Kardeş Halisdemir'in gözünden Ömer Halisdemir

Darbeci general Semih Terzi'yi vurup FETÖ'cü darbe girişiminin seyrini değiştiren Şehit Astsubay Ömer Halisdemir'in kardeşi Soner Halisdemir, ağabeyinin kahramanlığını anlattı

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığını ele geçirmek isteyen darbeci generali vurduktan sonra şehit edilen Astsubay Ömer Halisdemir'in kardeşi Soner Halisdemir, ağabeyinin kahramanlığının gururunu yaşıyor.

Soner Halisdemir, 15 Temmuz'daki kalkışmayı orduya sızan bir avuç cuntacının gerçekleştirdiğini, bunu önleyen gücün yine Türk ordusu olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dik duruşu, halkın demokrasisine sahip çıkması ve gerçek Türk askerinin cuntacılara "dur" demesi sonucu darbe girişiminin başarılı olamadığını ifade eden Halisdemir, "Aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin gösterdiği fedakarlık, kahramanlık bizim burada var olma sebebimizdir. 15 Temmuz darbesi ülkemizin birliğini, bütünlüğünü bölmeye yönelik bir hareketti. Darbe olsaydı şimdi birliğimiz beraberliğimiz yoktu. Biz şimdi ya DEAŞ'ın ya PYD'nin elindeydik. Bugün özgür bir Türk ülkesi kalmayacaktı." diye konuştu.

Ağabeyinin çocukluğundan beri asker olmayı çok istediğini ve nihayetinde hayallerine kavuştuğunu anlatan Halisdemir, çocukluk dönemlerinde zor şartlar altında büyüdüklerini, kimi zaman 3 gün sadece keçi peyniri yiyebildiklerini, babasının çobanlık yaparak kendilerini yetiştirdiğini, kendisi ve kardeşlerinin de çalışarak ona destek olduklarını bildirdi.

Halisdemir, ağabeyinin, 15 Temmuz gecesi darbecileri etkisiz hale getirme emrini veren komutan Zekai Aksakallı ile meslek hayatının ilk yıllarında tanıştığını belirterek, şunları kaydetti:

DARBECİLER DON KİLOTLA öMER HALİSDEMİR AL BAYRAKLA ÇIKTI

"Ağabeyimin askerlik görevini yaptıktan sonra 6-7 aylık boş dönemi oldu. Sonra uzmanlık sınavlarına katıldı. Hemen arkasından da polislik sınavlarına katıldı. Uzman çavuşluk sınavını kazandı. 2 sene sonra da astsubaylık sınavına girdi ve kazandı. Daha sonra Tuzla'da eğitim aldı. Sonra 20 yıl Özel Kuvvetler'de görev yaptı. İlk uzmanlık döneminde de Zekai Paşa ile karşılaştı. Zekai Paşa, 'Ömer ilk defa yanıma geldiğinde küçük bir çocuktu, sonra yıllarca hiç ayrılmadık. Başarılı bir öğrenci ve askerdi' diye anlatır. Ömer Halisdemir'in kahramanlığının arkasında çocukluğunda yaşadığı zor şartlar var. 'Ben Anadolu çocuğuyum, ben varım burada, vatanımı böldürtmem' deyip alnının ortasından o haini vurması çok önemli."

Şehit ağabeyinin cenazesini Ankara'dan almaya gittiklerinde gördükleri manzaradan çok etkilendiğine işaret eden Halisdemir, "15 Temmuz gecesi halkımızın üzerine tankla, tüfekle mermi yağdıranlar, o gün don kilot, yaka paça çıktılar ama Ömer Halisdemir'in al bayrak içerisinde, sancağımızla selam durularak çıkması, bize acıdan çok başka duygular yaşattı. Çünkü kardeşim, bir haini 'Biz buradayız, vatanımızı milletimizi sana böldürtmeyiz' deyip alnından çekip vurmuştu." ifadelerini kullandı.

İLKOKUL ÖĞRENCİLERİ AĞLAYA AĞLAYA KABRİNİ ZİYARET EDİYOR

Taziye için memleketlerine gelenlerin sayısının milyonları aştığını bildiren Halisdemir, "Belki bir kamyon dolduracak kadar ziyaretçi defteri olmuştur." dedi.

Ağabeyinin şehadetinin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen halen insanların ziyarete geldiğini anlatan Halisdemir, ilkokul öğrencilerinin ağlaya ağlaya kabir ziyaretinde bulunduğunu gördüğünü belirtti.

