acılı günlerinde yardımcı olur. Kızılay’a bağışlayacağınız bir damla kan, bir candır. Kızılay üyelerin yardımı ile yaşar. Acılı günlerin en yakın dostu Kızılay’dır. Sen “Kan” ver, Kızılay “Can” versin. Kızılay’ı sevmek, insanlığı sevmektir… Kızılay ile karanlık günler biter. İmkanın varken Kızılay’a yardım et, imkanın yokken yardım gör. Bugün sen Kızılay’a, yarın bakarsın Kızılay sana… Kızılay Türklüğün dayanışma gücüdür. Türk Kızılayı insanlığın onurudur. Türk Kızılayı insanların milliyetine bakmaz, ihtiyacına bakar. İhtiyacın varsa, Türk Kızılayı var. Türk Kızılayı bir kuruşu milyonlar yapar. Kızılayın tarihçesi nedir? Kızılay eski adı Hilal-i Ahmer Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Topluluğu’nun temel ilkeleri olan insaniyetçilik, ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık çerçevesinde çalışan kamu yararına yarı-gönüllü sosyal hizmet kuruluşudur. Personelinin bir kısmı gönüllü olarak, bir kısmı ise maaşlı olarak çalışır. 29 Haziran 1868 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu’nun 5 Temmuz 1865 tarihinde imzalamak zorunda kaldığı Cenevre Sözleşmesi gereği olarak “Mecrûhîn ve Marzâ-yi Askeriyyeye İmdad ve Muâvenet Cemiyeti – Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım ve Destek Cemiyeti” adıyla Dr. Abdullah Bey ve Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa öncülüğünde kurulmuş ancak hiçbir zaman çalışır hale geçmemiştir.
14 Nisan 1877’de “Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti” adı ile Marko Paşa önderliğinde yapılan toplantılardan sonra yeniden kurulmuş ve Sırbistan-Karadağ Savaşları ile Teselya Savaşlarında yardım çalışmaları yaptıysa da ancak 1960 yılında kurumsal olarak çalışmaya başlayabilmiştir, Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemiyeti, amblem olarak hilâli alması gerekçe gösterilerek Uluslararası Salîb-i Ahmer (Kızılhaç) tarafından uzun süre kabul edilmedi. Nihayet 1897 Haziranında Londra’da toplanan Milletlerarası VIII. Kızılhaç Konferansı’nda Dr. Besim Ömer Paşa’nın gayretleriyle hilâlin amblem olarak alınması resmen kabul edilmiştir. 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile “Türkiye Hilaliahmer Cemiyeti” adını almıştır. 1935 yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından uygun görülen “Türkiye Kızılay Cemiyeti” adını almıştır. Kızılay sağlık için çalışan bir Sivil Toplum Kuruluşudur.