Katil Esed rejimi ve destekçisi yabancı terörist gruplar, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki ateşkesin korunması için varılan mutabakata rağmen bölgeye düşük yoğunluklu topçu atışlarına devam ediyor.
Rejim güçleri ve İran destekli yabancı terörist gruplar, mutabakata karşın Lazkiye kırsalı, İdlib'in güneyi, Halep'in batısı ve Hama'nın kuzeyi ile batısındaki köylere topçu atışlarını sürdürüyor.
Basına bilgi veren güvenilir yerel kaynaklar, mutabakatın sağlanmasının ardından atışların devam ettiği lokasyonları, Hama'nın Latamne ve Ebu Ubeyde, Halep'in Raşidin ve Kefer Hamra, İdlib'in Temania, Tel Merak ve Lazkiye'nin Kürtdağı olarak bildirdi.
Mutabakat öncesi döneme göre daha düşük yoğunluklu seyreden saldırılarda bir sivil hayatını kaybetti, 6 sivil yaralandı.
Bölgede hakim askeri muhalifler ve Heyet Tahrir Şam da topçu atışlarıyla karşılık verdi.
İdlib'deki durum
Büyük bölümü Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) kontrolündeki İdlib, Suriye'nin kuzeybatısında, Türkiye'nin Hatay ilinin karşısındaki Suriye topraklarında yer alıyor.
İdlib, halihazırda muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların son kalesi konumunda. İl, doğu, batı ve güneyden rejim ve İran destekli yabancı terörist gruplarca kuşatılmış durumda. Suriye'deki 120 binden fazla İran destekli grubun yaklaşık yarısı İdlib'in çevresinde konuşlu.
Bölgede ılımlı muhalifler, 70 binden fazla savaşçıya sahipken, Heyet Tahrir Şam ve diğer unsurların 20 bin kişilik gücü mevcut.
İdlib, Suriye iç savaşında en büyük şiddet dalgasının yaşandığı bölgelerden biri olması nedeniyle Türkiye, Rusya ve İran tarafından 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında Gerginliği Azaltma Bölgelerinden biri ilan edildi.
Türkiye bu kapsamda, Ekim 2017'den başlayarak (İdlib ili ile Halep, Hama, Lazkiye illerine dahil bazı yerleşimler) İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde 12 ateşkes gözlem noktası kurdu.
Esed rejiminin diğer üç Gerginliği Azaltma Bölgesi'ni (Humus, Doğu Guta ve güney cephesindeki Dera-Kuneytra) son 4 ay içinde ele geçirmesi gözleri, yaklaşık 4 milyon sivilin barındığı İdlib'e çevirdi.
Rejimin cephe hatlarına yığınak yapmaya başlaması, İdlib'in güneyi ile güneybatısı ve Hama'nın kuzeyine yoğun hava saldırıları düzenlemesi üzerine Türkiye, olası çatışmayı önlemek için diplomasi trafiğine hız verdi.
İdlib'de çatışmanın büyük bir sivil katliamı ve göç dalgasını tetiklemesinden ve terör gruplarının sızma girişiminde bulunmasından endişe ediliyordu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Tahran'da 7 Eylül'de düzenlenen zirvedeki teklifi üzerine Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 17 Eylül'de Soçi'de ateşkesin korunması ve sağlamlaştırılması için ek önlemler üzerinde anlaşmıştı. Mutabakat, İdlib'de sivillere güven ve umut aşıladı. Şimdiye kadar 50 binin üzerinde sivil evlerine geri döndü. ,