Ezgi ÇelikAnkara
Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, "24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı" dolayısıyla verdiği akşam yemeğinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Öz İplik-İş Sendikasının çalışma hayatının sorunlarını tespit eden, çözüm üreten, Türkiye'nin sorunlarıyla ilgili çözümler üreten bir sendika olduğuna kaydeden İnanç, "Dokuma ve deri işkolunda 30 bine yaklaşan üyesiyle ve üye sayısı hızla artan bir sendikayız. Bu anlamda sorunlarımızı ve çalışma hayatının sorunlarını da Türkiye'nin gündemine taşımak ve çözüm yolunda basın mensuplarımızın bizim sesimiz olmasını istiyoruz" dedi.
"Kayıt dışı işçi risk oluşturuyor"
Öz İplik-İş'in dokuma, hazır giyim ve deri iş kolunda örgütlü olduğunu ve 30 bine yakın üyesinin bulunduğunu belirten İnanç, örgütlü olunan işyerlerinde ünlü markalara üretim yapıldığının altını çizdi. Kayıt dışı istihdama karşı mücadele yürüttüklerini vurgulayan İnanç, "Kayıt dışı çalışan bir işçi, kayıtlı bir çalışanın işini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalması demektir Onun için toplu sözleşmeye dahil olmayan, çalışma şartları iyileştirilmeyen her işçi kendi yarınlarını tehlikeye attıkları gibi sendikalı işçiler için de ciddi bir tehlike oluşturuyor" ifadelerini kullandı. İnanç, kayıt dışı istihdamla mücadele çalışmaları kapsamında Çalışma, Sosyal Politikalar ve Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'tan randevu istediklerini belirterek, bu sorunun bütün sendikaların ortak hareket etmesiyle çözüleceğine inandığını dile getirdi.
"Hukuki süreç başlıyor"
Son dönemde sendikaya ilişkin bazı gazetelerde yayımlanan haberlerin gerçeği yansıtmadığını kaydeden Başkan İnanç, yönelen ithamlara, iddia ve tezviratlarla ilgili hukuki sürecinin başlatılacağını bildirdi. Bu haberlere yönelik büyük üzüntü duyduğunu ifade eden İnanç, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Elbette ki yanlışlarımız vardır. Sadece, 'hakkımızda haber yapılırken iyi araştırılsın' istiyoruz. 2011 yılından beri benim şahsımda annemin, babamın cenazesi, çocuklarımın düğünü sürekli haber oldu. Yargıda olan bir konuyla ilgili sürekli haber yapıldı ama ortaya somut bir şey de konulmadı. Basına sansüre karşı olduğumuz gibi, yapılan haberlerle insanların terbiye edilmesine de karşıyız. Ortaya fatura koyamayan insanların iddialarının gerçekmiş gibi haber yapılmamasını rica ediyoruz. Bizi eleştirenler asgari ücretin altında ücret alan sistemi eleştirsinler. Onlara o ücreti veren kişileri eleştirsinler. O zaman hep beraber Türkiye için ve çalışanlar için yarını güzel bir ülke için uğraşmış oluruz" dedi.