Kenya nerededir? (Afrika ülkeleri)

Afrika kıtasının doğu kısmında yer alan ülkelerden olan Kenya, derin vadileri olan bir ülkedir. Yaban hayatı ile meşhur olan ülke bir çok vahşi hayvana ev sahipliği yapar. Portekiz sömürgesinden kurtulan Kenya''da, 1964 yılında cumhuriyetin ilan edilmesi sonucu başbakan Jomo Kenyatta 71 yaşında ülkenin ilk devlet başkanı olmuştur. Peki Kenya nerededir? ekonomik durumu nedir? Tarihi nedir? sorularının cevabı bu haberde

Afrika kıtasının doğu kısmında yer alan ülkelerden olan Kenya, derin vadileri olan bir ülkedir. Yaban hayatı ile meşhur olan ülke bir çok vahşi hayvana ev sahipliği yapar. Portekiz sömürgesinden kurtulan Kenya'da, 1964 yılında cumhuriyetin ilan edilmesi sonucu başbakan Jomo Kenyatta 71 yaşında ülkenin ilk devlet başkanı olmuştur. Peki Kenya nerededir? ekonomik durumu nedir? Tarihi nedir? sorularının cevabı bu haberde

Kenya ya da resmî adı ile Kenya Cumhuriyeti, Afrika kıtasının doğu kısmında yer alan bir ülkedir. Ülkenin sınır komşularını (kuzeyden saat yönünde ilerlendiğinde) Etiyopya, Somali, Tanzanya, bir kısmı Victoria Gölü ile olmak üzere Uganda ve Güney Sudan oluşturmaktadır. Bunun haricinde ülkenin güneydoğusunda Hint Okyanusu yer almaktadır. Ülkenin başkenti Nairobi'dir.

Ülke ismi

Ülke ismi Kenya Dağı'ndan gelmektedir. Bantu dillerinden bir tanesi olan Kikuyu dilinden gelen Kere-Nyaga kelimesi yaklaşık olarak beyaz dağ anlamına gelmektedir. Önceleri Kenya Dağı'na verilen bu isim daha sonraları ülkenin tamamı için kullanılmıştır.

Coğrafya

Ülkenin toplamda sahip olduğu 3.457 km sınırın 867 km'si Etiyopya, 684 km'si Somali, 775 km'si Tanzanya, 814 km'si Uganda ve 317 km'si Güney Sudan ile oluşurken, ülkenin ayrıca Hint Okyanusu'nda 536 km'lik sahil şeridi bulunmaktadır.

Ülkenin merkezi bölgelerinde Rift Valley (Türkçe:Çatlak Vadisi) olarak adlandırılan ve Büyük Rift Vadisi'nin bir parçası olan derin vadiler yer almaktadır. Ülkenin en yüksek noktasını Kenya Dağı'nın zirvesini oluşturan ve 5.199 m yükseklikte bulunan Batian oluşturmaktadır. Ülkenin en alçak noktasını ise sıfır ile güneydoğu da kıyısı bulunan Hint Okyanusu sahil şeridi oluşturmaktadır. Ülkenin kıyı kesimlerinde koylar ve lagünler yer almaktadır. Sahilin güney kesimlerinde ise mercan resifleri gözlemlenebilmektedir. Ülkenin iç kesimlerinde batıya doğru ilerlendiğinde tepeler ve yaylalar gözlemlenebilmektedir.

Kenya bayrağı

İklim

Ülkenin iklimi genel olarak iki bölüme ayrılmaktadır. Kenya'nın 1.800 m'yi geçen yüksek arazilerinde Nisan-Haziran ayları ile Ekim-Kasım aylarında sağanak yağmur geçişleri gözlemlenebilmektedir. Söz konusu yağışlar genellikle günün öğlen, akşam ve gece döneminde yağmakta olup, geceleri oldukça serin geçebilmektedir. Bu bölgelerde en soğuk dönemler günlük en düşük 10 °C sıcaklıkların hissedildiği Temmuz ve Ağustos aylarıdır. Ocak ve Şubat aylarında en sıcak günler yaşanmakta olup, bu aylarda en yüksek 25 ile 26 °C sıcaklık değerleri ölçülebilmektedir. Ülkenin başkenti Nairobi'de Temmuz ayında sıcaklık değerleri 11 ile 21 °C arasında hissedilmekte olup, Şubat döneminde 13 ile 26 °C arası sıcaklıklar yaşanabilmektedir. Başkentte yıllık yağış ortalaması 958 mm seviyesindedir. Ülkenin bir kısmını elinde bulundurduğu Victoria Gölü kıyılarında sıcaklıklar daha yüksek ölçülebilmekte olup, aynı şekilde daha şiddetli yağışlar yaşanabilmektedir.

Ülkenin kıyı şeridinde sıcaklıklar 22 ile 32 °C arasında ölçülebilmekte olup, %75 oranında nem hissedilebilmektedir. Bu bölgelerde yağmur sezonu Nisan ile Haziran aylarında yaşanmakta olup, Ocak ve Şubat ayları kurak dönem olarak geçmektedir. Kıyı kesimlerinde en sıcak dönemler Ocak-Mayıs ile Ekim-Aralık aylarında yaşanmaktadır.

Bitki örtüsü ve yaban hayat

Kenya'da bitki örtüsü ve yaban hayat çok çeşitlilik arz etmektedir. Ülke genelinde gerçekleştirilen Safari turlarında birçok bitki ve hayvan gözlemlenebilmektedir. Afrika kıtasının Beş Büyük hayvanı olarak adlandırılan Afrika mandası, Afrika leoparı, aslan , Afrika fili ve kara gergedanı ülkede yaşamaktadır.

Bunların haricinde ülke sınırları içerisinde yer alan ulusal parklarda çakal, serval, sırtlan, Afrika yaban köpeği, çita, duiker, oribi, yaban domuzu, su aygırı ve timsahın yanı sıra birçok sürüngen ve kuş türü de gözlemlenebilmektedir.

Nüfus

Kenya'da son olarak 2009 yılında gerçekleştirilen resmi sayım sonuçlarına göre 38.610.097 nüfus tespit edilmiştir. Bu güncel olarak son resmi sayım konumunda olup, 2018 tahmini sayım sonuçlarına göre ülkede 48,397,527 nüfus yaşadığı tahmin edilmektedir.

Kenya genç bir nüfusa sahip olup, 2018 tahmini verilerine göre nüfusun %58,64'ü 0-24 yaş aralığındadır. Ülkenin sadece %3,08'i 65 yaş ve üzerindedir.

0-14 yaş: %39.03 (erkek 9,474,968/kadın 9,416,609) 15-24 yaş: %19.61 (erkek 4,737,647/kadın 4,752,896) 25-54 yaş: %34.27 (erkek 8,393,673/kadın 8,193,800) 55-64 yaş: %4.00 (erkek 894,371/kadın 1,040,883) 65 yaş ve üzeri: %3.08 (erkek 640,005/kadın 852,675)

Şehirde yaşayanların oranı 2019 verilerine göre %27,5 olan ülkede, nüfusun yıllık artış oranı 2018 tahmini verilerine göre %1,57 düzeyindedir.

