Katil İsrail''in felç bıraktığı Muhammed''ten kötü haber!

İsrail''in felç ettiği ve çocukluğunun en güzel yıllarını solunum cihazına ve yatağa mahkum geçiren 14 yaşındaki Filistinli Muhammed Nasr er-Riyfi, 4 yıl boyunca verdiği yaşam mücadelesine cumartesi günü yenik düştü. 

İsrail savaş uçaklarının bir tarım arazisine düzenlediği saldırı sonucu Muhammed'in babası, amcası, ikizi ve 4 kuzeni şehit düşerken, Muhammed omurgasından yaralanması sonucu felç oldu. İsrail'in daha 10 yaşındayken yatağa mahkum ettiği küçük çocuk, yaşıtları koşup oynarken 4 yıl boyunca sadece başını hareket ettirerek solunum cihazına bağlı bir şekilde hayat mücadelesi verdi.

Hasta yatağında 4 yıl boyunca başarılı eğitim hayatını aksatmadan sürdüren Muhammed, eskiden olduğu gibi arkadaşlarıyla futbol oynayacağı günün hayalini kurarken cumartesi sabahı hayata veda etti.

Oğlunu kaybeden acılı anne Hibe er-Riyfi (36), "Bunun bir kâbus olduğunu ve bu kâbustan uyanacağımı, oğlumun halen hayatta olduğunu düşünmek istiyorum." diyerek acısını anlattı.

Muhammed'in, dokuz gün önce solunum cihazına bağlıyken yaşadığı oksijen sıkıntısı nedeniyle komaya girdiğini söyleyen anne, "Oğlum güçlü bir çocuktu ve hastalığıyla mücadele ediyordu. Hayata bu kadar erken veda edeceği aklıma gelmezdi." ifadelerini kullandı.

İsrail saldırısında Muhammed'in babası, ikizi, amcası ve 4 kuzeninin şehit düştüğünü anlatan acılı anne, "Hastaneden taburcu olacağını umuyordum. Tek isteğim buydu. Sadece yanımızda oturabilmesine, bizimle yemek yemesine, uyumasına, uyanmasına bile razıydım." dedi.

- "Muhammed umut dolu bir çocuktu"

Muhammed'in bir süre önce taşındıkları yeni evlerini ve yeni odasını görmeyi çok istediğini söyleyen anne, oğlunun solunum cihazına bağlı kalması ve gözetim altında tutulması gerektiği için bu isteğini gerçekleştiremediklerini anlattı.

Gözü yaşlı anne, sözlerine şu ifadelerle devam etti:

"Oğlum 9 yaşında yaptığı koşu yarışmasında birinci olmuştu. Oyuncaklarına dokunabilmeyi, arkadaşlarıyla yeniden koşup oynamayı çok istiyordu. 'Suyumu inşallah kendim içebilirim' derdi. Bayram gelince 'Ben de inşallah bir bayram parka gideceğim, ata bineceğim, arkadaşlarımla koşup oynayacağım' derdi. Yaşadığı tüm acılara rağmen Muhammed umut dolu bir çocuktu. Yurt dışında tedavi görüp iyileşeceğine inanıyordu."

- "Hasta yatağında eğitimini sürdürdü"

"Muhammed rahatsızlığına rağmen eğitimini sürdürmekte ısrar etti" diyen anne, Muhammed'in hasta yatağındaki eğitim serüvenine dair ise "Başarılı bir öğrenci olan oğlumun okuma ısrarı üzerine Eğitim ve Öğretim Bakanlığı, Muhammed için hastaneye öğretmen gönderilmesi talebimizi kabul etti." dedi.

Muhammed'in her zaman "Bir gün iyileşeceğim ve mühendis olacağım" dediğini hatırlatan anne Riyfi, şöyle devam etti:

"Hep çalışkan bir öğrenciydi. Hastalığı sırasında da derslerini ihmal etmedi. Yedinci sınıfa geçmişti. Çok iyimser bir çocuktu. Yatağa mahkum kalacağına inanmamıştı."

- "Kızımın haykırışları gözümün önünden gitmiyor"

Söz konusu saldırı neticesinde hayatta kalan tek kişi Muhammed'in amcası Tarık er-Riyfi de 4 çocuğu, 2 kardeşi ve 2 yeğeniyle evlerinin yakınındaki tarım arazisine gittiklerini ve beş dakika geçmeden İsrail güçlerinin saldırı düzenlediğini belirtti.

Riyfi, İsrail'in, tüm evlatlarını elinden alan saldırı anını ise şöyle anlattı:

"Saldırıda ben de yaralandım ancak bilincim yerindeydi. Kızım Meram'ın acıdan bağırarak ağladığını duydum. Sürünerek kızıma doğru gitmeye, ona yardım etmeye çalıştım ama gücüm yetmedi. Bir süre sonra da ambulanslar bölgeye ulaştı. Saldırıda şehit olan 4 evladımdan sadece Meram'ı yaralı halde gördüm. Kızımın acıdan haykırışları, hala gözümün önünden gitmiyor."

Bu elim olayda iki çocuğunu, iki kardeşini ve Muhammed'in ikizi olan yeğenini, saldırı anında kaybettiğini, kızı Meram, oğlu Ziyad ve diğer yeğeni Muhammed'in ise ağır yaralandığını anlatan Riyfi, üç gün sonra da Meram ve Ziyad'ın şehit haberini aldıklarını, Muhammed'in ise cumartesi sabah şehit olana kadar yatağa mahkum hayat mücadelesini sürdürdüğünü ifade etti.

Riyfi, yeğeni Muhammed'i geçen dört yıl içerisinde yurt dışında tedavi ettirmek için ailece çok uğraştıklarını belirterek, "Ancak gittiğimiz tüm doktorlar, şarapnel parçalarının hassas bir bölge olan boyun omuruna isabet etmesi dolayısıyla tedavisinin imkânsız olduğunu söyledi. Her şeye rağmen elhamdulillah. Rabbimin Muhammed, kardeşi ve evlatlarımla beni cennette bir araya getirmesini umuyorum." temenisinde bulundu.

Filistin Sağlık Bakanlığının verilerine göre, İsrail'in 2014'te Gazze'ye yönelik 51 gün süren saldırılarında 579'u çocuk 2 bin 323 Filistinli şehit olmuş, 10 binden fazla Filistinli yaralanmıştı.