Kazakistan Meclisinin haftalık genel oturumun gündemi, ülkede bir yıl önce yaşanan Ocak olayları oldu.
Başsavcı Berik Asılov, konuyla ilgili milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Asılov, yaklaşık bir yıl boyunca süren soruşturma kapsamında Ocak olaylarının kronolojisinin yapıldığını ve isyanları düzenleyenlerin kimliklerinin tespit edildiğini belirterek, “Ocak trajedisi, ülkemizi derinden etkiledi ve hepimiz için önemli bir ders oldu. Burada konuşmak, geniş bir kitleye olan biteni anlatmak bir fırsattır.” dedi.
Soruşturmaların, olayın tüm kronolojisini çıkardığını aktaran Asılov, "Şu anda suç dünyasından isimler ile devletin üst düzey yetkililerin de aralarında olduğu kilit organizatörler belirlendi." ifadesini kullandı.
Asılov, Ocak olaylarının arkasındaki planın devlet yönetimine el koymak olduğuna işaret ederek, "Kontrollü kaos koşullarında ülkenin üst düzey liderliğini görevden alma operasyonunun dikkatlice planlandığını söyleyebiliriz. Aslında bu bir darbe girişimiydi." diye konuştu.
Ülke istihbaratının eski yöneticilerine yönelik ceza davasının halen devam ettiğini ve devlet sırrı içerdiği için detaylı bilgi veremeyeceğini vurgulayan Asılov, sadece söz konusu olaylara hazırlığın bir yıl öncesinden başladığını net şekilde ifade edebileceğini söyledi.
Ocak olaylarının en yoğun yaşandığı günlerde eski Güvenlik Komitesi Başkanı Karim Masimov’un emriyle başta Almatı olmak üzere bazı bölgelerde komite binalarının çalışanlarca terk edildiğini anlatan Asılov, şöyle devam etti:
“Bunun sonucunda zamanında isyanları durdurmak için hiçbir önlem alınmadı ve Almatı ile Taldıkorgan şehirleri, iki gün boyunca tamamen silahlı haydutların pençesinde kaldı. 3 bin silah cephanesi ellerine geçti. Yaklaşık 2 bin silahın nerede olduğu hala bilinmiyor.”
Kazakistan'da 2 Ocak'ta ülkenin batısındaki Mangistau eyaletine bağlı Janaözen kentinde sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) fiyatlarındaki ani artış nedeniyle sürücülerin yol kapatma eylemi ile başlayan protesto gösterileri, daha sonra ekonomik eşitsizlik sloganıyla diğer şehirlere yayılmıştı.
Özellikle en büyük şehir Almatı'da kitlesel boyut kazandığı olaylarda 238 kişi hayatını kaybetmiş, 10 binden fazla kişi gözaltına alınmıştı.