Etnik gruplar

Kenya genelinde 40'tan fazla etnik grup yaşamaktadır. Bu etnik gruplar da kendi içerisinde 50'den fazla dil ve lehçe kullanmaktadır. Ülkede yaşayan etnik grupların büyük çoğunluğu Bantu etnik grubuna üyedir. Ülkede en büyük etnik grubu Kikuyular oluşturmaktadır. Kenya'nın bağımsızlık mücadelesinde önemli rol oynayan Kikuyular nüfusun %22'sini oluştururken, en büyük ikinci etnik grup olan Luhyalar nüfusun %14'ünü oluşturmaktadır. Büyük çoğunluğu Kenya'nın batısında Victoria Gölü çevresinde yerleşik olan Luolar %13 ile Kenya'nın üçüncü büyük etnik grubunu oluşturlar. Kenya'da bunun haricinde Kalenjinler, Kambalar, Kisiiler, Merular ile birlikte diğer Afrika kökenli gruplar ve Afrikalı olmayan (Avrupalı, Arap) gruplar yaşamaktadır.

Din

Ülke genelinde nüfusun %82,5'i Hristiyan dinine mensuptur. Bu oran içerisinde katolik mezhebine mensup hristiyanların oranı %23,3, protestan mezhebine mensup %47,4 ve diğer hristiyan mezhebine mensupların oranı da %11,8 düzeyindedir. İslamiyet ülke içerisinde en yaygın ikinci din konumunda olup, nüfusun %11,1'i islami inancına göre yaşamlarını sürdürmektedir. Bu iki dinin haricinde 2009 verilerine göre yerel dinlere ve diğer dinlere inanların mevcudiyetinin haricinde herhangi bir dine mensup olmadığını beyan eden küçük bir grupta mevcuttur.

Dil

1992 yılında kabul edilen anayasa sonucu Swahili dili de ülkenin İngilizce'nin yanı sıra diğer resmi dili olmuştur. Meclise seçilen üyelerin Swahili dil bilgisini kanıtlaması gerekmektedir ancak buna karşılık mecliste tüm kararlar İngilizce olarak yayımlanmaktadır.[6] Kamu kurum ve kuruluşları ile birlikte mahkemelerin alt kanatlarında Swahilice ile iletişime geçebilme imkanı mevcut ancak buna karşılık yine tüm mahkeme kararları ile kamu kurum ve kuruluş dilekçeleri İngilizce olma zorunluluğu bulunmaktadır. Swahili dili ülkede resmi dilin yanı sıra ulusal dil olarak da kabul edilmektedir.

Bu iki dilin haricinde etnik gruplar arasında Kikuyuca, Kambaca, Luhyaca, Luoca, Kalenjince ve Turkanaca gibi farklı diller de ülkede konuşulmaktadır.

Sosyal durum

Sağlık

Ülkede temiz su kaynaklarına ulaşabilen nüfusun oranı genel Afrika ortalamasına göre yüksek düzeyde olup, 2015 tahmini verilerine göre nüfusun %63,2'si temiz kaynaklardan su temin edebilmektedir. Bunun yanı sıra nüfusun sadece %30,1'i tam teçhizatlı sağlık hizmetlerinden yararlanabildiği ülkede, nüfusun %69,9'u ilkel şartlarda sağlık hizmeti alabilmektedir. Ülke içerisinde ishal, hepatit, tifo, sıtma ,humma ve kuduz çok sık görülen hastalıklar arasındadır. AIDS, Afrika kıtasının genelinin aksine düşük oranda görülmekte olup, bu oran 2014 verilerine göre %5,3 düzeyindedir.

Eğitim

Kenya genelinde 15 yaş ve üzerinde olan nüfusta okuma yazma bilenlerin oranı 2015 verilerine göre %78 düzeyindedir. Bu oran erkeklerde %81,1 iken, kadınlarda %74,9 seviyesindedir. Ülkede öğrenim sisteminde 8+4+4 modeli uygulanmaktadır. Buna göre sekiz yıllık ilköğretim süresinden sonra dört yıl lise, dört yılda yüksek okul eğitimi alınmaktadır. Kenya'da ilköğretim mecburiyeti sekiz yıl olmasına karşılık kız ve erkek çocukların okuma gitme süresi bu sürenin de üzerinde genellikle on bir yıl olarak gerçekleşmektedir.

Kenya'da 2003 yılına kadar özellikle ilköğretim okullarında okul giderleri aynı zamanda ülkenin de sloganı olan Harambee (Türkçe:Hep birlikte çalışalım) sloganından yola çıkarak velilerin birlikte katkı sağlamaları ile yürütülmekteydi. Bu tarihte iktidara gelen hükumet seçim vaatlerinden birisi olması dolayısıyla ilkokullarda katkı payını kaldırarak ücretsiz yapmıştır. Bu karar ile birlikte maddi imkanları yetersiz olan aileler de çocuklarını okula gönderme imkanına sahip olmuşlardır.

Kenya'da güncel olarak yedi adet devlet üniversitesine sahiptir. Ülkede üniversitelerin yanı sıra birçok kolej de özel olarak eğitim vermektedir. Ülke genelinde başarılı olan öğrencilere devlet üniversiteleri için burs verilirken, bu gruba giremeyen daha az başarılı öğrenciler ücretli özel okullara gitmek durumda kalabilmektedir.

Tarih

Afrika kıtasının Sahra Çölü'nün güneyinde kalan bölgeler gibi kıtanın doğu kıyıları da birçok batılı tarih araştırmacısı için herhangi bir anlam ifade etmemekteydi. Batılı tarihçiler arasında Afrika için yaygın olan dikkate almama gerçeğini Alman filozof Georg Wilhelm Friedrich Hegel 18.yy'de Afrika'yı dünyanın tarihsel bir parçası olarak görülmediği ve bu anlamda bir hareket ya da gelişim göstermediği sözleriyle özetlemiştir. Bu düşüncede 20.yy başlarına kadar tarihçiler arasında herhangi bir değişiklik gözlemlenememiştir.

Bu düşüncelerin aksine Kenya'nın kıyı bölgeleri söz konusu dönemlerde özellikle Arap ve İslam dünyasının yazıda, kültürde, dilde kendisini göstermesi ile birlikte kıtanın bu bölgesine has tarihi olayları tüm kıtanın doğu kıyıları için anlatılır hale getirilmiştir. Bu süreçte, özellikle 1900'lü yıllarda birçok Avrupalı tarihçi başlarda sadece Portekiz'in Hint Okyanusu'ndaki seferleri ile Arap sultanlarının gezilerini içeren Kenya kıyılarında yaşanan olaylarını kağıda dökmüşler ve bu şekilde tarihsel olaylar bu bölgeler için ilk defa kağıda dökülmüştür.

