Merkezi İngiltere'de bulunan risk analiz şirketi Verisk Maplecroft'un yayımladığı "İklimDeğişikliğine Karşı Savunmasızlık Endeksi 2018" isimli raporda, Afrika kentlerinin üçte ikisinin küresel ısınmadan dolayı aşırı risk altında bulunduğu aktarıldı.
Nüfus artışıyla dünyanın en dinamik 100 kentinden 86'sını oluşturan Afrika kentlerinin 79'unun "aşırı risk" altında bulunduğu belirtilen raporda, bunlardan 15'inin başkent, kalanının ise kıtanın önemli ticaret merkezleri olduğu kaydedildi.
Küresel ısınmadan en çok etkilenen Afrika şehirleri listesinde OAC'nin başkenti Bangui, Liberya'nın başkenti Monrovia ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin (DKC) Doğu Kasai bölgesindeki Mbuji-Mayi kenti ilk üç sırada yer alıyor.
Rapora göre, en fazla risk altında olan diğer kentler arasında, 2053'e kadar önemli bir nüfus artışı öngörülen Nijerya'nın başkenti Abuja ve en büyük şehri Lagos, Uganda'nın başkenti Kampala, Tanzanya'nın Darüsselam şehri, Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa ve Angola'nın başkenti Luanda bulunuyor.
Küresel ısınma riski ile nüfus artışı arasında güçlü bir bağın bulunduğuna dikkat çekilen raporda, ısınma riskiyle karşı karşıya kalan kentlerin zaten iyi bir sağlık sistemi bulunmaması ve felaketlere karşı korunma kapasitesinin zayıf olması nedeniyle halkının korunmasız olduğu vurgulandı.
Raporda, dünyanın en kalabalık kentlerinden Yeni Delhi, Bombay, Meksiko ve Karaşi, küresel ısınma riskinin yüksek olduğu kentler arasında sıralanırken Birleşik Krallık'taki Glasgow, Belfast ve Edinburgh, Fransa'daki Rouen ve Rennes, Almanya'daki Hannover şehirleri ise riskin en düşük olduğu kentler olarak belirlendi.