Prof. Dr. Mehmet Bakır, her yıl KKKA hastalığı sorunuyla karşı karşıya kaldıklarını söyledi.
Kene popülasyonunda son yıllarda artış yaşandığına, bunun da KKKA riskini artırdığına değinen Bakır, "Önceki yıllarda vakalarla en sık karşılaştığımız Amasya, Tokat, Erzincan, Sivas ve Giresun'u içerisine alan Kelkit Vadisi dediğimiz alandı. Vaka sayılarında biraz daha güneye doğru artış var." dedi.
Bakır, KKKA hastalığında 2002-2003'ten sonra iniş çıkışlar olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"KKKA hastalığı en çok 2007-2008 ve 2009 yıllarında görüldü. Bu yıllarda sayı 1300'lere yakındı, sonra giderek azaldı ve 1000'li rakamların altına düştü. Son 2-3 yıldır tekrar sayıda artış görüyoruz. 1300-1400'lere yakın bir rakam görüyoruz. Bu birçok sebeple izah edilebilir, pandemi süreci nedeniyle insanların büyük kentlerden bu alanlara göç etmesi, kene popülasyonunun artması ve mikrobu taşıyan kene sayısının da artması... Virüs taşıyan kene sayısı arttığı zaman tabii ki hastalık riski de artıyor."
Sivas'ta daha önce Zara, Yıldızeli, Hafik ilçelerinde ve merkeze bağlı köylerde daha az vaka görüldüğünü hatırlatan Bakır, son yıllarda ise vakalarda artış olduğunu dile getirdi.
Kelkit Vadisi'nin bitişiğindeki bu ilçelerde enfekte kene popülasyonunda da artış yaşandığını anlatan Bakır, vahşi ve evcil hayvanların keneleri taşıdığını aktardı.
Bakır, KKKA hastalığına genellikle ilkbahar ve yaz aylarında rastlanıldığını, eylül ve ekimden sonra vakalarda düşüş yaşandığını ifade etti.
KKKA hastalığında çocuklarda ölüm oranının daha az olduğuna dikkati çeken Bakır, genellikle erişkin ve ileri yaş ile ek hastalığı olanlarda hastalığın ağır seyrettiğini vurguladı.
Her kenenin KKKA hastalığı virüsü taşımadığına da işaret eden Bakır, vücuda tutunan kenenin patlatılmadan usulüne uygun şekilde biran önce çıkartılması gerektiğini sözlerine ekledi.