Ön tarih

Tarih öncesi dönemden birçok dinozor ve timsah fosili bulunan ülkede, en eski fosil kalıntıları 200 milyon yıl önceye aittir. En eski insan fosilleri Kenya'da Turkana gölü çevresinde bulunmuştur. Bu bulgular günümüzde Kenya'nın kurulu olduğu bölgelerde çok uzun süredir bir yaşamın olduğunu düşündürmektedir. Australopithecus anamensis ve Kenyanthropus gibi dört ila üç milyon yıl öncesine ait hominini fosillerinin bölgede keşfedilmesi bu düşünceleri kuvvetlendirmiştir.

Erken tarih

M.Ö. 2000'lerde Kuzey Afrika'dan, tahminen Etiyopya'dan göç eden topluluklar Kenya'ya yerleşmiş ve hayvancılık ile uğraşmışlardır. M.S. 1. yüzyılda Arap tüccarları Kenya sahillerine ticari ziyaretler yapmış, M.S. 8. yüzyılda Kenya sahillerindeki Arap ve Fars yerleşimleri giderek çoğalmıştır.

MS 10. yüzyılda bu gün Kenya nüfusunun dörtte üçünü oluşturan Nilotic ve Bantu toplulukları Kenya'ya göç etmiş, bu süreçte içerisinde birçok Arapça kelime barındıran Swahili dili meydana gelerek topluluklar arasında kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemde birçok Arap ve Romalı tüccarlar Kenya kıyılarına gelerek ticari faaliyetlerde bulunmuşlardır. Bu geliş ve gidişlerde tüccarların Kenya'nın iç kesimlerine ne kadar girdiği ile ilgili kesin bilgiler bulunmamakla birlikte antik ve orta çağ dönemine ait haritalarda yerleri birebir örtüşmese de varlıklarının bilinci içerisinde iç kesimlerde resmedilen karla kaplı dağlar ve göller yer bulmuştur.

Bu dönemde İslam dini bölgede yayılmış, kıyı kesimi çok kültürlü ve birçok etnik kökeni içerisinde barındıran bir topluluk olan Svahili topluluğu'nun oluşmasına olanak sağlamıştır.

1500 - 1900 yılları arasında

Mombasa'ya ait portre görüntü (1572)

1500'lü yıllardan itibaren özellikle 1598 yılından itibaren Portekiz'in bölgede etkisini artması sonucunda kıyı kesiminde iş yapan tüccarların bağımsız hareket etmesi zorlaşmıştı. 1498 yılında Mombasa'yı ziyaret eden Vasco da Gama bölgeyi ziyaret eden ilk Avrupalılardan biri olmuş, bu ziyaret kendisinin Hindistan'a olan deniz yolunu keşfetmesine olanak sağlamıştır. Bölgede resmi Portekiz varlığı 1505 yılında bugün Tanzanya'ya ait olan Kilwa adasının alınmasıyla başlamış daha sonra Mombasa'yı ve Hint Okyanusun'da Hindistan yolu üzerindeki diğer adaları ve şehirleri istila eden Portekizliler, böylece bu bölgedeki deniz ticaretindeki Arapların ağırlığını ortadan kaldırmışlar, deniz yollarını ve limanları kontrol ederek büyük vergi gelirleri elde etmişlerdir. Bu süreç 1698 yılına kadar devam etmiş, Hindistan, Arabistan gibi Hint Okyanusu'na kıyısı olan bölgelerden ve iç kesimlerden gelen göçmen akını bu süreçte de devam etmiş ve kıyı kesimindeki nüfusu artırmıştır. 1698 yılında Umman bölgeyi hakimiyeti altına almış, 1730 yılından itibaren de Ummanlı Yaruba hanedanlığı bölgenin yönetiminin Arap kökenli yerel Mazrui kabilesi tarafından gerçekleştirileceği açıklamış, bu açıklama sonucu bölge kendini Umman'dan bağımsız geliştirme imkanını yakalamıştır. Umman, ülke içerisinde Said hanedanlığının Yarubi hanedanını yenerek iktidara gelmesi sonucunda Kenya kıyılarında hakimiyetini yeniden aktif olarak ele almıştır. Bu süreçte de kıyı kesimlerinde bulunan Svahili kültüründe büyüyen tüccarlar fildişi ve köle ticareti ile ilgili ticarete ağırlık vermiş, 19.yy'de fildişi ücretlerinde yaşanan yüksek artışlar nedeniyle o güne kadar pek gerçekleştirilmeyen iç kesimlere ilerleme girişimlerinde artış yaşanmıştır. Bu girişimler sonucunda da kolonileşme öncesi döneme ait Kenya'nın iç kesimlerine ait bilgiler elde edilmeye başlanmıştır.

Birleşik Krallık 19. yy sonlarına doğru bölgedeki etkisini artırarak, kıyı kesimlerinde önemli bir etken haline gelmiştir.

Kolonileşme

Kenya'nın koloni tarihi 1885 yılında kıyı bölgesinde bulunan Witu Sultanlığı'nın Alman himayesi altına alınması ile başlamıştır. 1888 yılında Britanya Doğu Afrika Şirketi İmparatorluğu Kenya'ya gelerek 1895 yılına kadar Britanya Doğu Afrikası'nı yönetmiştir. 1895 yılından itibaren bölge kontrolü Britanya Kraliyeti tarafından ele alınmıştır. Almanya kıyı bölgelerinde bulunan bölgelerini 1898 yılından itibaren Britanya'ya devretmiştir. Her ne kadar bölgenin hakimiyeti Britanyalılar'da olsa da Avrupalıların bölgeye etkisi kıyı kesiminde kurulan küçük üsler ile kısıtlı kalmaktaydı. 1901 yılında sona eren ve Mombasa ile Victoria gölünü birbirine bağlayan Uganda Demiryolu ile birlikte 1899 yılında bölgede yaşanan kıtlık sebebiyle koloni yönetimi verimli bölge üzerindeki etkisini tam anlamıyla ele alabilmiştir.

1890 ile 1914 yılları arasında yerel halkın başlattığı küçük isyanlar askeri gücün ceza seferleri adı verilen seferleri ile tüm bölgede bastırılmış ve sorumlular cezalandırılmıştır. Bu süreçte yerli halkın hayvanlarına el konulmuş, mahsulleri ve köyleri yakılmıştır. Bölgede bulunan verimli toprakların büyük bölümleri White Highlands (Türkçe:~Beyaz Arazi) olarak adlandırılarak Avrupalı beyazlara ya kiralanmış ya da satılmıştır. Bölgenin yerlileri olan Nandiler, Masailer, Kikuyular ve Girimalar gibi birçok toplulukta belli bölgelerde oluşturulan ve reserves adı verilen toplama bölgelerinde toplanılarak toplumun genelinden soyutlanmıştır. Bu toplulukların toplama alanlarını izinsiz terk etmelerine izin verilmemiş, bu bölgelerin kontrolünde de yerel Afrikalı şeflerden deste talep edilmiştir.

