Kıbrıs Türk Eğitimciler Sendikası tarafından yapılan açıklama şu şekilde;
“Avrupa gazetesi”, 20 TEMMUZ 2020 tarihli manşetinde Kıbrıs Barış Harekatı'nın 46. yıl dönümünde Türkiye'ye atıfta bulunarak "Geldiler, kan döktüler, aldılar, böldüler, kaldılar!” şeklinde bir açıklama yaptığı kamuoyunun malumudur.
Malum “gazete” ilgili manşetinin ilk kelimesinde Türkiye Cumhuriyeti ordusunu kastederek “GELDİLER” demektedir.
Türkiye adaya keyfinden değil; 1963’ten 1974’e kadar süren 11 yıllık Rum katliamından kurtulmak isteyen Kıbrıs Türk Halkı’nın çağrısı ve uluslararası hukuktan kaynaklanan Garantörlük hakkını kullanmak için gelmiştir.
Malum “gazete” ilgili manşetinin ikinci kelimesinde Türkiye Cumhuriyeti ordusunu kastederek “KAN DÖKTÜLER” demektedir.
Türkiye Cumhuriyeti devleti Ada’ya kan dökmek için değil; Kıbrıs’ta akan Türk kanını durdurmak için gelmiş ve bu uğurda 498 şehit vermiştir.
Malum “gazete” ilgili manşetinin üçüncü kelimesinde Türkiye Cumhuriyeti devletini kastederek “ALDILAR” demektedir.
Bilinmelidir ki Kıbrıslı Türkler 1571’den beri Adadadır ve bu Ada’nın gerçek sahibidirler; ancak İngiliz ve Rum- Yunan entrikaları sonucu adaya ortak olan Kıbrıs Rumlarının adanın tamamını ele geçirme çabalarına engel olmak, Kıbrıs Türk halkının hakkını iade etmek amacıyla Türkiye Cumhuriyeti ordusu uluslararası garantörlük hakkını da kullanarak Kıbrıs Türklerinin güven içerisinde yaşayabilecekleri bir alan oluşturmuştur.
Malum “gazete” ilgili manşetinin dördüncü kelimesinde Türkiye Cumhuriyeti ordusunu kastederek “BÖLDÜLER” demektedir.
Tarihi gerçekler bize göstermektedir ki Kıbrıs Türklerinin haklarını hiçe sayarak ENOSİS’i gerçekleştirmek isteyen ve dolayısıyla Ada’yı Yunanistan’a bağlamak isteyen Rum-Yunan ikilisidir. Bu hedeflerin gerçekleşmesini engelleyen ise Kıbrıs Türk Mücahidi ve Türk ordusudur.
Malum “gazete” ilgili manşetinin beşinci kelimesinde Türkiye Cumhuriyeti ordusunu kastederek “KALDILAR” demektedir.
Türk ordusu Kıbrıs Türklerinin özgür ve güvenli biçimde yaşayabilmesini sağlamak için Ada’da kalmıştır ve yine Kıbrıs Türklerinin isteği üzerine kalmaya devam etmektedir.
Sonuç itibari ile Kıbrıs Türk Eğitimciler Sendikası olarak önemle vurgulamak isteriz ki; “Avrupa gazetesi”nin 20 Temmuz tarihindeki manşeti Kıbrıs Türk halkını temsil etmemektedir. Bu açıklama KKTC’de Rum’un temsilciliğini yapan, sözüm ona barışı savunan; ama her açıklamasında kin ve nefret dilini kullanan Avrupa gazetesini ve aynı görüşü savunan marjinal bir grubu temsil etmektedir.
Kıbrıs Türk Eğitimciler Sendikası olarak 1974 yılında tüm baskı, ambargo ve tehditlere boyun eğmeyerek Kıbrıs’taki soydaşlarının yardımına koşan ve sonunda yıllar süren ağır yaptırımlara maruz kalan Anavatanımız Türkiye üzerinde oynanan oyunları görmezden gelerek ne pahasına olursa olsun Rumlara yamanmak isteyen marijinal görüşlerin karşısında olduğumuzu beyan ederiz.
Kıbrıs Türk Eğitimciler Sendikası olarak biz; düşman güçlerin ağzıyla konuşup devlete, millete, vatana ve bayrağa yönelik haddini aşan bu hezeyanlara karşı KKTC’nin bir hukuk devleti olduğunu; Türkiye'ye karşı milleti ayaklandırma, öfke ve kini arttırma çabası ve nefret suçlarını besleyen bu ifadelere ilişkin derhal hukuki işlemlerin başlatılmasını talep etmekteyiz.
Kıbrıs Türk Eğitimciler Sendikası olarak; bu topraklara ve tarihine yabancı bu zihniyeti kabul etmeyeceğimizin altını kalın çizgilerle çizer; söz konusu gazeteyi kınadığımızı bildirir; yetkilileri bu konuda görevlerini yapmaya davet ederiz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.