Kinin nedir? Nasıl elde edilir? Zehirli midir?

Çok eskiden beri bilinen kinin, hekimliğin tedavi alanında yıllarca baş köşeyi tutmuş, çeşitli hastalıklara karşı şifa olarak kullanılmıştır. Peki kinin nedir? Kinin nasıl ve nereden elde edilir ve kinin ne işe yarar? Kinin zehirli midir? Ayrıntılar haberimizde...

Çok eskiden beri bilinen kinin, hekimliğin tedavi alanında yıllarca baş köşeyi tutmuş, çeşitli hastalıklara karşı şifa olarak kullanılmıştır. Peki kinin nedir? Kinin nasıl ve nereden elde edilir ve kinin ne işe yarar? Kinin zehirli midir? Ayrıntılar haberimizde...

Kininin birçok çeşitleri vardır. Başlıcaları sülfat, klorhidrat, bromhidrat, valarianat tuzları halindedir. Çoğu toz olarak kullanılır. Lezzetleri çok acıdır, suda erimez, sindirim yollarından kolaylıkla geçip vücuda yayılırlar.

Kininin ilâç olarak en çok kullanıldığı hastalık sıtma (malarya) dır. Yıllarca bu hastalığın tek ilâcı olarak kalmış, yalnız, sıtma mikroplarının her çeşidine tesir edemediğinden, zamanla, kimya biliminin ilerlemesi üzerine, kininden daha kuvvetli sıtma ilâçları yapılmıştır. Bundan dolayı, kininîn bugün sıtma ilâcı olarak önemi azalmıştır, ancak, ateşli hastalıklarda, özellikle grip hastalığının tedavisinde, bu hastalıktan korunmada kullanılmaktadır.

Kinin gereken ölçüde verilirce ateşi düşürür, iştahı açar, vücuda, kalbe kuvvet verir. Ölçü aşılırsa zehir tesiri gösterir, zararlar doğurabilir: Bu zehirli tesirler bulantı, kusma, baş dönmesi, kulak uğultusu gibi belirtilerle baş gösterir, sağırlık, görme bozuklukları, denge bozukluğu, kalb zayıflaması gibi hallere yol açabilir. Bazı kimselerde kinine karşı özel bir alerji hali vardır. Bunlar kinini az miktarda bile alsalar vücutlarında kurdeşenler, kırmızılıklar, şişkinlikler belirir, kaşıntılar olur, hasta fenalıklar, baygınlıklar geçirir. Fazla miktarda kinin gebe kadınlarda çocuğun düşmesine yol açabilir.

Kınakına ağacından elde edilen al­kaloitlerin en önemlisidir. Tedavide kininin alkaloitleri yerine sülfat şek­li (sulphate de quinine) kullanılır. Buradaki sülfat sözü yüzünden kinin halk arasında çok defa kısaca sulfata diye de anılır.

”Sulphate de quinine” tedavide ilk kullanılan en tesirli kinin tuzuydu. Sonraları ”chloridrate de quinine” yapıldı. Bunun enjeksiyonda kullanılması uygun görüldü. Kininin bu şekillerinden başka ”tannat de quinine”, ”carobnate de quinine” (aris- tokin), ”euquinine” (ökinin) gibi şe­killeri de vardır.

Kinin, kınakınadan elde edildiği ta­rihten beri sıtma savaşının en önem­li ilacı olmuş, bu ilaç sayesinde sıt­maya karşı büyük başarılar elde edilmiştir.

Daha sonraları atebrin, akridirı gibi ilâçlar da kinin yerine kullanılmaya başlanmıştır. Kinin, mikropları, mayaları, bazı asalakları, hele sıtma yapan plazmoduen yok eder. Ayrıca, iştah açıcı, kalb düze­nini ayarlayıcı özellikleri de vardır. Bütün bunlardan başka, iltihap gi­derme, ateş azaltyna, az da olsa ağ­rıları dindirme gibi faydaları varsa da bu bakımlardan her zaman fay­dalı olmaz.

Kininin Zararı varmıdır? Kininin Zararları Nelerdir?

Kinin, bazı hallerde deride alerji yapan, kan işemeye sebep olabilen bir ilaçtır. Ayrıca, alyuvarları bozan bir etki de gösterebilir. Alışmamış kimselerde kulak çınlaması ve uğul­tu yapabilir. Fazla kinin zehirlenme­ye sebep olur. Bu zehirlenmeler baş ağrısı, burun kanaması, sağırlık, körlük, sallanma (kinin sarhoşluğu), hattâ delirmeye sebep olabilir. Sıtmalı hastalara klasik olarak günde dört defa 0,25 lik komprime­ler verilir. Bir hafta sonar gene gün­de dört taneden (günde 1 gram) üç gün verilir, bu defa dört gün ara ve­rilir. Kinin tedavisi bu şekilde 3-4 hafta sürer. Bu tedavi 10 yaşından yu­karı olanlara uygulanır, küçüklere verilecek doz daha azdır.

İğne şeklinde kullanılırsa kinin te­davide daha faydalı olur. Kinin has­tanın alyuvarlarını eritiyorsa kati­yen kullanılmaz. Bu idrardan kan gelmesi (hemoglibunuriej) ile belli olur.