Bölgede demiryolu hattının bitmesi ile birlikte Avrupalı beyaz göçmenler Kenya'ya daha çok göç etmeye başlamış, Avrupa'nın yanı sıra Güney Afrika ve Avustralya'dan da gelen göçmenler bölgeye yerleşmişlerdir. 1905 yılında 600 civarı bir beyaz nüfusa sahip olan bölge 1907 yılında 2000 beyaz nüfusa sahip olmuştu.

I. Dünya Savaşı esnasında Kenya'da yaşayan birçok Afrikalı zorunlu askerlik görevine tabi olmuş, Alman Doğu Afrikası'na saldıran 350.000 kişilik Afrika ordu gücünün yaklaşık 150.000'i Britanya Doğu Afrikası'dan (Kenya) toplanmıştı. Özellikle 1917 yılından itibaren taşıyıcı olarak adlandırılan bu kişiler çalıştıkları tarlalardan, sokaklardan, evlerinden zorla alınmış, yakınlarına dahi haber verilmeden askeri birliklere götürülerek ordu hizmetine tahsis edilmişlerdir. I. Dünya Savaşı boyunca kayıt altına alınan ve her üç kişiden birinin Kenya'dan olduğu 50.000 ölümden sadece 4.500 kişi resmi olarak silahlı kuvvetlerde asker konumundaydı.

Bu savaş katılan Afrikalılar üzerinde önemli etkiler oluşturmuştu. Bu süreçte bir araya geldikleri diğer Doğu Afrika topluluklarının yanı sıra Gambiya, Nijerya ve Sierra Leone gibi diğer Britanya koloni bölgeleri ile Hindistan'dan gelen askerlerin de etkisiyle siyasi bir bilinç elde edilmiş ve Pan-Afrika fikirleri ortaya çıkmaya başlamıştı. Yaşanan bu savaş ile birlikte Britanya hakimiyetinin değiştirilemez bir gerçek olmadığı anlaşılmıştı.

1920 yılında Kenya resmen Kraliyet kolonisi olmuştu. Yeni yerleşimcilerin koloni yönetimi üzerindeki etkileri gün geçtikçe artmış, beyaz Avrupalılar Güney Afrika Birliği örneğinde de olduğu gibi yönetimde söz sahibi bir konuma gelmişlerdi. Beyaz yerleşimciler daha çok toprağın el konulmasını talep edip, Afrikalı yerlilerin toplandığı reserves alanlarının daha da daraltılmasını istemekteydiler. Bu daraltma isteği burada yaşamaya zorlanan Afrikalıların buradan kurtulabilmek adına beyazlara ait büyük çiftliklerde zorla çalıştırabilme arzusu yatmaktaydı. 16 yaşına gelmiş her Afrikalı kayıt altına alınmak zorundaydı ve kayıt bilgilerini boynuna asılan metal bir levha ile yanında taşıma mecburiyeti bulunmaktaydı. Bunların yanı sıra yüksek vergiler Afrikalılar tarafından ödenmek zorunda bırakılmaktaydı.

1920 yılından itibaren Nairobi'nin yanı sıra birçok misyoner merkezlerinde ilk siyasi oluşumların temeli atılmıştır. Nairobi'de kurulan East African Association oluşumun üyeleri arasında müslüman ve hristiyan Kenyalılar'ın yanı sıra Uganda gibi diğer doğu Afrika bölgelerinden de kişiler bulunmaktaydı. Kırsal Kikuyu bölgesinde kurulan ve benzer bir yapı olan Kikuyu Association'da EAA ile birlikte kayıt kartlarının kaldırılmasını ve vergilerin düşürülmesi için gösteriler düzenlemişlerdir. Kenya'nın batı kesimlerinde ise Masena misyoner merkezinde eğitim alan genç Afrikalılar, tüm Kenya'yı dolaşarak mutsuzluklarını siyasi gösterilere dönüştürmesini sağlayan Harry Thuku'yu kendilerine örnek alarak Young Kavirondo Association'ı kurmuşlar vergi yükünün yanı sıra Afrika topraklarının beyaz Avrupalılar tarafından kullanılmasına ve işletilmesine karşı gösteriler düzenlemişlerdir. Thuku'nun 1922 yılında yakalanarak önce cezaevine konulması ve sonrasında da Kenya'nın kuzeyine sürgüne gönderilmesi ile birlikte siyasi organizasyonlar kısa süreliğine sonlandırılmıştır.

Bu olaylardan kısa bir süre sonra Kikuyuların hakim olduğu ve el konulan toprakların iadesini talep eden, vergilerin indiriminin yanı sıra Afrika kökenli vekillerin Yasama Meclisi'nde temsiliyet hakkını savunan Kikuyu Central Association (KCA) kurulmuştur. Kenya'da Afrikalı toplulukların talepleri koloni yönetiminde kayda değer bir karşılık bulmamışken, Kenya'da yaşanan Hint kökenli toplulukların talepleri huzursuzluk yaratmıştı. Hintler seçim haklarının yanı sıra, bölgeye sınırsız giriş-çıkış hakkı ile ırk ayrımcılığının ortadan kalkmasını isteyen talepleri ile koloni yönetimine karşı ayaklanmış, bu ayaklanma beyaz yerleşimciler tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Yaşanan bu olaylar neticesinde ara bir yol bulunarak on bir Avrupalı üyenin bulunduğu Yasama Meclisi'nde beş Hint ile bir Arap üyenin temsil edilmesi kararlaştırılmıştır. Bu süreçte Afrikalı topluma karşı fiili bir Apartheid politikası uygulanmıştır.

Bağımsızlık

Jomo Kenyatta - Kenya devlet başkanı (1964-1978)

20 Ekim 1952 yılında Kenya'nın merkezi kesimlerinde silahlı Mau Mau isyanı başlatılmış, koloni yönetimi de bu gelişmeler sonucunda olağanüstü hal ilan etmiştir. Özellikle 1950'li yıllardan itibaren adaletsiz vergi sistemi düzeni, toprağa el koyma olaylarının yanı sıra, Afrikalı toplulukların yaşam standartlarının kötüleşmesi, toplama alanlarında yaşamaya mecbur bırakılması ile bölgedeki tüm siyasi ve ekonomik oluşumlardan uzak tutulması gibi nedenlerle aşırı gruplar oluşmuş, bu gruplar beyaz yerleşimcilere ve vergi düzenine bağlı Afrika kökenli kişilere karşı şiddet olayları gerçekleştirmiştir.

