Şirket açıklamasına göre, Kaspersky tarafından yapılan anket, kendi kişisel bilgilerinin çevrim içi ortamda mevcut olduğunun farkında olan bazı kişilerin bunları web'den tamamen kaldırmayı denediğini de gösteriyor. Türkiye'den katılanların yüzde 59'u bu konuda herhangi bir eylemde bulunmamış, yüzde 16'sı kendileriyle ilgili bilgileri internetten kaldırmanın imkansız olduğunu düşünüyor ve her 5 kişiden biri (yüzde 19) bunu nasıl yapacağını bilmiyor.
Türkiye'deki katılımcıların yüzde 28'i, internette kendileri hakkında hangi verilerin kamuya açık olarak bulunabileceğini bilmiyor.
Türkiye'deki katılımcılar arasında internette kendileriyle ilgili hangi verilerin kamuya açık olduğunu bilenlere göre en sık gündeme gelen veri türleri arasında isimler (yüzde 71), özel fotoğraflar (yüzde 74) ve e-posta adresleri yer alıyor (yüzde 47). Ayrıca, bazı kişiler telefon numaralarının (yüzde 45), iş veya okul adreslerinin (yüzde 47) ve ikamet adreslerinin (yüzde 53) internette açık bir şekilde görünmesine izin veriyor.
Bununla birlikte kişisel verilerin veri ihlalleri ve şirketler tarafındaki veri sızıntıları nedeniyle çevrim içi ortamda açık hale gelmesi de mümkün. Türkiye'deki katılımcıların neredeyse yarısı (yüzde 49) böyle bir ihtimalden endişe duyuyor ve başlarının derde girebileceğine inanıyor. Yüzde 12'si ise sadece banka kartı verilerinin olası sızıntısından endişe duyduklarını belirtiyor. Neredeyse her 4 katılımcıdan biri (yüzde 23) bu konuda hiçbir endişe duymuyor ve kişisel verilerinin zarar vermek için kullanılamayacağına inanıyor.
"Güvenilir bir güvenlik çözümü kullanın"Açıklamada görüşlerine yer verilen Kaspersky Türkiye Genel Müdürü İlkem Özar, sızdırılan ya da çalınan verilerin siber suçlular tarafından dolandırıcılık amaçlı kullanılma ihtimaline rağmen kullanıcıların kişisel verilerin korunmasını genellikle hafife aldığını belirtti.
Özar, "Bu veriler satılabilir, kişisel hesapları hacklemek ya da kimlik hırsızlığı yapmak için kullanabilir. Bununla birlikte anketimize göre, katılımcıların yüzde 43'ü pasaport ve diğer gizli belgelerin taramalarını anlık mesajlaşma programları ve sosyal ağlardaki yazışmalarda tutuyor. Bunu yapmanızı önermiyoruz. Belirli koşullar altında saldırganlar bu tür bilgileri ele geçirebilir. Bu konuda şu basit kural aklınızda olsun. Diğerlerinin hakkınızda neler öğrenebileceğini kontrol etmek için internet arama çubuğuna adınızı soyadınızı yazın ve sonuçları analiz edin." ifadelerini kullandı.
Kaspersky, kişisel verilerin doğru şekilde korunduğundan emin olmak için şunları öneriyor:
"Gizli bilgilerinizi (telefon numarası, pasaport taraması ve benzeri) yazışmalar da dahil olmak üzere sosyal ağlarda saklamayın veya yayınlamayın. Gizli verileri şifrelenmiş biçimde, parolalı bir arşiv içinde paylaşın. Hesaplarınızın iyi korunduğundan emin olun. Her hizmet için güçlü ve benzersiz parolalar kullanın (farklı büyüklükteki harfler, sayılar ve özel karakterler içeren, en az 12 karakter uzunluğunda olsun). Bunları parola yöneticilerinde saklayın. Uygun hizmetlerde iki aşamalı doğrulama ve Kaspersky Premium gibi güvenilir bir güvenlik çözümü kullanın. Bunlar çalınan kişisel veya finansal bilgilerinizin kimlik avcılarının eline geçmesini ve mağdur olmanızı önleyecektir."