Yıl boyunca kabir ziyaretlerinin hiç kesilmediğini ve birçok önemli anlar yaşadıklarını dile getiren Halisdemir, yaşadığı bir olayı şöyle anlattı:

"Aziz Türk milletine ve büyüklerimize teşekkür ediyoruz. Bu süreçte bizi hiç yalnız bırakmadılar. Akın akın insanlar geliyordu. Ailece tüm gelen insanları kucaklamak ve sarılmak istedik çünkü acımızı paylaşmaya geliyorlardı. Doğudan batıdan her yerden geliyorlardı. Kabri o kadar yoğundu ki hiç yaklaşamıyorduk. Bir gün gece saat 03.00 gibi dua etmek için kabrine gittim. Van'dan bir vatandaşımız gelmiş, kabrinin yanına uzanmış. Sağlık durumunda bir problem mi var diye yanına gittim baktım. Dokundum 'Hayırdır hemşehrim ne yapıyorsun burada' dedim. O da 'Beni Ömer'im ile baş başa bırak' dedi. Gözlerini kapamış ağlaya ağlaya bekliyordu. Daha sonra ayağa kalktı 'Aileden misiniz' dedi, ben de 'evet' dedim. Bana öyle bir sarıldı ki adeta kendisini parçalıyor. Ondan sonra babamı görmek istedi. Eve götürdüm, kapıdan girer girmez 'Ömer burada mı büyüdü' dedi ve başladı ağlamaya. Babamın eline ayaklarına sarıldı. 'Baba, Van'dan geldim, Kürt'üm' dedi. Babam da 'Bizim Kürt Türk bir sorunumuz yok' dedi. Bunu duyunca daha da duygulandı ve mutlu oldu."

DARBECİLER 3 MAYMUNU OYNUYOR

Ağabeyinin davasını ve diğer FETÖ davalarını takip ettiklerini anlatan Halisdemir, adaletin yerini bulacağını inandıklarını dile getirdi.

Halisdemir, ağabeyinin davasının artık Türkiye'nin davası haline geldiğine işaret ederek, "Hamdolsun devletimiz yıkılmadı, ayakta. Devletimizin yasası, adaleti, mahkemesi var. Duruşmalarda üç maymunu oynuyorlar, 'Görmedim, bilmiyorum, duymadım'. Adalet yerini bulacak, takip ediyoruz ki devletimiz de takip ediyor zaten." diye konuştu.

Ömer Halisdemir ve Fethi Sekin gibi kahramanların milleti bütünleştirmesinin de ayrı gururunu yaşadıklarını bildiren Halisdemir, "Ömer Halisdemir, Anadolu'da Çukurkuyu kasabasında doğup büyüyüp, Ankara'da Gölbaşı'nda vatanına, milletine sahip çıkıyor. Fethi Sekin, Elazığ'da doğuyor, büyüyor, İzmir'de vatanına, milletine, bayrağına sahip çıkıyor. Halkın Fethi Sekin ile Ömer Halisdemir'i bütünleştirmesi bizde ayrı bir duygu oluşturuyor." dedi.

7 KARDEŞTİK ŞİMDİ 70 MİLYON OLDUK

Kısa süre içinde iki acı birden yaşadıklarını anımsatan Halisdemir, şunları kaydetti:

"Sağ olsun var olsunlar, devlet büyüklerimiz ve aziz milletimiz Ömer Halisdemir'i sahiplendi ve benimsedi. Biz 7 kardeştik şimdi 70 milyon kardeş olduk. Artık benim kardeşim diyemiyorum. 'O benim de kardeşim, o benim de evladım' diyorlar. Biz yakın zamanda şehidimizi kaybettik, arkasından kısa sürede anamızı kaybettik ama hamdolsun vatanımızı kaybetmedik. Şimdi herkes 'Biz de sizin ananızız, biz de sizin kardeşiniziz' diyor. Sağ olsunlar var olsunlar, bizlere sahip çıkıyorlar."

Babalarının ve annelerinin nasihatlarını anlatan Halisdemir, "Babamızın biz çocukken en çok söylediği laf 'Bana söz getirmeyin, benim şapkamı öne eğdirmeyin' olmuştur. Annemin nasihati de 'Yavrularım, evlatlarım, her nereye giderseniz gidin ama gittiğiniz yeri bilin, geldiğiniz yerin bilin' olmuştur. Ömer Halisdemir o gün babamın şapkasını öne eğdirmedi." dedi. AA