Mau Mau isyancıları özellikle Nairobi'de gerilla taktiği ile koloni yönetimine karşı şiddet olayları gerçekleştirmiş, koloni yönetimi bu saldırılara karşı sert karşılık vermiştir. Afrikalı birçok önder bu süreçte içerisinde Mau Mau ile hiçbir teması olmayan Jomo Kenyatta'da dahil olmak üzere koloni yönetimi tarafından tutuklanmıştır. Mau Mau isyancıları büyük bir taarruz ile takip edilmiş, isyancılar ile sivil halk arasındaki bağı koparabilmek adına bir milyondan fazla Kikuyu mensubu kamplarda toplanmıştır. Koloni yönetimi 1956 yılında isyanı tamamen bastırmış ve sonlandırmıştır. II. Dünya Savaşı ile birlikte muhalif gruplarda artış yaşanmış, bölgede bilinçlenen topluluklar sendikalar kurmuş, siyasi hareketlerle reform taleplerini iletmişlerdir. Bu gelişmeler neticesinde Afrikalı toplulukların karar mekanizmalarının dışında tutulamayacağı anlaşılmış ve bu yönde adımlar atılmıştır. Ülkede uzun süredir devam eden olağanüstü hal 1960 yılında kaldırılmış, tutuklanması sonrası 1959 yılında serbest bırakılan ama ev hapsinde tutulmaya devam edilen Jomo Kenyatta, 1960 sonunda yokluğunda önce Kenya Afrika Ulusal Birliği (Kenya African National Union) partisinin genel başkanlığına seçilmiş, bu süreçte ev hapsi de kaldırılmıştır. Ekim 1961 yılında resmen KANU genel başkanı olarak açıklana Kenyatta, bu unvanı ile Londra'da gerçekleştirilen Lancester Konferansı'na katılan gruba önderlik yapmış, bu toplantıda kabul edilen yeni yasa ile Kenya'dan ilk defa Afrikalılar'a ait bir ülke olarak bahsedilmiş, Kenyalılar'ın Yasama Meclisi'ne dahil olmaları kabul edilmiştir. Bu son olay neticesinde birçok beyaz Avrupalı sahip oldukları toprakları satarak Kenya'yı terk etmişlerdir. 1962 yılında Yasama Meclisi üyesi olan Kenyatta, Avrupalı, Hint ve Afrikalı yerel topluluklarını oluşturduğu koalisyon hükumetinde Anayasa ve Ekonomi Bakanı olarak görev almıştır. Mayıs 1963 yılında gerçekleştirilen seçimlerde KANU büyük bir başarı elde ederek 124 seçim bölgesinden 83'ünde başarılı olarak birinci parti olmuş, bunun sonucunda da Kenyatta Haziran 1963 yılında ülkenin başbakanı olarak atanmıştır. Kenya, Aralık 1963'te Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını ilan ederek egemen bir devlet olmuştur.

1964 yılında Kenya'da cumhuriyetin ilan edilmesi sonucu başbakan Jomo Kenyatta 71 yaşında ülkenin ilk devlet başkanı olarak bu makama seçilmiştir. Kenyatta yönetiminde Kenya ulusallaşma ve Afrikalılaşma politikalarını benimsemiş, Kenyatta'nın resmi kalkınma ideolojisi olan Harambee uygulamaya konmuştur. Harambee filozofisine göre devletin kalkınması için hep birlikte çalışılacaktı.

Kenyatta idaresinde ülke çok partili bir siyasi yapıdan Kenya Afrika Ulusal Birliği'nin (KANU) hakim olduğu tek siyasi partili bir yapıya doğru bir gelişim göstermiştir. Bu süreçte Kenyatta, başta memleketi Kiambulu olan kişiler olmak üzere mensubu olduğu Kikuyu etnik grubuna mensup kişileri önemli pozisyonlara getirmiştir. Etnik bir siyaset izleyen Kenyatta iktidarı süresince Kikuyuluların yanı sıra Luo ve Kamba etnik gruplarına karşı pozitif ayrımcılık gerçekleştirmiş, bu etnik grubuna mensup kişilerin ülkede etkinliğini arttırabilmek için diğer bölgelere de yerleşimini sağlamıştır.

Kenyatta, yönetimi döneminde tüm muhalif grupların oluşumunu engellemiş, muhalif liderler bu süreçte tutuklanmış ya da suikast sonucu öldürülmüştür. Ülke yönetimi tamamen merkezi bir yönetim halini almış, bölgesel talepler göz ardı edilmiştir. Siyasi alanda komşu ülkeler ile işbirliğini arttırma yoluna giden Kenyatta, Uganda ve Tanzanya liderleri ile demiryolu, posta ve havayolunu içeren birlikte hareket etme fikrini beyan etmiş ve bu doğrultuda bu üç ülke 1967 yılında Doğu Afrika Topluluğu'nu kurmuş ancak bu birliktelik yaşanan anlaşmazlıklar sonucu fazla uzun ömürlü olamadan 1977 yılında çökmüş, ülkeler ise bu birliktelikten kendi ülke sınırları içerisinde kalan birçok şeye el koyarak sahip olmuş, bu el koyma işleminde envanterin büyük çoğunluğu Kenya bünyesinde kalmıştır.

1966 yılında geçirdiği kalp krizi atlatan Kenyatta 29 Ocak 1970 yılında ikinci bir dönem, 1974 yılında da üçüncü bir dönem daha devlet başkanlığı makamına seçilmiştir. 1977 yılında bir kez daha kalp krizi geçiren Kenyatta, 22 Ağustos 1978 yılında hayatını kaybetmiştir.

Daniel arap Moi - 1979

Daniel arap Moi dönemi

Kenyatta'nın hayatını kaybetmesi sonrasında o güne kadar devlet başkanı yardımcısı olan Daniel arap Moi ülkenin ikinci devlet başkanı olarak bu makama getirilmiştir. İktidarının ilk yıllarında kullandığı sevgi, barış, birlik gibi sözcükler nedeniyle sevilen bir devlet adamı konumuna gelen Moi, rüşvet ve adam kayırma uygulamalarını lanetlemiş, GEMA gibi aşiret örgütlenmelerini yasaklamıştır. Bu süreçte bir önceki devlet başkanı Kenyatta tarafından önemli noktalara atanan Kikuyu kökenli kişiler görevden alınmış yerine Moi'nin mensubu olduğu Kalenjin kökenli kişilerin yanı sıra Luhya ve Masai etnik kökenli mensupları getirilmiştir.

1982 yılında Kenya hava kuvvetlerinin kendisine karşı gerçekleştirdiği ancak başarıya ulaşmayan darbe girişimi sonrasında anayasa değişikliğine giden Moi, değişiklik ile ülkede tek parti sistemini devreye almış, bu yeni düzen ile önceli Kenyatta gibi muhaliflere karşı yasal olarak elini güçlendirmiştir. Moi, merkezi bir yönetim yerine bölgelere ve illere yönetim ile ilgili daha fazla haklar vermiştir. Parlamento, kabine, seçim komisyonları, adalet, medya gibi organlar üzerinde yetkisini kendi lehine artıran Moi, toplum üzerinde güven kaybına ve korkuya neden olmuştur. Bu süreçte muhaliflere karşı yaşanan birçok faili meçhul cinayetler de bu konuda duyulan korkunun artmasına neden olmuştur.

