Kaygı yaşamın normal bir parçasıdır. Herkes günlük yaşam içinde değişik konularla ilgili kaygı duyabilir. Yetişmesi gereken bir iş, sınav, sağlık, para, çocuklar ve aileyle ilgili sorunlar birçok insanı kaygılandırabilir. Aslında kaygı, bir ölçüde bizim günlük sorunlarla baş edebilmemiz için hazırlıklı olmamızı, bir tehlike durumunda da hızlı karar verip kurtulmamızı sağlar. Normalde bu tür kaygı hafiftir ve baş edilebilir düzeydedir.
Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları Nedir?
Kişinin kendi vücudunda veya dış çevrede algıladığı belirli uyaranları tehdit ve tehlike olarak yorumlamasıyla yaşadığı ve kontrol edemediği sürekli korku, sıkıntı, endişe ve gerginlik belirtileri ve bunlara eşlik eden belirli olay ve durumlardan kaçınma davranışları genel olarak anksiyete bozukluklarını oluşturur.
Belirli bir düzey anksiyete doğal, hatta gereklidir. Evrimsel açıdan fonksiyonel bir mekanizmadır. Kişiyi tehlike veya tehdit karşısında koruma, harekete geçirme işlevi gören biyolojik bir mekanizmadır. Gerginlik, titreme, çarpıntı, baş dönmesi, terleme gibi otonomik sinir sitemini ilgilendiren belirli bedensel belirtiler anksiyetenin bedensel göstergeleridir.
Ancak anksiyete şiddetli olduğunda ve uzun s��re devam ettiğinde ve kontrolden çıktığında bu durum anksiyete bozukluğuna işaret eder. Bu gruptaki hastalıklarda, anksiyetenin kaynağına göre çeşitlilik gösteren farklı alttipler bulunur: Yaygın anksiyete bozukluğu, Panik bozukluk, Obsesif kompülsif bozukluk, Sosyal anksiyete bozukluğu, Post-travmatik stres bozukluğu, Özgül fobi gibi. Bir kişi aynı anda birden fazla anksiyete bozukluğu yaşıyor olabilir. Kaygı Bozukluğu nedir? Kaygı bozukluğu belirtileri nelerdir?
BELİRTİLERİ
Yaygın anksiyete bozukluğu olan hastalarda iki grup belirtiler görülmektedir: ruhsal belirtiler ve bedensel belirtiler. Ruhsal belirtileri; aşırı endişe, kaygı, tasa, konsantrasyonda azalma, aşırı sinirlilik ve huzursuzluk, kötü bir haber alacağı beklentisi, tahammülsüzlük, çabuk irkilme, kolay yorulma, kontrolünü yitirme hissi, çıldırma hissi ve ölüm korkusu olarak sayabiliriz.
Bunların yanında tıpta derealizasyon olarak geçen kişinin kendinin dış dünyaya yabancı hissetmesi ve depersonalizasyon olarak geçen kişinin kendi bedenine veya bedeninin bir parçasına yabancılık hissetmesi de bu hastalar da görülebilir. Bedensel belirtilere gelecek olursak; bunların ortaya çıkmasında vücudumuzda bizim kontrolümüz dışında çalışan bir sinir sistemi vardır.
Buna tıpta otonom sinir sistemi denmektedir ve soluk alıp vermemizi, kalbimizin hiç durmadan çalışmasını sağlamak bu sistemin görevlerinden sadece 2 tanesidir. İşte bu sistemin aşırı çalışması sonucunda da yaygın anksiyete bozukluğu hastalarında bedensel belirtiler ortaya çıkmaktadır. Bunlar; kalp çarpıntısı, terleme, ellerde titreme, ağız kuruluğu, nefes almada güçlük, tıkanma veya boğulma hissi, göğüste ağrı veya rahatsızlık hissi, baş ağrısı, baş dönmesi, kaslarda gerginlik ve buna bağlı olarak kas ağrıları görülebilir.