Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, NATO üyeliği başvurularına ilişkin İsveç ve Finlandiya heyetleriyle yaptığı görüşmede, savunma sanayi ürünlerine dönük yaptırımların kaldırılması yönünde bir olumlu tavrı gördüklerini söyledi.
Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, İsveç ve Finlandiya heyetleriyle gerçekleştirilen görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yeni görüşme için bir tarih belirlenip belirlenmediğinin sorulması üzerine İbrahim Kalın, ilk toplantı olması dolayısıyla yeni görüşme için tarih ve format konusuna odaklanmak yerine, temel çerçevenin doğru oturtulması üzerine odaklandıklarını kaydetti.
Görüşme ve istişarelerin gelecek günlerde devam edeceğini belirten Kalın, "Bu toplantıdan şu anda henüz günü, saati belirlenmiş bir tarih yahut bir müzakere metni çıkmadı. Biz bunu bilerek tercih ettik. Çünkü biz bir kere çerçevenin muhataplarımız tarafından açık ve net bir şekilde anlaşılması için bu müzakereleri yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu mesajı şimdi aldılar, şimdi kendi başkentlerine dönüp bu değerlendirmeleri liderlerine arz ettikten sonra bize yapacakları geri dönüşe göre biz bundan sonraki sürecin nasıl ilerleyeceğini kararlaştıracağız." değerlendirmesinde bulundu.
"Zaman baskısı altında olmadığımızı ifade etmeliyim"NATO'nun da toplantıya dahil olması durumun söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine Kalın, "NATO Genel Sekreteri'nin bu konuda bir önerisi oldu bildiğiniz gibi, Cumhurbaşkanımızın da NATO Genel Sekreteri ile bu bir telefon görüşmesi oldu. NATO'dan böyle bir teklif gelirse bunu değerlendiririz, nasıl bir teklif geleceğine bu bağlı. Haziran ayı sonunda da biliyorsunuz Madrid'de bir NATO Liderler Zirvesi yapılacak ama şunu açık söyleyeyim, bizim o zirveye kadar 'şu konuyu yetiştirelim, bu süreci yetiştirelim' gibi bir zaman baskısı altında olmadığımızı ifade etmeliyim. Biz sürecin sağlam bir şekilde ilerlemesini, Türkiye'nin güvenlik endişelerini karşılayacak adımların atılmasına bağlı olarak ilerletilmesini sağlamak yönünde bir kararlılık içerisindeyiz." diye konuştu.
Sözcü Kalın, "NATO Liderler Zirvesi'ne kadar arada bir görüşme daha planlanır mı, bir dahaki görüşmenin düzeyi ne olabilir?" şeklindeki soruyu, şöyle yanıtladı:
"Şu anda bu alternatiflerin hepsi mümkün, dediğim gibi ilk olarak muhataplarımızın bizim sunduğumuz konuları götürüp başkentlerine takdim ettikten sonra bize yapacakları geri dönüşe bağlı olarak sürecin seyrini birlikte değerlendireceğiz. Biz tabii Cumhurbaşkanımızın çizdiği çerçeve ve talimatları doğrultusunda da önümüzdeki günlerde bu süreci takip etmeye devam edeceğiz. Bakanlar düzeyinde görüşme olabilir, liderler düzeyinde başka görüşmeler olabilir, NATO Zirvesi öncesinde olabilir, zirvede olabilir, bu önümüzdeki sürecin, akışkan ve dinamik olduğunu ifade edebilirim. Biraz süreç artık bundan sonra muhataplarımızın bize geri dönüş yapacağı, ne diyelim, eylem planı, paketi, yahut önerileri çerçevesinde şekillenecek."
"Sevindirici bir gelişme"Türkiye'ye yönelik savunma sanayi yaptırımlarının kaldırılması konusunda karşı tarafta olumlu bir eğilimin olup olmadığına ilişkin soruya karşılık ise Kalın, "Savunma sanayi ürünlerine dönük yaptırımların kaldırılması yönünde bir olumlu tavrı biz gördük bu toplantıda. Tabii bu sevindirici bir gelişme, bu pozitif gündeme dahil edebileceğimiz önemli bir başlık." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın olağanüstü NATO Liderler Zirvesi'nde dile getirdiği bir ilkeyi de altını çizerek ifade ettiklerini vurgulayan Kalın, "Bunu her platformda da tekrar ediyoruz, o da müttefiklerin birbirine ambargo uygulamasını prensip olarak doğru bulmuyoruz. Müttefikler, hele ki NATO ittifakı, bir güvenlik ittifakı olarak terör gibi ortak tehditlere karşı kararlı ve azimli bir şekilde mücadele edecekse müttefiklerin birbirine yaptırım uygulaması asla kabul edilemez. Bu ancak ve ancak ittifakı zayıflatır ve bizim düşmanlarımızı sevindirir." değerlendirmesinde bulundu.
Bu ilkeyi prensip olarak NATO'daki diğer müttefikleriyle de paylaştıklarına dikkati çeken Kalın, "Dolayısıyla hem Amerika Birleşik Devletleri'ne hem diğer bize karşı açık ya da kapalı, örtülü ya da açık ambargo uygulayan kısıtlama uygulayan, yavaşlatma taktikleri uygulayan müttefiklere ve diğer ülkelere karşı da bunu bir prensip olarak ifade ediyoruz, bundan sonra da etmeye devam edeceğiz." diye konuştu.
"Ne tür somut adımlar atacaklarını birlikte göreceğiz"İbrahim Kalın, "Taraflar ülkelerine dönüp liderleriyle görüşecekler ama YPG/PYD'nin terör örgütü olarak tanınması konusunda en azından bir mesaj verdiler mi, bu konuda bir adım atılacak mı?" sorusuna karşılık da şunları söyledi:
"Bize Türkiye'nin bu konudaki güvenlik endişelerini anladıklarını ve bu yönde adım atmak için bir iradenin oluşmaya başladığını ifade ettiler ama ben tabii onlar adına bir açıklama yapmayı doğru bulmam. Bundan sonra ne tür somut adımlar atacaklarını birlikte göreceğiz. Ama dediğim gibi, biz bilgileriyle, belgeleriyle, görüntüleriyle kendilerine PKK'nın PYD'den, YPG'den farklı bir örgüt olmadığını açık ve net bir şekilde ortaya koyduk. Açıkçası biz Obama döneminde ortaya atılan bu tezin, bu yaklaşımın daha en başından itibaren yanlış bir politika olduğunu da ifade ettik. Amerika yapıyor diye bu hatayı Avrupalıların da yapması gerekmiyor. Daha nesnel, istihbari bilgilere dayalı, Türkiye'nin de siyasi beklentilerini ve güvenlik endişelerini karşılayacak şekilde bir terörle mücadele konsepti geliştirmeleri elbette mümkün ve PYD ve YPG'nin bu yapı içerisinde nereye oturduğunu da aslında kendi istihbarat örgütleri de açık bir şekilde biliyorlar. Biz bunları tekrar gündemlerine getirdik, bundan sonra da gündeme getirmeye devam edeceğiz. Çünkü NATO'nun en önemli müttefiklerinden birisi olarak Türkiye'nin güvenlik endişeleri karşılanmadan herhangi bir sürecin ilerlemesi söz konusu değildir."