Moi, 1990 yıllardan itibaren batılı hükumetlerin ve Dünya Bankası gibi uluslararası organizasyonların baskıları sonucunde çok partili siyasi yaşama dönüş için gerekli çalışmaları yapmış, 1991 yılında Kenya meclisinin kararı ile bu karar onaylanmış, bu doğrultuda oluşan birçok muhalefet partisi de başkan Moi'ye karşı reform taleplerini dile getirmiştir. Muhalefet partileri 1992 seçimlerinden önce iç sorunlar yaşamış ve birçok etnik gruba göre yeni muhalif gruplar oluşmuş, muhalefet partilerinde yaşanan bu olumsuz havanın da etkisiyle KANU seçimlerde az bir farkla da olsa çoğunluğu elde ederek tekrar iktidar olmuştur. 1997 yılında gerçekleştirilecek olan bir sonraki seçimlere kadar olan süreçte toparlanma sürecine giren muhalefet, meclisin bir reform paketini kabul etmesini sağlamış, bu paket sayesinde muhalefetin de hükumete, seçim komisyonlarına katılımını ya da medyayı denetimine dahil olmasını olanak sağlamıştır. 1997 seçimlerinden de başarılı bir şekilde çıkan Moi ve partisi KANU 2002 yılına kadar yeniden iktidarda kalmış, Moi'nin 2002 seçimlerine aday olarak katılmayacağını açıklaması sonrasında da 24 yıllık Moi iktidarı 2002 seçimleri ile birlikte sonlanmıştır.

Mwai Kibaki dönemi

Mwai Kibaki - 2006 2002 yılında gerçekleştirilen seçimlerde Moi'nin devlet başkanlığı yardımcılığı görevinde bulunan ve Ulusal Gökkuşağı Koalisyonu (National Rainbow Coalition) partisinin başında yer alan Mwai Kibaki kazanarak ülkenin yeni devlet başkanı olmuştur. Kibaki açıkladığı ilk kabinesinde 40'tan fazla etnik kökenli kişiyi NARC içerisinde yer alan partilerden yer vermiş, seçim vaatleri arasında yer alan ilkokul eğitimini ücretsiz yapma işlemini hemen gerçekleştirmiştir. Bu vaadi ile ülkede 1,7 milyondan fazla çocuğun okul ile tanışmasına vesile olmuştur. 2005 yılında referanduma sunduğu yeni anayasa paketi kabinesinde yer alan bazı bakanların da katılımı ile kabul edilmemiş, buna gerekçe olarak devlet başkanlığınıa anayasal olarak çok fazla yetki verilecek olması gösterilmiştir. Bu gelişmeler üzerine 23 Kasım 2005 tarihinde meclisi fesh eden Kibaki, bu adımı ile Kenya tarihinde alışılmışın dışında bir adım atmış, o güne kadar bireysel olarak bakanların yer değiştirilmesi ya da azledilmesi söz konusu iken Kibaki tüm meclisi fesh etmiştir.

2007 seçimlerinde kendisine yönetilen seçim hilesi suçlamalara rağmen Kenya seçim komisyonu tarafından 30 Aralık 2007 tarihinde devlet başkanı olarak açıklanmış ve bu açıklamadan bir saat sonra yemin ettirilerek göreve başlamasına olanak sağlanmıştır.

Seçim ile ilgili ilk gelen sonuçlarda açık bir oy farkıyla önde gözüken muhalefet adayı Raila Odinga, uzun süre yeni sonuç güncellemeleri gelmemesinin ardından açıklanan son sayım sonuçları ile ikinci sıraya düşmüş, bunun sonucunda seçimlerde Kibaki lehine hile yapıldığı yönünde açıklamalar yapılmış, Nairobi'de gösteriler yaşanmıştır.

AB seçim gözlemcileri de yaptıkları açıklamalarda seçimlerde birçok seçim bölgesinde düzensizlikler yaşandığı bildirmiştir. Kibuki tüm bu yaşananlara rağmen seçim galibiyetini gölgeleyecek herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığını bildirerek, 2 Ocak 2008 tarihinde polis güçlerine gösterilere müdahale etmesi yönünde talimat vermiştir, birçok kişi hayatını kaybetmiştir.

Kenya'da iç savaşı andıran bu gelişmeler BM eski genel sekreteri Kofi Annan'ın öncülüğünde başlayan görüşmeler neticesinde Şubat 2008'de anlaşma sağlanmış, seçimleri kaybeden Odinga hükumete dahil edilerek 13 Nisan 2008 tarihinden itibaren fiilen 1964 yılından bu yana olmayan başbakanlık koltuğuna getirilmiştir.

Uhuru Kenyatta dönemi

2013 yılında gerçekleştirilen seçimlerinde bir kez daha devlet başkanlığına adaylığını açıklayan Odinga, 4 Mart 2013 tarihinde gerçekleşen seçimlerde Uhuru Kenyatta'ya karşı başarı gösterememiştir. Ülkenin ilk devlet başkanı olan Jomo Kenyatta'nın oğlu olan Uhuru Kenyatta oyların %50,51'ini alarak Kenya'nın dördüncü devlet başkanı olarak bu göreve seçilmiştir. 30 Mart 2013 tarihinde seçim sonuçlarını onaylayan Kenya Anayasa Mahkemesi, Kenyatta'nın 9 Nisan 2013 tarihinde yemin ederek görevine başlamasına olanak sağlamıştır.

Siyaset

Uhuru Kenyatta - Kenya devlet başkanı (2013-...)

Kenya anayasa ile yönetilen bir cumhuriyettir. Günümüzde yürürlükte olan anayasa 2010 yılında gerçekleştirilen referandum ile kabul edilerek yürürlüğe girmiş ve 1963 yılında bu yana yürürlükte olan eski anayasanın yerini almıştır. Ülke çok partili bir siyasi sisteme sahip olup, başkanlık sistemi ile yönetilmektedir. Kenya devlet başkanı hem devletin en üst noktası olarak hem de hükumet başkanı olarak görev yapmaktadır. Kenya devlet başkanı beş yıllık bir süreç için seçilmekte olup, seçilen devlet başkanı birden fazla bir görev süresi için devlet başkanlığı makamına seçilebilmektedir.

