KARALAMA YAPIYORLAR
Türk Tabipler Birliği’nin bugüne kadar bu ülkede sağlığın gelişmesine her zaman engel olduğunu söyleyen Memiş, “Yapılan her şeyi karalamaya dönük bir örgüt haline dönüşmüş. Ülkemizin kimliği bakımından da bir karalama kampanyası yapıyorlar. Sadece Türk Tabipler Birliği değil, TMMOB gibi yapılarında mutlaka bu şekilde gözden geçirilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
ÜYESİ OLMAKTAN UTANIYORUM!
Mimarlar Odası Üyesi Mimar Ertaç Öner de odalara zorunlu kayıtların zarar verdiğini ifade ederek, “Mecbur muyum ben mimarlar odasına kaydolmaya, onlara haraç vermeye mecbur muyum? Ben vatansever bir mimarım, bu vatan için canımı veririm. Ama bunların Gezi Olayları’nda yaptıkları rezillikler… Köprüye karşı, geçide karşı her şeye karşılar” diye kaydetti.
İSRAİL’İN BAKANI GİBİ ÇALIŞIYORLAR
Öner, TMMOB’a bağlı mühendislerinde rahatsız olduğunu söyleyerek o, ın görüşlerine yakın olan mühendis ve mimarların, “Bize ne hizmet verdiler de kalkıyorlar siyasetle uğraşıp duruyorlar, bıraksınlar bu işleri. Bize hizmet versinler diye onları seçiyoruz” şeklinde konuştuklarını söyledi.
NEŞAT GÜNDOĞDU/ANKARA
Kanuni olarak odalara üye olmak zorunda olan meslek mensuplarının aidat ödeme yükümlülükleri de var. Bu meslek odalarının birleşmesi ile oluşan Odalar Birlikleri’de illerde ki bu meslek odalarından yüzde 10’luk bir aidat payı alıyorlar. Bazı Meslek Odaları ve Odalar Birlikleri’nin yaptığı Türkiye aleyhine açıklamaların, Cumhurbaşkanı’nın söylemesi ile “Terör sevicilikleri”nin kamuoyunda oluşturduğu rahatsızlığa değinen MİLAT’ın haberi büyük ses getirdi. Tabipler Birliği, Eczacılar Birliği, Diş Hekimleri Birliği, Veteriner Hekimler Birliği, Mimar ve Mühendis Odaları Birliği, Barolar Birliği, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nin saltanatına son verilmesi gerektiğin belirten meslek çalışanları ve kanaat önderleri MİLAT’a konuştu.
“Zorunluluk Kalkmalı”
Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, Türk Tabipler Birliği’nin terör eylemlerinin olduğu her dönemde sağlık personellerine ve halka yönelik terör eylemlerinde hiçbir zaman ses çıkartmadığını dile getirerek, “Terörle mücadele sürecinde ortaya koydukları ifadelerle terör destekçiliğini ortaya koymuşlardır” şeklinde konuştu. Memiş sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk Tabipler Birliği, bu ülkede ne zaman bir terör eylemi yapılırsa; terör, ne zaman bu ülkenin halkına, geleceğine zarar verirse sesi çıkmıyor. Ne zaman ki terörle mücadele süreçleri başladığında TTB (Türk Tabipler Birliği), TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) gibi örgütlerin maalesef terör seviciliğini ortaya koyarak ‘barış olsun’ söylemleri ile bir savunuculuğa girdiklerini görüyoruz. Kanunla belirlenen düzenlemeden dolayı zorunlu üyelik ve aidatlar nedeniyle terör örgütlerine yandaşlık yapan bu tür meslek odalarının düzenleme yapılarak kesinlikle bu zorunluluğunun kaldırılması gerekiyor. Sadece zorunluluğunun kaldırılması değil. Bu terör destekleyiciliklerinin içi iyice irdelenmeli. Merkez Konseyi başta olmak üzere şu an bunu savaş gibi göstermeye çalışarak ülkemiz üzerine kötü algı göstermeye çalışan kim varsa hepsinden bunun hesabının sorulması gerekiyor.”
“Yerli ve Milli bir yapıya kavuşmalı”
Türk Tabipler Birliği’nin yapmış olduğu Afrin Operasyonu açıklamasına hekimlerin katılmadığını kaydeden Memiş şunları söyledi: “Tabipler Odası seçimlerinde hileler yaparak yönetimi ellerinde tutuyorlar. Üyeliğin denetimi yok. Temel mesele burada kimin oy kullandığı, kimin üye gösterildiği bilinmiyor. Yönetimi kimsenin eline vermemek için şu anda orada gizli bir işlem yapılıyor. Düzenleme tekrar yapılsın. Üyeleri tekrar kontrol edilsin. Seçimleri hakem gözleminde yapılsın. Tabip Odalarını bu yapıların elinden almak gerekiyor. Devletin kanunla çıkarmış olduğu bir odanın içinin temizlenmesi gerekir. İçi temizlenerek o yapının emin ellere, düzgün insanları teslim edilmesi gerekiyor. Zorunluluk, mutlaka kaldırılmalı. Bu yapının bağırsakları temizlenerek milli ve yerli yapılara dönüşmesi mutlaka sağlanmalı.”
