Güney Kıbrıs'tan 300 bin kedinin ölüdüğü iddialarına cevap

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Veterinerler Birliği, Kovid-19'un kedilerdeki varyantının 300 bin kedinin ölümüne neden olduğu iddialarını kesin bir dille reddederek, bu tür vakalara ada genelinde sadece 8 bin örneğin rastlandığını açıkladı.

Güney KıbrısRum Yönetimi Veterinerler Birliği Direktörü Nektaria Ioannou Arsenoglou, yerel hayvan hakları savunucuları ve yabancı basının Kovid-19 mutasyonu nedeniyle 300 binden fazla kedinin öldüğü iddialarına ilişkin Associated Press'e yaptığı açıklamada, bu rakamların "abartılı" olduğunu belirtti.

Arsenoglou, 35 veteriner kliniğinin yaptığı araştırmaya göre ada genelinde sadece 8 bin kedinin Kovid-19 türevi olan Kedilerin Enfeksiyöz Peritonitisi (FIP) virüsü nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti. Ayrıca, ilaç tedavisiyle kedilerin yüzde 85'inin eski sağlığına kavuşabileceğini vurgulayarak, tedavinin önemine dikkat çekti.

Olay nasıl gündeme geldi?

Güney Kıbrıs'ta Feline İnfeksiyöz Peritonitisi (FIP) hastalığı alarmı verildi. Son 7 ay içinde 300 binden fazla kedinin FIP hastalığı nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi.

FIP hastalığı, kedilerde ateş, karında su toplaması, arka ayakların tutmaması, iştah kaybı ve su içmeme gibi bazı belirtilerle kendini göstermektedir. Bu durum, hayvan sahipleri ve veteriner hekimler arasında endişe yaratan bir durum oluşturmaktadır. Salgının son aylarda Güney Kıbrıs'ın yanı sıra Türkiye, İsrail ve Lübnan'a da yayıldığı belirtiliyor.

FIP hastalığı, kedilerde ölümcül sonuçlara yol açabilen bir hastalıktır. Veterinerler, evcil hayvan sahiplerinin belirtileri olan kedileri hemen bir veteriner hekime götürmesini tavsiye ediyor. Erken teşhis ve tedavi, kedilerin hayatta kalma şansını artırabilir.

Bu gelişmelerle birlikte, sağlık otoriteleri ve veterinerlik kuruluşları, FIP hastalığının neden olduğu salgını ve yayılmasını yakından takip etmektedir. Aynı zamanda, halkı bilinçlendirerek ve gerekli önlemleri alarak bu hastalığın kontrol altına alınması için çaba gösterilmektedir.

Salgınla mücadelede, toplumun sorumlu ve bilinçli davranması büyük önem taşımaktadır. Evde beslenen hayvanlarla temas eden kişiler, veteriner hekimlerin önerilerine uymalı ve hayvanların sağlık durumunu düzenli olarak takip etmelidir. Böylece, hayvanlar ve insanlar arasında hastalığın yayılmasını önlemek ve toplum sağlığını korumak mümkün olacaktır.

COVID-19 hayvannlarda görülür mü?

COVID-19'un hayvanlardaki yayılması ve etkileri, bilim insanlarını ve veteriner hekimleri sürekli olarak çalışmaya teşvik etmektedir. Araştırmalar, virüsün hayvanlar arasında nasıl bulaştığını ve yayıldığını daha iyi anlamak için sürdürülmektedir. Ayrıca, hayvanlardaki virüs varyantları ve potansiyel mutasyonlar da yakından incelenmektedir.

Hayvanlardaki COVID-19 vakaları, evcil hayvan sahipleri ve hayvan yetiştiricileri için endişe kaynağı olabilir. Bu nedenle, belirtileri olan hayvanların bir veteriner hekime başvurması önemlidir. Aynı şekilde, evcil hayvanlarla temas halinde olan insanlar da kendi sağlıklarını korumak için dikkatli olmalı ve veteriner hekimlerin tavsiyelerine uymalıdır.

COVID-19 salgınının hayvanlar üzerindeki etkileri ve hayvanlardan insanlara geçiş potansiyeli, sağlık otoriteleri ve veterinerlik kuruluşları tarafından yakından takip edilmektedir. Bilimsel bulgulara dayalı olarak, topluma yönelik uygun önlemler alınmaktadır ve güncel bilgiler paylaşılmaktadır.

COVID-19 salgını, tüm dünyada insanlar ve hayvanlar için ciddi bir sağlık tehdidi oluşturmaktadır. Bu nedenle, bilinçli davranarak, sağlık kurallarına uymak ve veteriner hekimlerin yönlendirmelerini takip etmek, salgının kontrol altına alınması ve yayılmasının engellenmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Toplumun, bilimsel araştırmalara dayalı olarak bilinçli ve sorumlu bir şekilde hareket etmesi, pandemi ile mücadelede başarıya ulaşmak için önemli bir adımdır.