Kazanan hepimiz olacağız

Başbakan Erdoğan, terör sorunuyla ilgili, 'Bu mesele tam olarak çözüldüğünde kazanan ben olmayacağım, kazanan hepimiz olacağız' dedi.

ANKARA

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca Ankara Ticaret Odası Kongre Merkezi'nde düzenlenen 3. Sanayi Şurası'nın açılış törenine katıldı.

İstikrar ve disipline sahip çıkılması, kazanımlara sahip çıkılarak, üzerlerine yenilerinin eklenmesi gerektiğine işaret eden Erdoğan, istikrarı muhafaza etmenin tek başına Hükümetin vazifesi olmadığını vurguladı. Demokrasiyi muhafaza etmenin, standartlarını yükseltmenin ve ülkenin kronik meselelerine çözüm üretmenin de tek başına iktidarın, Meclis'in ya da siyasetçilerin görevi olmadığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Bir süredir çözüm süreci adını verdiğimiz yeni bir dönemi yaşıyoruz. Esasen iktidara geldiğimiz andan itibaren biz bu süreci başlattık, 11 yıl boyunca süreci adeta ilmek ilmek dokumaya çalıştık. 11 yıl boyunca hep yalnız bırakıldık. Sadece siyaset değil, muhalefet değil, sivil toplumu, iş dünyasını, üniversiteleri, medyayı da gerektiği kadar yanımızda göremedik. Hiç kimsenin hakkını yemek, haksızlık etmek niyetinde değilim. 30 yıldır olduğu gibi son 11 yıl içinde de bu sürece katkı sunmuş herkese şükranlarımı ifade ediyorum. Eğer bu katkı daha yaygın, güçlü, kararlı şekilde yanımızda olsaydı inanın Türkiye son bir yıldır yaşadığı bu güzel tabloyu çok daha erken yaşamaya başlardı.

Meselenin sadece terör meselesi olmadığını hepimiz biliyoruz. Meselenin sosyolojik boyutu var, siyasi, diplomatik en çok da ekonomik boyutu var. Bu mesele daha erken çözülebilseydi belki ekonomi 3 kat değil, 4 kat değil, 5 kat büyüyecekti. Bu mesele daha erken çözülebilseydi 11 yılda yatırımlar belki de 5 kat değil, 10-15 kat artacaktı. Bu mesele tam olarak çözüldüğünde kazanan ben olmayacağım, biz olacağız."

Erdoğan, çözüm sürecine değinerek, sürecin tamamlanmasıyla kazananın AK Parti veya ülkenin belli bir kesiminin olmayacağını, kazananın 76 milyonun tamamı olacağını vurguladı.

Dikey iniş ve kalkış yapabilen insansız hava aracı

Dikey iniş ve kalkış yapabilen insansız hava aracı üzerinde çalışmalar yapıldığını dile getiren Başbakan Erdoğan, ayrıca kanser teşhis ve tedavisinde kullanılan enzim, yangınlarda kullanılan insansız hava aracı gibi çalışmaların sürdürüldüğünü ifade etti.

Türkiye'nin ilk kızılötesi kamerası, yeni nesil zırhlı araçlar, yerli navigasyon gibi projeler üzerinde de çalıştığını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biim ve teknoloji alanı sabır gerektiren, zaman isteyen bir alandır. Bir ağacın meyve vermesi zaman alıyor ama vermeye başladığında da gerekli bakımı yaparsanız, her yıl bol bol meyve veriyor. Bizde bundan sonra bilim ve teknolojide bol bol meyve toplayacağımız bir dönemin eşiğindeyiz. Makine ve otomotiv gibi yerleşik sektörleri güçlendirmeye çalışırken, ilaç, uzay, bilişim gibi sektörlere de ivme kazandıracak adımlar atıyoruz.

Şu soruyu kendimize sormalıyız; bugün Türkiye'de bu kadar, büyük hızlı tren yatırımları gerçekleşirken, bu yatırımları neden bu ülkede hızlı tren vagonu ve rayı üretmek için bir fırsat olarak değerlendirmeyelim. Mesela geçtiğimiz günlerde, Devlet Demir Yolları -Karabük Üniversitesi ve KARDEMİR arasında, KARDEMİR'de uzun ömürlü ray üretimi, üniversite sahasında test edilmesi ve TCDD'nın da teknik destek sağlaması konusunda işbirliği kararı alındı. Bu kapsamda Karabük Üniversitesi bünyesinde Türkiye'de ilk defa Raylı Sistemler Mühendisliği bölümü açıldı. Sadece bu örnek bile, Türkiye'de bütün kurumların bir zihniyet devrimi yaşadığını, artık sorunlara çok farklı bir perspektifle yaklaştığımızı, geleceğin adımlarını şimdiden attığımızı, açık net gösteriyor."