Kenya parlamentosu iki kanattan oluşmakta olup, bunlar ulusal meclis ve senato konumundadır. Ulusal mecliste bulunan 349 sandalyenin üyeleri beş yıllık süre için seçilmektedir. Bu sandalyelerin 290 tanesi direkt olarak seçilen adaylara ayrılmış bir konumdayken, her bir ilçeden (county) birer tane olmak üzere 47 sandalye kadın vekillere, 12 tanesi ise alınan oy oranlarına göre partilerin daha sonradan belirledikleri ve genç kesim, engelli ve işçi sınıfı gibi sosyal çevrelerden belirledikleri isimlere ayrılmış konumdadır. Parlamentonun diğer kanadı olan ve 1963 ile 1966 yılları arasında var olduktan sonra kaldırılan ancak 2010 yılında gerçekleştirilen referandum ile yeniden Kenya siyasetinde yerini alan senato ise toplamda 67 sandalyeden oluşmaktadır. Bu sandalyelerin 47 tanesi direkt olarak seçilen adaylara ayrılmış bir konumdayken, 16 sandalye her bir ilçeden birer tane olmak üzere kadın vekillere, 4 tanesi ise iki kadın iki erkek olmak üzere genç (iki sandalye) ve engelli (iki sandalye) kişilere ayrılmıştır.

Başbakanlık

Ülkenin başbakanlık makamı ilk olarak Kenya'nın bağımsızlığını kazandığı 1963 yılında Jomo Kenyatta tarafından doldurulmuş, 1964 yılında cumhuriyetin ilanı ile birlikte bu makam kaldırılmıştır. 2008 yılında gerçekleştirilen devlet başkanlığı seçimlerde yaşanan hile suçlamaları sonucu o dönem devlet başkanı seçilen Kibaki ile seçimlerden yenilgi ile ayrılan Odinga, BM eski genel sekteri Kofi Annan önderliğinde yapılan görüşmeler sonucunda mutabakat sağlamış, 1964 yılında kaldırılan başbakanlık makamı yeniden oluşturularak Odinga'ya başbakanlık görevi verilmiştir. 2013 yılında yapılan yeni bir düzenleme ile bu makam ikinci kez kaldırılarak tüm yetkiler yeniden devlet başkanlığına dahil edilmiştir.

2010 halk referandumu

4 Ağustos 2010 tarihinde gerçekleştirilen referandum ile halk oylamasına sunulan ve kabul edilen yeni anayasaya göre görevdeki devlet başkanının yetkileri meclisin lehine kısıtlanmış ve göreve seçilme süresi en fazla iki adet beş yıllık süre ile sınırlandırılmıştır. Bu anayasa ile tek kanattan oluşan parlamento iki kanatlı bir parlamentoya dönüştürülmüş, toprak reformu ile birlikte hayati tehlike söz konusu olduğunda hamile kadına kürtaj hakkı tanınmıştır. 2007 seçimleri sonrası yeniden oluşturulan başbakanlık makamı bu referandum ile yeniden ortadan kaldırılmıştır. Ayrıca bu referandum ile birlikte ülkenin idari yapılanması da yeniden düzenlenmiş olup, mevcut olan sekiz adet il kaldırılarak, ülke idari olarak 47 ilçeye ayrılmıştır.

Dış siyaset Kenya birçok uluslararası organizasyonlarda üye olarak bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği, Uluslararası Para Fonu, Doğu Afrika Birliği, Doğu ve Güney Afrika Ortak Pazarı, Birleşmiş Milletler Afrika Ekonomik Kurulu ülkenin üyeliğinin bulunduğu organizasyonlardan birkaç tanesidir.

Kenya, 1973-1974 ile 1997-1998 döneminde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde geçici üye olarak bulunmuştur.

Ordu

Ülkenin silahlı gücü olan Kenya Defence Forces (KDF) Kenya Cumhuriyeti'nin ordusunu oluşturmaktadır. Ülkenin 1963 yılında bağımsızlığını kazanması sonrasında sömürgeci Büyük Britanya yönetimi tarafından doğu Afrika'da oluşturulan King’s African Rifles piyade birliklerinin bir bölümünden oluşturulan silahlı kuvvetler günümüzde 24.000 düzeyinde personele sahiptir. Bu personelin 20.000 gibi büyük bir oranı kara kuvvetlerinde yer almaktadır. Ülkede zorunlu askerlik bulunmamaktadır.

İdari yapılanma

Kenya kendi içerisinde 47 ilçeye (county) ayrılmıştır. 2010 yılında gerçekleştirilen yeni idari yapı neticesinde oluşturulan ve Mart 2013 tarihinde yürürlüğe giren 47 adet ilçe, o güne kadar yürürlükte olan sekiz ili kapsayan idari yapılanmayı ortadan kaldırmıştır. Yeni idari yapılanma neticesinde ortaya çıkan ilçeler şu şekildedir:

Nr. County (İlçe) Merkez Şehir 1 Mombasa Mombasa 2 Kwale Kwale 3 Kilifi Kilifi 4 Tana River Hola 5 Lamu Lamu 6 Taita-Taveta Voi 7 Garissa Garissa 8 Wajir Wajir 9 Mandera Mandera 10 Marsabit Marsabit 11 Isiolo Isiolo 12 Meru Meru 13 Tharaka-Nithi Chuka 14 Embu Embu 15 Kitui Kitui 16 Machakos Machakos 17 Makueni Wote 18 Nyandarua Ol Kalou 19 Nyeri Nyeri 20 Kirinyaga Kutus 21 Murang’a Murang’a 22 Kiambu Thika 23 Turkana Lodwar 24 West Pokot Kapenguria 25 Samburu Maralal 26 Trans Nzoia Kitale 27 Uasin Gishu Eldoret 28 Elgeyo-Marakwet Iten 29 Nandi Kapsabet 30 Baringo Kabarnet 31 Laikipia Rumuruti 32 Nakuru Nakuru 33 Narok Narok 34 Kajiado Kajiado 35 Kericho Kericho 36 Bomet Bomet 37 Kakamega Kakamega 38 Vihiga Vihiga 39 Bungoma Bungoma 40 Busia Busia 41 Siaya Siaya 42 Kisumu Kisumu 43 Homa Bay Homa Bay 44 Migori Migori 45 Kisii Kisii 46 Nyamira Nyamira 47 Nairobi Nairobi

Kenya 2010 yılındaki yeni idari yapılanma kabul edilene kadar sekiz ilden oluşmaktaydı. Bu yıla kadar geçerli olan idari yapılanma şu şekildeydi:

Şehir Kenya'nın en büyük şehri aynı zamanda ülkenin de başkenti konumunda olan Nairobi'dir. Başkentte 2009 resmi sayım sonuçlarına göre 3.375.000 kişi yaşamaktadır. Ülkenin diğer şehirleri ile ilgili bilgiler şu şekildedir:

Ekonomi Kenya nüfusunun yarısından fazlası tarım faaliyetlerinde bulunmaktadır. Ülke topraklarının sadece %20'si tarıma elverişli olmasına rağmen kısıtlı alanlarda özellikle kahve, çay, sisal ve pire otu ekimleri gerçekleştirilmektedir.

Tarımsal alanda gerçekleştirilen faaliyetlerin büyük bir bölümünü kişisel tüketimi karşılamak için gerçekleştirilen faaliyetler oluşturmaktadır. Bu bağlamda kişisel tüketimi karşılamak için ekilen ürünler arasında mısır, buğday, arpa, baklagiller, şeker kamışı, muz, pirinç, ananas ve pamuk çoğunluğu oluşturmaktadır.

