EZİYET ODASI OLDULAR
Mine Kırıkkanat’ın sözlerini doğrularcasına gücü ele geçirdikleri her alanda Yerli ve Milli ruh ile mücadele eden grupların bu konudaki son örneği Mimarlar Odası’nca yapılan uygulamada görüldü. Yaptığı eleştiriler nedeniyle yıldırmak için dava açtıkları oda üyesi Mimar Ertaç Öner’i ileri düzey hastalığını bilmelerine rağmen gayriinsani bir şekilde eziyet ettiler.
AMAÇ İNTİKAM ALMAK
Meslektaşları Mimar Ertaç Öner’i hastalık beyanı yapmasına rağmen soruşturma ve il dışı dava süreçleri ile yıldırmak isteyen Mimarlar Odası’nın haksız uygulaması hakkında konuşan Öner, “Sağlık durumumu oda yetkililerine yazılı bir şekilde bildirmeme rağmen beni yıldırmak için Ankara’ya getirttiler. Kanser tedavisi gördüğüm halde mecburen borç para alarak Ankara’ya gelmek zorunda kaldım. Amaç adaleti sağlamak değil, amaç intikam almak” dedi.
NEŞAT GÜNDOĞDU/ANKARA
Mimarlar Odası Silivri Eski Temsilcisi Mimar Ertaç Öner’e, Mimarlar Odasının açıklamaları ve uygulamaları hakkında Milat’ta yayımlanan eleştirel haberleri sonrası yıldırmak amacıyla dava ve Mimarlar Odası bünyesinde soruşturma açıldı. Mine Kırıkkanat’ın intikamcı açıklamalarının bir uygulamasına maruz kalan Mimar Ertaç Öner, ilerleyen yaşı ve sağlık problemlerini bildirmesine ve ilgili soruşturmanın ve davanın ilerleyen bir tarihte ve İstanbul’da gerçekleştirilmesini talep etmesine rağmen istekleri görmezden gelindi. “İnsani” olarak leşlerin yaşam hakkını koruduklarını söyleyen odalar, aynı hassasiyeti üyeleri ve daha önce Silivri Temsilcisi yaptıkları bir meslektaşları için uygulamadılar. Bu tavırları ile demokrasi ve insan hakları savunuculuğu yapıyor gibi görünmelerine rağmen aslında Mine Kırıkkanatçı zihniyete sahip oldukları görüldü.
İntikam almaya çalışıyorlar
Mimar Ertaç Öner konu ile alaka yaptığı değerlendirmede kendisine açılan davaya tepki göstererek, “Siz bizden aldığınız paralar ile bize tazminat davası açıyorsunuz. 15 Temmuz’a hakaret eden, Cumhurbaşkanı’na hakaret eden, devlete hakaret edenler; İstanbul’da görülmesi gereken davanın Ankara’da görülmesini istediler. Sağlık durumumu oda yetkililerine yazılı bir şekilde bildirmeme rağmen beni yıldırmak için Ankara’ya getirttiler. Kanser tedavisi gördüğüm halde mecburen borç para alarak Ankara’ya gelmek zorunda kaldım. Amaç adaleti sağlamak değil, amaç intikam almak. Haksız verdikleri, meslekten men cezası kararını bozdurup kazandığım davanın kinini tutan Mimarlar Odası Yönetimi, beni hedefe aldı. 20 senedir benimle uğraşıyorlar” ifadesini kullandı
Söylev demokratik uygulama diktatörce
Öner, Mimarlar Odasının Yerli ve Milli duruşa karşı sergilediği tüm hamlelere muhalefet ettiği için odanın kendisini hedefe yerleştirdiğini ve buldukları her fırsatta kendisiyle uğraştıklarını söyleyerek, “Yönetim beni çok iyi tanır. 20 yıldır bu yönetimin fikirleri ile mücadele ediyorum. Oda odalık görevlerini yapmak, mesleği ileri taşımak, meslektaşlarımızın problemleri ile ilgilenmek yerine siyasi ve tarafgir açıklamalarla gündeme gelmeye çalışmaktadır. Ben Silivri’de iyi tanınmam, sevilmem ve güvenilmem dolayısıyla Mimarlar Odasının Silivri Temsilciliğini defalarca kazandım. Benim kazanmam sonrası rahatsız olan ve tekrar kazanacağımı bilen Oda Yönetimi, Silivri Temsilciliğini kapattı. Sadece bir memur görevlendirerek dosya işi yapmaya başladı. Halbuki benim buradaki çalışmalarım odaya da, halka da büyük katkılar sunmuştu. Bu Oda Yönetiminin zihniyeti başka. Onlar o kadar demokratlar geçinmelerine rağmen Silivri’de her seçimi kazandığımı görünce tekrar seçilmemem için Silivri Temsilciliğini kapattılar” şeklinde konuştu.