Kıbrıs'ta tarih ve din söğüşleniyor!

Yavru vatan Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde faaliyet gösteren Din Görevlileri Sendikası Başkanı Süleyman Çakır, Kıbrıs'ta tarihi şehitlik, mezarlık, cami ve vakıf mallarının yetkili kurumlar tarafından rant için ortadan kaldırıldığını, en temel İslami bilgilere sahip olmayanların imam yapıldığını söyledi.

ENES BABACAN u2013 ÖZEL HABER

KKTC'nin Gazimagusa şehrinde tarihi surların etrafında yer alan Osmanlı Şehitliği yok edilmiş ve geriye yalnızca 3 adet anıt mezar kaldığını belirten Çakır, " Lefkoşa'da yer alan Osmanlı Şehitliği de aynı şekilde yok edilmiş, okul ve park yeri yapılmıştır. Yine Lefkoşa'da Selimiye Camisi'nin avlusunun kıble kısmında içkili lokanta yer almaktadır. Cemaat namazını; karşısında ayak ayaküstüne atmış, birasını yudumlayan uygunsuz turistler eşliğinde kılmaktadır. Girne'de kalan tek Osmanlı Şehitliği olan Baldöken mezarlığı 2004 yılına kadar bakımsız bırakılmış, 2004 yılından sonra yönetim kurulunca Girne Belediyesine tahsis edilmiş, belediye bu tahsis neticesinde mezarları yerle bir etmiş, üzerine asfalt dökmüş ve otopark olarak kiraya vermiştir. Yine Lefkoşa'da Cami yapılması için bağışlanan binada bugün bir siyasi parti faaliyet göstermektedir. Girne'de yer alan ve Kıbrıs'ın Fethinin sembolü olan Ağa Cafer Paşa Cami'nde cami imamlarının kullandığı bina, gay'lere kiralanmıştır. Aynı Caminin arazisi yönetim kurulunca bir spor kulübüne park yeri olarak tahsis edilmiştir. Camii ihalelerinde yolsuzluk yapıldığına dair yaygın bir kanaat mevcuttur. Yardım heyeti-Vakıflar Genel Müdürlüğü-İhaleye girenler şeklinde bir menfaat üçgeni oluştuğu genel düşüncesindedir" dedi.

Eğitimsiz ve sorunlu tipler imam yapılıyor!

Kıbrıs'ta iktidar partisinin, parti örgütlerinden, nüfuzlu kişilerden gelen eğitimsiz ve sorunlu kişilerin Din İşleri Dairesi'nde istihdam edildiğini belirten KKTC Din-Gör-Sen Başkanı Çakır, "Bunun neticesinde içkici, tacizci, ahlaksız imam gibi tiple imam sınıfları ortaya çıkmış, en aşağılayıcı şekilde medyada yer almış. Çünkü düşünün imam adaylarına 'ezan oku' denilmiş ancan adayın verdiği cevap 'kasetten ezberleyeceğim henüz bilmiyorum' şeklinde olmuş. Din İşleri Dairesine hiçbir dini eğitim verme yetkisi verilmediği için imam ve müezzinlerimiz en temel İslami bilgilerden bile yoksunlar" dedi.

Cami arazisinde gece kulübü yapıldı!

Cami ve vakıf mallarının Kıbrıs'ta keyfi şekilde kullanmaya devam ettiğini söyleyen Çakır, "Camilerin yapım, bakım ve onarımını yapma yetkisi Din İşleri Başkanlığında olmasına rağmen bu yetki bugüne kadar vakıflar idaresince kullanılmıştır. Bugüne kadar ibadethanelerin yapım, bakım ve onarımı vakıflar idaresince yapılmıştır. Yapılan camiler vatandaşlar tarafından hem kullanışsız, hem de estetikten yoksun bulunmaktadır. Astronomik rakamlara mal olduğu bilinen camilerin bu kadar kalitesiz yapılması, daha ibadete açılır açılmaz, ilk yağmurda tavanından onlarca yerden damlatması vatandaşlar gibi bizleri de derinden üzmektedir. Tarihi camilerimiz tahrip edilmiş ve mevcut yönetim tarafından gayri ahlaki ve İslami kurum ve kuruluşlara peşkeş çekilmiştir. Yetkililer cami ve vakıf arazilerini, binalarını, gece kulübü, bar, gazino olarak kiraya vermeye devam ediyor. Daha önce Hamitköy Camisine ait arazide gece kulübü (genelev) olarak faaliyetlerine devam etmektedir. " dedi.

Ateistler Müslümanları yönetiyor!

KKTC'de dini kurum ve kuruluşların dinle alakası olmayan, kendilerini ateist olarak tanımlayan, yetkililer tarafından yönetildiğini iddia eden Çakır, "İslami kültürle, geleneklerle, bakış açısı ve İslami yaşantıyla hiçbir bağı kalmamış kişilerden oluşturulan bu kurul, KKTC'de İslam dinini şekillendirmekte, hangi camiye kimin imam-müezzin olarak alınacağına karar vermektedir" şeklinde konuştu.

Yardım Heyeti kime hizmet ediyor?

Türkiye Cumhuriyeti'nden, KKTC'ye giden 'Yardım Heyeti' ve elçilik yetkilileri cami yapımı ve benzeri giderler için yapılması gereken yardımları yaparken Din İşleri Dairesini muhatap almamakta, diyen Din-gör-sen Başkanı Çakır, Din İşlerinin yasal sorumluluğunda olan alanlarda yapılan işlerde vakıflar idaresi üzerinden bir yol tarifi yapmaktadır. Bu muhatap almama beraberinde daireyi zayıflatmakta, yetki kargaşasına sebep olmaktadır. Çeşitli kurum, kuruluş ve derneklere para akıtan, yurtdışında folklor gösterisi yapmak için gidenlerin önüne milyonları seren, Türkiye'ye, askerine, hükümetine gece gündüz söven, Türk kökenlileri memleketlerine defolmaya çağıran, Türkiye Başbakanına "h.stır" pankartı açanlara kesenin ağzını açan elçilik ve yardım heyeti, iş din ve dini hizmetler olunca kapıları kapatmaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin AK Parti iktidarıyla son 13 yılda kat ettiği yol, sosyal, kültürel ve bürokratik alanda geldiği nokta bizleri camia olarak heyecanlandırmaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin ülkemizdeki temsilcilerinin, Türkiye'de kat edilen bu mesafeye, değişen yeni anlayışa ayak uyduramadıkları inancındayız. Bugün aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak kendimizi sahipsiz hissediyoruz" şeklinde konuştu.

Müslümanların sabrı tükeniyor

KKTC'de uygulamaya konulan eylemler, inanlar açısından hayret ve şaşkınlıkla karşılanmakta ve Müslümanların vicdanını yaralamakta diyen Çakır, "Müslüman halk tarafından İslami anlayıştan uzak üretilen kararlarının uygulanmasının sonuçlarından Din İşleri Başkanı, imam ve müezzinler sorumlu tutulmaktadır. Basın-yayın, mail ve telefon yoluyla halk rahatsızlıklarını sendikamıza iletilmektedir. Müslümanlar Kıbrıs'ın geleceğinden endişeli olduklarını son dönemde daha yüksek sesle bize iletmektedir" dedi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Din Görevlileri Sendikası Başkanı Süleyman Çakır Milat'a özel açıklamalarda bulundu.