Fırat İpek
Online toplantıyla otomotiv gazetecileriyle buluşan Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Başkanı İnan Ekici, operasyonel kiralama sektörü olarak 2020 yılına pozitif göstergelerle girdik. 2019’da yüzde 13,9 oranında daralan operasyonel araç kiralama sektörü, 2020’nin ilk çeyreğinde, araç tedarikinde yaşanan sıkıntının etkisiyle, yüzde 5,1 oranında daralma ve 264 bin adetlik araç parkıyla kapattık” dedi.
Operasyonel araç kiralama sektörü ilk 3 aylık dönemde Türkiye’de satılan yeni otomobillerin yaklaşık yüzde 8’i olan 7 bin 800 adet yeni aracı filosuna kattığını söyleyen İnan Ekici, “İlk çeyrekte operasyonel araç kiralama sektörü olarak 1,3 milyar TL’lik bir yatırım gerçekleştirdik. Bu kapsamda, 2020 yılını, yüzde 5-6 üzerinde büyüme ve yeniden 300 binli adetlere çıkacağımız şekilde planlamaya başlamıştık. Tabii, tüm bunlar dünyayı etkisi altına alan Yeni Tip Koronavirüs (Covid-19) salgınıyla beraber sekteye uğradı” diye konuştu.
MÜŞTERİLER ARAÇLARI BIRAKMIYOR
“Covid-19 etkisi olmasaydı aynı pozitiflikle yatırımlara devam edecektik” diyen Ekici, “Mart’ın başına geldiğimizde, pandemi nedeniyle operasyonel araç kiralama müşterileri için beklemeye alma süreci başladı. Ancak bu süreç henüz operasyonel araç kiralama sektörünü tam anlamıyla etkilemiyor diyebiliriz. Çünkü araçları kullanan bireyler toplu taşıma kullanmak istemediklerinden ötürü araçları bırakmak istemiyor. Şirketler ise, zaten faizin düştüğü dönemlerde çok uygun fiyata kiraladıkları bu araçları, işleri kısmen daralsa da geçici bir durum olduğu inancıyla sözleşme süresinin bitmesine rağmen bırakmıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
SEZONDA YAKALANSAYDIK ALTINDAN KALKAMAZDIK
Yüzde 50-60 daralan günlük araç kiralama sektörüyle ilgili de konuşan İnan Ekici, “Kötü dönemin şansı olarak günlük kiralama sektörü açısından pozitif bir duruma değinmek istiyorum. Günlük araç kiralama tarafında yatırım Nisan sonunda başlar, Haziran’ın ortasında bu süreç biter. Nisan ayı ile Eylül ayı arasında araç parkı trendi yükselir. İlk 3 ay ve son 3 ayı çok stabil ve en az sayıda araçla geçiririz. Çünkü iş o yüksek sezonda olur. Ardından da satışa geçeriz. Pandeminin ülkemizde Mart’ın 15’inde başlamasından kaynaklı, hiç kimse araç almamıştı. Dolayısıyla minimum filoyla yakalandık. Bu yüzden pandeminin yaratacağı negatif etki de finansal açıdan sınırlı kalmıştır. 25 bin adet araç yatırımı yapıp yakalansaydık ve o araçlar boşta kalsaydı bunun altından kalkmak imkansız olurdu” şeklinde konuştu.
NAKİT AKIŞINI DOĞRU KONTROL ETMELİYİZ
“Devletiyle, bireyiyle ve sektörüyle herkesin birbirine karşı toleranslı olması, kol kola girmesi gereken bir dönemdeyiz” diyen Ekici, “Sakin olmamız, çok iyi gözlem yapmamız lazım. Kriz yönetiminde en önemli konu nakit akışıdır. Devletin, şirketlerin ve bireylerin nakit akışlarını çok doğru kontrol etmesi gerekir. Planlamalarını ve zamanlarının büyük kısmını buna kafa yorarak geçirmeleri gerekir” ifadesini kullandı.
MİLLET, SEKTÖR VE DEVLET BİR OLMALIYIZ
Ekici, “Yürekten ve kalpten inandığım bir şeyi söyleyeceğim; şirketlerimize bu süreç çok şey öğretti, insan olarak bizlere çok şey öğretti. Ülkede birliktelik kavramı farklı boyutlara geldi. Belki uzun zamandır her birimiz unuttuğumuz birçok değeri yeniden hatırladık. Çalışanlarımıza karşı olan bakış açılarımız değişti. Ümit ediyorum birbirine daha toleranslı bir ülke, birbirini destekleyen bireyler, sektör, basın ve şirketler haline geliriz” açıklamasında bulundu.