Tarımsal faaliyetlerin yanı sıra hayvancılıkta toplum arasında yaygın bir konumdadır. Özellikle büyükbaş hayvan yetiştiriciliği önemli bir faaliyet konusudur. Büyükbaş hayvanların sütünden ve etinden faydalanılmaktadır. Bunun yanı sıra koyun ve keçi başta olmak üzere küçükbaş hayvan yetiştiriciliği de aileler tarafından gerçekleştirilmektedir. Ülke de belli bir miktarda deve yetiştiriciliği de gözlemlenebilmektedir. Kenya'da özellikle yumurta elde edebilmek adına kümes hayvanı yetiştirme faaliyetleri de yürütülmektedir.

Yeraltı madenleri

Kenya yeraltı madenleri açısından fakir bir ülkedir. Sodyum karbonat ve tuzun iyi denebilecek oranlarda gün yüzüne çıkartıldığı madenlerin haricinde az da olsa alçıtaşı, kurşun, altın, gümüş, bakır, asbest, kireç taşı, fluorit, diatomit, sabuntaşı madenleri elde edilebilmektedir.

İhracat Ülke ekonomisinin en önemli ihracat ürünlerini çay, kahve, balık, çimento, petrol ürünleri ve bahçecilik ürünleri gibi ürünler oluşturmaktadır. Ülkenin 2013 verilerine göre ihracat yaptığı ilk sekiz ülke şu şekildedir:

Uganda Uganda %13 Tanzanya Tanzanya %8.9 Hollanda Hollanda %7.1 Amerika Birleşik Devletleri A.B.D. %6.6 Birleşik Krallık Birleşik Krallık %6.3 Birleşik Arap Emirlikleri B.A.E. %5.9 Pakistan Pakistan %4.6 Mısır Mısır %4.1

İthalat Ülke ekonomisinin en önemli ithalat ürünlerini makine ve ulaştırma ekipmanları, demir çelik, petrol ürünleri, motorlu kara taşıtları, reçine ve plastik oluşturmaktadır. Ülkenin 2013 verilerine göre ithalat yaptığı ilk dört ülke şu şekildedir:

Hindistan Hindistan %19.9 Çin Çin %17.8 Birleşik Arap Emirlikleri BAE %8.8 Japonya Japonya %5

Turizm Kenya konumu gereği Afrika kıtasında gözlemlenebilecek birçok farklı manzarayı bir arada sunabilen nadir ülkelerden biri olarak turizm açısından önemli kazanımlar elde edebilmektedir. Buna göre Kenya'ya turist olarak gelen biri kıyı kesimlerinde sahillerin yanı sıra uzun mercan kayalıklarını, büyük vahşi hayvanlar ile geniş savanlarını, karlarla kaplı dağ zirvelerini, çölleri ve küçük de olsa yağmur ormanlarını gözlemleyebilmektedir. Bunların haricinde ülke genelinde bulunan birçok ulusal park da turizm açısından önem arz etmektedir. Kenya'da tarih öncesine dair bulguların bulunduğu yerler de mevcut olup, bunların bir kısmı turist ziyaretine kapalı konumdadır. Bu yerler arasında Orrorin önemli bir yer tutmaktadır.

Kenya, Nakuru Gölü

Ulaşım Karayolu

Ülke genelinde 2013 verilerine göre toplamda bulunan 160.878 km karayolundan sadece 11.189 km'si asfaltlanmış konumdadır. Kenya'da trafik soldan akmaktadır. Ülke genelinde sınıflandırılan beş farklı karayolu bulunmaktadır. Buna göre A olarak sınıflandırılan uluslararası yollar, B olarak sınıflandırılan ulusal yollar, C olarak sınıflandırılan temel yollar, D olarak sınıflandırılan tali yollar ve E olarak sınıflandırılan yan yollardır.

Demiryolu

Ülke genelinde bulunan demiryolu hatları Rift Valley Railways Company tarafından işletilmektedir. 1977 yılından 2006 yılına kadar bu işlem Kenya Railways Cooperation tarafından gerçekleştirilmekteydi. Ülke genelinde gerçekleştirilen özelleştirme işlemleri dahilinde demiryolları da özelleştirilmiş ve 2006 yılında da Güney Afrika Cumhuriyeti menşeli bir firma olan Rift Valley Railways Company bu işlemi devralmıştır.

Kenya'da bulunan toplam 3.334 km demiryolu hattında genel itibarıyla mal taşımacılığı gerçekleştirilmektedir. Ülke demiryolu ağının çok büyük bir bölümünü Uganda Demiryolu olarak adlandırılan ve Mombasa'yı, Nairobi ve Kampala üzerinden Uganda şehri olan Kasese'yi birbirine bağlayan demiryolu hattı oluşturmaktadır. Söz konusu hat günümüzde Kampala'ya kadar hizmet verebilmektedir. Bu hat üzerinde insan taşımacılığı haftada üç kez olmak üzere Kisumu ile Nairobi ve Nairobi ile Mombasa arasında gerçekleştirilmektedir.

Denizyolu

Kenya'da denizyolu ile ulaşım sadece Victoria Gölü üzerinde sağlanmaktadır. Bu göl üzerinde Kisumu'da kurulu bulunan liman üzerinden yük taşımacılığının yanı sıra Uganda ve Tanzanya'ya feribot seferleri düzenlenmektedir.

Havayolu

Ülke genelinde var olan irili ufaklı 197 havaalanından sadece 16 tanesinin pisti asfaltlanmış konumdadır. Başkent Nairobi'de bulunan Jomo Kenyatta Uluslararası Havalimanı en büyüğü olmak üzere Mombasa'da bulunan Moi Uluslararası Havalimanı ülkenin iki büyük uluslararası havalimanları konumundadır. 2012 yılında gerçekleştirilen yenileme çalışmaları ile birlikte Kisumu'da yer alan Kisumu Havalimanı'da uluslararası bir havalimanı konumuna getirilmiştir.

Ülke genelinde 1986 yılına kadar devlet tarafından yönetilen Kenya Airways, AirKenya, African Express Airways ve Jubba Airways gibi özel sektör tarafından işletilen farklı havayolu şirketleri bulunmaktadır.

Spor Kenya diğer Afrika ülkeleri Etiyopya ve Fas ile birlikte dünyanın en iyi uzun mesafe koşucularını yetiştirmektedir. Uzun mesafe koşuları eğitimleri küçük yaşta başlanmakta, bu eğitimler ile birlikte Kenyalı atletler Olimpiyat Oyunları'nda özellikle 5000 metre, 10.000 metre, Hendekli koşu ve maraton'da başarılar elde etmektedir.

Ülkede popüler olan diğer bir spor dalı olan futbol, 1960 yılında Kenya Futbol Federasyonu (Kenya Football Federation (KFF)) ola