Karanlık 'devlet sırrı'

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanvekili ve Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Sözcüsü AK Parti Milletvekili İdris Şahin, "Devlet Sırrı" kavramının Sivas, Çorum, Malatya ve Maraş olaylarındaki sis perdesinin kaldırılmasını engellediğini açıkladı.

KENAN ADEM KIZILAĞIL/ ANKARA -

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanvekili ve Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Sözcüsü Ak Parti Milletvekili İdris Şahin, Milat'a konuştu. Devlet sırrı kavramının Sivas, Çorum, Malatya ve Maraş olaylarındaki sis perdesinin kaldırılmasını engellediğini belirten Şahin, "Devlet sırrı ortadan kalktığı zaman olayların gerçekleştiği yerlerde kullanılan malzemelerin Ankara'da bir el tarafından nasıl yönlendirildiği ortaya çıkacaktır" dedi.

Devlet sırrı engel

"Sivas, Çorum, Malatya ve Maraş olaylarının aydınlanmasında devlet sırrı engel oluyor" diyen Anayasa Komisyonu Başkanvekili İdris Şahin, "Devlet sırrı kavramının ortadan kalkması halinde Sivas, Çorum, Malatya ve Maraş olaylarında kimlerin yetkin olduğu, kimlerin parmağı olduğu ortaya çıkacaktır. Bunun için öncelikle ülkenin üzerinde halen bir sır perdesi olarak duran devlet sırrı kavramına dokunulması gerekiyor" şeklinde konuştu.

Ankara'da bir el

Sivas, Çorum, Malatya ve Maraş olaylarındaki benzerliğe dikkat çeken Şahin, "Devlet sırrı kavramı ortadan kalktığı taktirde tek bir elden yürütülen olayların gerçekleştiği yerlerde kullanılan malzemelerin Ankara'daki bağlantıları ortaya çıkacaktır" dedi.

"Kararlar olağanüstü şartlarda verildi"

'28 Şubat' yargı kararlarının olağan üstü koşullarda verildiğini vurgulayan Şahin, "Sayın Nimet Baş da bu konuda açıklamalarda bulundu. Bende aynı fikirdeyim. 28 Şubat yargı kararları, vesayet rejimi baskısı altında olağanüstü koşullarda verilmiştir. Hukukun baskı altında olduğu, yargıçların millet adına karar vereme yetkisine sahip olmalarına rağmen maalesef aldıkları brifingler ve askerin içerisindeki bir kısım cuntacılardan etkilenerek hukukun dışında zorlama karalar verdiği açık" diye konuştu.

"Haklarını aramaları gerekiyor"

Şahin sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bu yönde mağdur olanların bir kısım girişim ve başvuruda bulunarak yeniden yargılama taleplerini bildirmeleri gerekmektedir. Bu konuda mahkeme başkanlarının da bir kısım açıklamaları var. Sivas davasının son kararını veren Orhan Karadeniz açıklamada bulundu. Kendisi Yargıtay'ın bozma ilanları doğrultusunda bu yönde karar verme zorunluluğunda kaldığını ifade ediyor. Kendilerinin özgür iradeleri ile karar veremediklerini söyledi. Bu nedenle yargılamaların yenilenmesi doğru olacaktır."

Şahin, yetkinin bağımsız mahkemelerde olduğunu, mağdur olan insanların başvurularını yaparak, hukuk yoluyla haklarını araması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Millet anayasa bekliyor

Yeni anayasa çalışmaları hakkında da bilgi veren Şahin, "Anayasa çalışmalarının Mart ayının sonu itibariyle bitirilmesi planlanıyor. Ancak bir süre aşımı olursa bu da mecliste görüşülerek bir mutabakat çerçevesi içerisinde en geç Nisan ayının ortalarında bitirilmesi öngörülüyor. Asıl amaç dört partinin ortaklaşa ortaya koyacağı bir toplumsal mutabakat metnini ortaya çıkarmak. Milletimizin mecliste olan partilere yüklemiş olduğu bir sorumluluk söz konusu. Bu sorumluluktan hareketle, milletin arzuladığı ve isteği olan 1982 darbe anayasası yani vesayet düzeneğinden kurtularak, toplumun her kesimini kucaklayan, tam katılımcı, yeni sivil anayasanın yapılması konusunda irademiz devam ediyor" şeklinde konuştu. Şahin, sözlerini şöyle tamamladı: "Öncelikle dört partinin mutabakatıyla bir anayasa yapılması. Bu mümkün olmaz ise üç partiyle, bu da olmazsa iki partiyle yeni anayasanın yapılmasını istiyoruz. Çünkü millet AK Partiye tek başına anayasa yapma yetkisini vermemiştir. Millet temsilcilerinden anayasa yapılmasını bekliyor."