HABER: ÖZLEM DOĞAN
Türkiye’nin önünü açacak her adıma karşı hem kendi yandaşlarını hem de muhalefeti örgütleyen dayanışma gruplarının gerçek yüzleri bir bir ortaya çıkıyor. Yurtdışından fonlanan ve terör örgütlerinin sözcülüğünü yapan sözde çevreci STK ve sosyal medya hesapları, TSK’nın gerçekleştirdiği operasyonlara kin kusuyor. Türkiye karşıtı her hareketle dayanışma içerisinde olan gruplara en büyük desteği HDP ve CHP’nin içinde bulunduğu ittifak partileri veriyor. İstanbul 2 Nolu Barosu Başkanı Avukat Yasin Şamlı Milat’a değerlendirdi.
Ermeni çetecilerin ve PKK’nın çocukları
Eski Türkiye’deki gibi at koşturamayan Ermeni çeteciler ve terör örgütü PKK’nın elebaşları, sosyal medya hesapları vasıtasıyla sözde doğasever ve özgürlükçü maskesi takınarak muhalif kesimi terörize etmeye çalışıyor. Her toplumsal olayda kaos çağrısı yapan hesaplardan Kazdağları İstanbul Dayanışması adlı onaylı Twitter hesabı, TSK’nın terör örgütü PKK’ya yönelik Sengal, Derik ve Mahmur’a gerçekleştirdiği operasyona nefret kustu. PKK’nın sözcülüğünü yapan Kazdağları İstanbul Dayanışması’nın gerçekte terör örgütünün hesabı olduğu ortaya çıktı.
Mor halkalı hesaplara dikkat!
PKK’nın sözcüsü Kazdağları İstanbul Dayanışması hesabı gibi Türkiye’ye düşman odaklardan biri olan Boğaziçi Dayanışma’nın da Ermeni terör örgütlerinin maşası olduğu ortaya çıkmıştı. Twitter hesabından paylaşım yapan Boğaziçi Dayanışma, Ermeni Hınçak Taşnak çetecilerinin sözlerini savunup Türkiye’yi sözde Ermeni soykırımıyla suçlamıştı. Ermeni terör örgütü elebaşlarını saygıyla selamladıklarını yazan Boğaziçi Dayanışması’nın kışkırttığı Boğaziçi eylemlerine CHP’li siyasilerin destek verdiği biliniyor. Çoğunluğu yurtdışından yönlendirilen, PKK, FETÖ, DHKP-C’nin yanısıra LGBT, feminizm, K-POP ve veganizm yanlısı paylaşımlar yapan mor halkalı hesaplar, sosyal medyada Türkiye aleyhtarlığı yapmaya devam ediyor.
Ya millet ya da dış destekli vesayet
Milletin seçtiği iradeye düşman olan dış destekli odaklara dikkat çeken Hukukçu Yasin Şamlı, “Türkiye’de milletin seçtiği siyasilerin iktidar olsa da muktedir olamamaları için her on yılda bir darbe yapılmasını öngören dış destekli vesayet odakları 15 Temmuz’dan sonra darbe yoluyla iktidara gelemeyeceğini anladı. O yüzden siyasetin alanını daraltmak, milletin temsilcilerini iktidardan uzaklaştırmak için dış destekli kampanyalar başlatıyorlar. Türkiye’de ya eskiden olduğu gibi halkın temsilcileri iktidar olsa da muktedir olamayacak; vesayet bürokrasisi muktedir olup ülkeyi yönetecek ya da milletin iradesi hâkim olacak, milletin seçtikleri muktedir olacak. İşte mücadele bu mücadeledir” dedi.