Kanuni'nin kayıp mezarının izinde çalışmalar sürüyor
TİKA öncülüğünde "Zigetvar Kanuni Sultan Süleyman'ın Kayıp Mezarının Araştırılması Bilimsel Değerlendirme Paneli" düzenlendi.
HABER: ÖZLEM DOĞAN
İstanbul Sepetçiler Kasrı'nda düzenlenen "Zigetvar Kanuni Sultan Süleyman'ın Kayıp Mezarının Araştırılması Bilimsel Değerlendirme Paneli'ne alanında uzman bilim adamları katıldı. Ahmet Yeşiltepe'nin moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Prof. Dr. Feridun Emecen, Prof. Dr. Janos Hovari, Prof. Dr. Nurhan Atasoy ve Prof. Dr. Pal Fodor, katıldı. Panele ayrıca Türkiye ile Balkanlar ve Doğu Avrupa'nın aralarında Makedonya'nın da bulunduğu 11 farklı ülkesinden yaklaşık yüz bilim insanı da iştirak etti. Açılış Konuşmasını gerçekleştiren Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nuran Pilehvarian, Macaristan Türkiye Büyükelçisi Kiss Gabor'un ardından kürsüye gelen TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam, "Güzel proje ve çalışmalarda yer alan akademisyenlerimiz, büyük hocalarımız ve araştırma yapan arkadaşlarımız burada. Kanuni'nin bulunmasıyla yapılan çalışmaları ve yapılan hazırlıkları dinlemekle birlikte, buradan edineceğimiz bilgiler ve yaklaşım teknikleriyle birlikte TİKA çalışanları olarak da bundan sonraki süreçte hangi noktada daha fazla dikkat edeceğimiz de öğreneceğiz" dedi.
Kanuni'nin iç organları iki kere tahnit edildi
Macaristan Proje Ekip Başkanı Doç. Dr. Pap Norbert ve Türkiye Proje Ekip Başkanı Prof.Dr. Ali Uzay Peker proje hakkında sunum yaptı. Ardından Moderatörlüğünü Ahmet Yeşiltepe'nin gerçekleştirdiği panele geçildi. Panelde konuşan ve Kanuni'nin kayıp mezarının olduğu iddia edilen alanın türbe palanga olduğunu ifade eden Prof. Dr. Feridun Emecen, Kanuni'nin cesedinin tahnit edilip edilmediği tartışması var. Tahnit edildiği söz konusu kaynaklarda net olarak görülüyor. İç organları iki tahnit edildi" dedi.
Evliya Çelebi Kanuni'nin mezarını tarif ediyor
Kanuni'nin türbesinin zaman içinde kaybolduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Orada bulunan kilise Kanuni'nin mezarı olarak kabul edilmiş. Ne zaman başımız sıkışsa Evliya Çelebi'den konu hakkında bir bilgi buluruz. Evliya Çelebi Kanuni'nin mezarının yerini ayrıntılı bir şekilde tarif etmiştir" şeklinde konuştu.
Rivayetler konusunda dikkatli olmak lazım
Prof. Dr. Nurhan Atasoy ise Osmanlılar gittiğinde önemli bir kişiliğin kalıntıları üzerine kilise yapılmış olmasının mantıklı geldiğinin altını çizerek şöyle konuştu: "Kanuni'nin mezarı hakkında rivayetler var ama bu rivayetler konusunda her zaman dikkatli olmak lazım."
Entelektüel bağlantı: Osmanlı kalıntıları
'Padişahın otağını her yerde arayabiliriz' diyen Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Cesedin kokmaması için acil tedbirler alınması ve ordunun da padişahın vefatını bilmemesi gerekiyordu" diye konuştu. Ardından söz alan Prof. Dr. Janos Hovari de Macaristan'da 1870'li yıllardan itibaren tarihi eser korumasının resmileştiğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "1672'de Türbek'teki Süleyman türbesinin etrafındaki binalar inşaat malzemesi ihtiyacına kurban gitti. Macaristan'da Fransız kaynaklı oryantalist bir rüzgar esti. Bu şekilde Osmanlı kalıntıları entelektüel bir bağlantı noktası olarak görüldü."