Gümüşhane Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Profesör Doktor Nafız Maden Çayeli açıklarında petrol numunesi aldı. Enerji Sistemleri Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanı da olan Maden, Karadeniz'de petrol ve doğal gaz kaynaklarının araştırılmasına yönelik bilimsel çalışmalar yapıldığını söyledi.
Yoğun petrol kokusu açıklamasıA Haber'e konuşan Maden, "Karadeniz hem bizim hem de etrafımızdaki ülkeler için oldukça önemli bir deniz; Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Bulgaristan ve Romanya açısından da bu durum böyle. İlk defa gözlerinizle şahit oluyorsunuz. Osmanlı zamanından bu yana süre gelen tarihle bilinmekle birlikte şu anda yoğun petrol kokusunu hissedebiliyorsunuz" dedi.
‘Ruslar daha öncesinde kendi sınırlarındaki haritalarını yapmışlar’Karadeniz bizim için çok önemli çünkü Karadeniz'deki ilk harita alma amaçlı çalışmalar burada yapılmıştır. Ruslar 1825-1836 yılları arasında Karadeniz'in kendi sınırları dahilindeki haritalarını yapmışlar daha sonra durumla ilgili Osmanlı İmparatorluğu'na da başvurmuşlardı.
‘Sadece Çayeli’nde 350 ton petrol sızıntısı var’Sadece Çayeli açıklarındaki sızıntıdan günde 1 ton, yıla vurursak ise havanın durumuna göre 350 tona yaklaşan bir petrol sızıntısı olduğu biliniyor. Geçmişte sadece farklı farklı kurumların küçük ebatlı araştırma gemileri vardı, sondaj gemilerimiz yoktu. Ancak 2012 yılından itibaren sondaj gemilerini aldık ve bu gemiler 5-6 kilometre derinlikte sondaj yapabiliyorlar. Geçmişte hangi ülkeden gemi alabilir veya gemi kiralayabiliriz gibi konuşurken, şimdi ise Fatih Gemisi ve Barbaros Hayreddin Paşa Gemisi'ni konuşuyoruz.
TPAO Türkiye’deki faaliyetleriTürkiye Petrolleri Türkiye’nin artan petrol ve doğal gaz ihtiyacını karşılamak için yurt içinde yeterince aranmamış basenlere ve özellikle Karadeniz ve Akdeniz deniz alanlarına yoğunlaşırken son yıllarda yurt dışında da farklı noktalarda arama faaliyetlerine ivme kazandırmıştır.
Türkiye’nin sınırlı hidrokarbon kaynaklarına rağmen 2015 yılı sonunda sondajı yapılan 27 kuyudan 10 petrol ve 2 gaz kuyusu devreye alınarak toplam rezerve da 1.350 varil ilave sağlanmıştır. 2018 yılına kadar 45 kuyunun daha açılması iş programına alınmıştır. Son 10 yılda petrollü kuyu başarı yüzdesi önceki yıllara oranla büyük artış göstermiştir.
2004 yılında bu yana Karadeniz’de dünyanın önde gelen petrol ve doğal gaz şirketleri ile yapılan çalışmalar sonucu Türk denizlerinin rezervleri hakkında önemli bulgular elde edilmiştir. 2010 yılında TP operatörlüğünde açılan Yassıhöyük-1 kuyusu ile Türkiye Petrolleri o yıl dünyada ultra derin deniz sondajı yapabilen 12 şirket arasına girdi. Karadeniz’de sürdürülen çalışmalara ilerleyen yıllarda Akdeniz’de devam edilerek bölgenin hidrokarbon potansiyelini ortaya çıkaracak çalışmalar sürdürülmüştür. Karadeniz’de toplam 8, Akdeniz’de toplam 13 kuyu açılmış toplam 2,5 milyar dolar harcanmıştır. Denizlerde yürütülen çalışmalar 2013 yılında Barbaros Hayrettin Paşa sismik gemisinin satın alınmasıyla birlikte büyük bir hız kazandı. 2014 yılında Shell ile ortaklaşa açılan Şile-1 kuyusu Barbaros Hayrettin Paşa’nın bölgede elde ettiği sismik verilerle açıldı.
Trakya’da kara alanlarında yoğun olarak sürdürülen doğal gaz arama faaliyetleri yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve uygulanmasıyla birlikte sığ ve derin hedefli doğal gaz arama projelerine ağırlık verilmiştir.
Son yıllarda Doğu Anadolu Bölgesi ve Trakya bölgelerinde yoğunlaşan ankonvansiyonel faaliyetler de büyük bir ilerleme kaydedilmiştir. 2013 yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ankonvansiyonel arama projelerini başlatan Türkiye Petrolleri 2014 yılında Konacık-1 kuyusunda Türkiye’nin ilk şeyl petrol keşfini gerçekleştirdi. Halliburton ve Shell ile bölgede çalışmalara devam edilirken, Trakya Bölgesi’nde de açılan Çeşmekolu-1 kuyusu ile bölgedeki ilk şeyl gaz keşfi yapılmıştır.
2023 yılına kadar yurt içinde yapılacak arama faaliyetlerine yaklaşık 11 milyar dolar kaynak aktarılması planlanmaktadır.