Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 2014 yılında uygulamaya konulan Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı kapsamında sahil ve denizlerde oluşan çöp varlığı hareketliliği yakından takip ediliyor.
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezinin desteği ve Türkiye'deki farklı üniversitelerin katkılarıyla yürütülen programla denizlerde meydana gelen kirlilik ve etkileri mevsimsel olarak düzenli izleniyor.
Bu kapsamda 175 kilometre sahil şeridine sahip Sinop'ta da deniz ve sahillerde oluşan çöp varlığının tespitine yönelik Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi tarafından çalışma yürütülüyor.
Bilim insanlarınca farklı zaman dilimlerinde sahil ve denizden toplanarak sayımı yapılan çöpler, daha sonra laboratuvarda analiz edilerek çevresel etkileri üzerine araştırma gerçekleştiriliyor.
- En fazla sigara izmariti ve tek kullanımlık plastik atıklara rastlanıyor
Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Ayşah Öztekin, AA muhabirine, üniversite olarak programa bu yıl dahil olduklarını ancak 2015 yılından beri bölgedeki çöp varlığını takip ettiklerini belirtti.
Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı'na dahil olmalarıyla bölgedeki çöp varlığını mevsimsel olarak yaptıkları çalışmalarla ortaya koyduklarını belirten Öztekin, bu çalışmada en fazla rastlanan çöpler arasında birinci sırada sigara izmaritinin geldiğini söyledi.
İkinci sırada tek kullanımlık plastik atıklar geldiğine işaret eden Öztekin, Kovid-19 salgını sonrası deniz ve sahillerde görülen maske ve eldiven sayısında da artış yaşandığını dile getirdi.
Yapılan analizlerde yabancı ülkelere ait çöplerle de karşılaştıklarına dikkati çeken Öztekin, bunda Karadeniz'deki yoğun gemicilik faaliyetinin önemli etken olduğunu kaydetti.
Öztekin, yapılan izleme ve elde edilen sonuçlara göre Karadeniz'deki çöp varlığının azalmadığını, aksine arttığını gördüklerinin altını çizerek, şöyle devam etti:
"Bir çöp sisteme girdiği zaman oradan uzaklaştırılmadığı sürece varlığını uzun süre devam ettiriyor. Plastiklerin yoğun üretiminin 1950'li yıllarda başladığını biliyoruz. Bugün hala o zamanlarda üretilen plastiklerin bizimle olduğu gerçeği de değiştiremeyeceğimiz bir kavram. Çünkü çok uzun süre alıyor doğada kaybolmaları. Zamanla daha küçük parçalara ayrılıyorlar ve sayıları artıyor. Bu noktada Karadeniz'deki çöp sayısı azalıyor diyemiyoruz, ne yazık ki daha da artıyor, çünkü küçülüyorlar. Mikroplastik sayısını daha yüksek buluyoruz. Bu noktada bizi iyi şeyler beklemiyor. Daha çok canlıda daha çok plastik buluyoruz."
Öztekin, özellikle yaz aylarında sahillerde bırakılan çöplerin sonraki dönemler için tehlike arz ettiğini vurgulayarak, toplum olarak Karadeniz'in geleceği adına koruma içgüdülerini artırmaları gerektiğini sözlerine ekledi.