“Suç duyurusunda bulunduk”
Türk Tabipler Birliği’nin yaptığı açıklamadan sonra Anadolu’da 20’ye yakın odanın bu görüşlere katılmadığının altını çizen Memiş, aslında TTB’nin misyon olarak bu ülkenin iktisadına katkı sunması gerektiğini ifade ederek şöyle devam etti: “Türk Tabipler Birliği bugüne kadar bu ülkede sağlığın gelişmesine her zaman engel olmuş. Hiçbir zaman, hiçbir proje ortaya koymamış. Yapılan her şeyi karalamaya dönük bir örgüt haline dönüşmüş. Ülkemizin kimliği bakımından da bir karalama kampanyası yapıyorlar. Sadece Türk Tabipler Birliği değil, TMMOB gibi yapılarında mutlaka bu şekilde gözden geçirilmesi gerekiyor. Çalışan hekimlerimizin haklarını korumak adına bu yapılmalı. Hekimlerle alakalı, sağlık sistemi ile alakalı ortaya hiçbir somut veri ortaya koymayan Türk Tabipler Birliği terör yandaşlığı konusunda her zaman öne çıkıyor. Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduk. Bu yapının gözden geçirilmesi ve konsey yöneticilerinin bu konuda sorgulanmaları gerektiğini söyledik. Bunların devlet düşmanlığı yaptığını ortaya koyduk. Bundan dolayı Evrensel Gazetesi’nden Cumhuriyet Gazetesi’ne kadar bizi hedefe koydular. Neye mal olursa olsun biz asla bu işten vazgeçmeyeceğiz. Sonuçta bu ülkenin ekmeğini yiyerek, bu ülkenin devletinden maaş olarak, bu ülkenin kanunlarının koymuş olduğu bir yapının içerisinde bulunarak bu ülkeye ihanet etmeye kimsenin hakkı yok. Kimsenin haddi de yok. Artık buralara müdahale edilsin. Hekimlerimizi temsil eden insanlar orada olsunlar.”
“Örgüt gibi çalışıyorlar”
Mimarlar Odası Üyesi Mimar Ertaç Öner ise, Mimarlar Odası’nın bu yaptığının son damla olduğunu söyledi. Öner, “Böyle bir odaya üye olmaktan utanıyorum” diyerek şunları dile getirdi: “Vatanını sevmeyen, vatanına düşman olan kalkıp PKK’lıları, DHKP-C’lileri terör örgütlerini destekler gibi yayınlarda bulunanlara, onlara acıyanlara ben hiç acımıyorum. Mimarlar Odası Türkiye genelinde 75 bin kişi üyesi olan bir oda. Bunların 20 bin kadarı İstanbul’da bulunuyor. Seçimlere 4000 kişi oy vermeye gelir 2500’ünün oyunu alarak bu işi sahipleniyorlar. Yani yüzde 20’nin oyuyla kazanıyorlar. Seçimlerde sizi araya sokmazlar. Bu nedenle odalara kayıtların sisteminin değişmesi lazım. Zaruri kayıtlar zarar veriyor. Mecbur muyum ben mimarlar odasına kaydolmaya, onlara haraç vermeye mecbur muyum? Ben vatansever bir mimarım, bu vatan için canımı veririm. Ama bunların Gezi Olayları’nda yaptıkları rezillikler… Köprüye karşı, geçide karşı her şeye karşılar. Ama gökdelenlerden avuçlar dolusu paralar almayı biliyorlar. Onlar vize vermeden gökdelenler olmuyor. Vize için gitmezseniz mahkemeye veriyorlar. Odaların Onur Kurulları da ceza kurullarıdır. Örgüt gibi çalışıyorlar. Böyle bir odanın üyesi olmaktan utanıyorum.”
“Bize hizmet versinler diye onları seçiyoruz”
Öner, şöyle devam etti: “Hükümete, Başbakan’a, Cumhurbaşkanı’na, Müslümanlara hakaret ediyorlar, kimse bunlara ‘dur’ demiyor. Benim oğlum diyor ki, ‘Tayyip Bey’ halleder. Bende diyorum ki, ‘Tayyip Bey hangi birisine yetişsin bir iki tane değil ki’. TMMOB’a bağlı mühendisler TMMOB’un açıklamalarına katılmıyor. Hatta onların görüşüne yakın mimarlar da, ‘Mimarlar Odası bize ne hizmet verdiler de kalkıyorlar siyasetle uğraşıp duruyorlar, bıraksınlar bu işleri. Bize hizmet versinler diye onları seçiyoruz’ diyorlar. Bu verdikleri karardan dolayı utanç duyuyorum. Aidatımız kesildiği içiz bir zulm altındayız.”