Amerika merkezli The New Times gazetesi, Cemal Kaşıkçı cinayetinden iki sene önce, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın paralı askerlerden oluşan bir suikat timi kurmak üzere, İran karşıtı işadamlarıyla görüşmelerde bulunduğunu iddia etti. Yapılan görüşmelere yakından tanık olan üç kaynağa dayandırılan haber, Muhammed bin Selman’ın yakın çevresinde, Suudi Arabistan muhalifi ya da karşıtı isimlere suikast düzenlenmesi planının 2017 yılının ilk aylarına kadar gittiğini gösterdi. Söz konusu tarihlerde yapılan görüşmelerin hedef listesinin başında, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve İran ekonomisine sabotaj bulunuyordu. Kurulacak suikast timi ve operasyonlar için ayrılan bütçe ise 2 milyar dolardı. İddialara göre Nader, bu planı hem Prens Muhammed bin Selman ile görüşmüş hem de planı Beyaz Saray yetkililerine sundu.
ÇIBANBAŞI’NIN DANIŞMANI ARACI OLDU
İran karşıtı bazı iş adamlarının yaklaşık 2 yıl önce İran ekonomisini çökertmek için yaptıkları plan çerçevesinde bölgenin çıbanbaşı Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD ve Suudi Arabistanlı yetkililerle görüştüğü, Muhammed bin Selman’a yakın bazı isimlerin ise bu dönemde İranlı isimlere karşı suikast planlarından bahsettiği ileri sürüldü. aberine göre, Lübnan asıllı Amerikan iş adamı ve Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed Al Nahyan’ın danışmanı George Nader’in girişimiyle hazırlanan bir planda İran’ın ekonomisine sabotaj hedefleniyordu. Plan dahilinde Mart 2017’de Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bir toplantı düzenlendi. Burada aralarında Veliaht Prens Selman’a yakın isimlerden Tümgeneral Ahmed el-Asiri’nin de bulunduğu üst düzey Suudi yetkililer, İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Suudi Arabistan’ın düşmanı olarak düşünülen başka birisinin daha öldürülmesi niyetlerini ortaya koydu.
İSRAİL BAĞLANTISI
Planın bir diğer parçası ise ülkesinin istihbarat ve güvenlik ajansları ile derin bağları olan İsrailli iş insanı Joel Zamel’di. Zamel ve Nader’in 2016 yılı başına dayanan planı dahilinde, İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü’nün gizli küresel mal varlıklarını ortaya çıkarma, İran’da huzursuzluğu tetikleyecek sahte sosyal medya hesapları açma, İran’daki muhalif gruplara finansman sağlama, üst düzey İranlı yetkililere karşı suçlamaları kamuoyuna açma gibi unsurlar vardı.
TRUMP EKİBİYLE TOPLANTI
Trump’ın Kasım 2016’da seçimleri sürpriz şekilde kazanmasının ardından Nader ve Zamel New York’a giderek Trump dönemi yetkililerine ve Suudi generallere planlarından bahsetti. New York’taki bir otelde yapılan bir toplantıda, Kaşıkçı cinayetinin ortaya çıkmasının ardından görevinden alınan Suudi Arabistan İstihbarat yetkilisi Ahmet el Asiri de vardı. Öte yandan toplantıya katılan iş adamları bu konuda tereddüte düştü ve avukatlarına danışmaları gerektiğini söyledi. Daha sonra iş adamları herhangi bir suikastte yer almayacaklarını kaydetti.
Trudeau: Kayıtlar elimizde Kanada Başbakanı Justin Trudeau, ülkesinin, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili kayıtları dinlediğini açıkladı. Trudeau, Fransa’nın başkenti Paris’teki Kanada Büyükelçiliği’nde ülkesinin basınına konuştu. Trudeau, kendisinin bu kayıtları bizzat dinlemediğini fakat ülkesinin istihbarat servisinin kayıtlara ulaştığını kaydetti. Kanada Başbakanı, konuyu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yakın bir zamanda gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde ve Paris’te düzenlenen Birinci Dünya Savaşı’nın sona erişinin 100. yıl dönümü anma törenleri sırasında da ele aldıklarını bildirdi. Kanada basını, Trudeau’nun Türkiye’nin bu olayla ilgili duruşu nedeniyle Erdoğan’a teşekkür ettiği de belirtildi. Öte yandan Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert de Cemal Kaşıkçı cinayetinin ayrıntıları konusunda Türk tarafının kendilerini bilgilendirdiğini söyledi.
Terbiyesizlik!
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan açıklamalarıyla ilgili çok sert konuştu. Çavuşoğlu, açıklamasında “24 Ekim’de Kaşıkçı cinayetiyle ilgili tüm bilgiler Fransız istihbaratına onların talebi üzerine iletilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızı siyasi bir oyun oynamakla itham etmesi terbiyesizliktir. Dışişleri Bakanı ciddiyetine yakışmıyor” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian’a sert yanıt verdi. Açıklamanın kabul edilemez olduğunu ifade eden Altun, ‘’Kaşıkçı cinayetine dair kanıtların Fransız devletinin ilgili birimleriyle paylaşıldığını bu vesileyle teyit ediyorum. 24 Ekim 2018 tarihinde Fransız istihbaratının bir temsilcisine ilgili ses kayıtları dinletilmiş ve kendisiyle aralarında kayıtların deşifresinin de bulunduğu detaylı bilgiler paylaşılmıştır” sözleriyle vurguladı. Altun açıklamada,”Eğer Fransız devletinin muhtelif kurumları arasında bir iletişim kopukluğu varsa, bu sorunu çözecek olan Türkiye değil, Fransız makamlarıdır” dedi
Netanyahu can simidi oldu
ABD’de Washington Post gazetesi de İsrail hükümetinin Cemal Kaşıkçı cinayetinin ardından Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı korumaya yönelik tutumunu eleştiren bir yorum yazısı yayımlandı. Gazetenin Yorum Sayfası Yardımcı Editörü Jackson Diehl tarafından kaleme alınan yazıda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD ile Suudi Arabistan’ın sacayaklarını oluşturduğu bölgesel çıkar ittifakını sürdürmek için Kaşıkçı cinayetinin sorumlularına “can simidi uzattığını” savundu.
Kritik e-postalar
New York Times tarafından ele geçirilen e-posta yazışmaları da Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Goerge Nader’in sıklıkla biraraya geldiğini gösteriyor. 2017 yılının ilk aylarında Nader’e ait bir e-postada, “Veliaht Prensle mükemmel bir toplantı yaptık. Veliaht Prens detayları General Ahmet’le konuşmamı tavsiye etti” ifadeleri yer alıyor. Haberde Asiri’nin Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a yakınlığının da uzun süredir bilinen bir gerçek olduğu vurgulandı.