Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, CNN International kanalında Christiane Amanpour ile Zeytin Dalı Harekatı'nı ve Suriye'deki durumu değerlendirdi. Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Trump'un bugün bir telefon görüşmesi yapacaklarını da belirtti.
Amanpour'un "Ortada son derece tehlikeli bir durum varmış gibi görünüyor. Zeytin Dalı Harekatı'nı başlattınız ve bu harekat doğrudan doğruya ABD tarafından desteklenen güçleri ve bölgedeki Amerikan varlığını hedef alıyor. Bu nasıl olabiliyor?" sorusuna cevap veren İbrahim Kalın, "Biz PYD-YPG'nin DEAŞ ile mücadele adı altında Amerikalılar tarafından desteklenmesi konusunu aylardır, hatta yıllardır gündeme getiriyoruz. Ancak ne Amerikan tarafından ne de bölge ülkelerinden olumlu bir sonuç veya ikna edici bir yanıt alamadık. Bu adımı atmamız, sınırlarımız boyunca ulusal güvenliğimizi güvence altına alabilmekti. Son bir yıllık dönemde PYD-YPG kontrolünde bulunan Afrin bölgesinden yaklaşık 700 saldırı gerçekleştirildi. Sınırın her iki tarafında operasyonlar düzenlendi. Biz bu konuyu defalarca gündeme getirdik. Ancak günün sonunda sınırımızı korumak için adım atmamız gerekiyordu. Üstelik bildiğiniz gibi PYD ve YPG, PKK'nın Suriye kollarını oluşturuyor. PKK hem Avrupa'da hem de Amerika Birleşik Devletleri'nde terör örgütü olarak kabul ediliyor. Biz böyle bir terör örgütünün sınırlarımızın yanı başında özerklik elde etmesine veya devletimsi bir yapı kurmasına tahammül edemeyiz" dedi.
"ABD, Suriye'de müttefiki olarak bir Marksist Leninist örgütü belirlemiş bulunuyor"
Kalın, bu süreçte Türkiye ile ABD'nin karşı karşıya gelme ihtimali ve ABD ile sıcak çatışma içerisine girmemek için Türkiye'nin herhangi bir önlem alıp almadığı sorusuna ise, "Öncelikle Amerikalılar Afrin bölgesinde bulunmuyor. Fırat Nehri'nin doğusunda bulunan Mümbiç bölgesinde bulunuyorlar. Burada Suriye'nin batı tarafından bahsediyorum. Ayrıca operasyonla ilgili müttefiklerimize bilgi verdik. Birleşmiş Milletleri ve Güvenlik Konseyinin daimi üyelerini bilgilendirdik. Cumhurbaşkanımız bu akşam Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile görüştü. Ayrıca Rusya Devlet Başkanı Putin'le bir görüşme yaptı. Başkan Trump ile yarın bir görüşme yapacak. Bu diplomatik temasları, herkesin ne yaptığımızı anlaması amacıyla gerçekleştiriyoruz. Yani bu süreci şeffaf şekilde yürütüyoruz. Çünkü burada ulusal güvenliğimiz söz konusu. Bu Afrin Kürtlerine veya Suriye Kürtlerine yönelik bir harekat değil. Bu harekat, Kürtleri temsil ettiğini iddia eden bir terör ağına yönelik gerçekleştiriliyor. Tabii ki bu iddianın gerçeklerle hiçbir ilgisi yok. PKK-PYD'nin Marksist Leninist ideolojisini kabul etmeyen binlerce Kürt var. Zaten burada modern tarihin en büyük ironilerinden birini görüyoruz. ABD, Suriye'de müttefiki olarak bir Marksist Leninist örgütü belirlemiş bulunuyor" şeklinde konuştu.
SON İKİ YILDA VERDİĞİNİZ SİLAHLARI TOPLAYIN
Programda eski ABD Savunma Bakanı Ash Carter'ın arşiv görüntülerini izleten Amanpour, "Burada Ash Carter'ın hassasiyetlerinizi anladığını görüyorsunuz. Ancak bu başarılı savaşçılar oralarda yaşıyor. Bu kişilerin silahlarını Türkiye'ye çevirmemesini sağlamak için ABD'nin yapabileceği bir şey var mı?" sorusuna cevap veren Kalın, "ABD'nin atabileceği ve atması gereken bir somut adım var. O da son iki yılda PYD-YPG'ye verdikleri tüm silahları toplamaktır. Zira bu askeri desteğin verilmesi, DEAŞ ile mücadele çerçevesinde makul gösteriliyordu. Bize defalarca 'DEAŞ tehdidi ortadan kalktıktan sonra PYD-YPG'ye askeri destek verilmeyecek' dediler. Şimdi DEAŞ ortadan kaldırıldı ancak maalesef askeri yardım, silahlar ve mühimmat bu gruplara gitmeye devam ediyor. Burada sorulması gereken soru şudur; neden onları hala destekliyorsunuz? DEAŞ tehdidi artık yok. Bu silahları bize karşı veya Araplar, Türkmenler ve diğer Suriyelilere karşı kullanmayacaklarını nasıl biliyorsunuz?" ifadelerini kullandı.
"Biz Suriye'de Rusya ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz"
Rusya'ya ilişkin soru üzerine Kalın, "Görüntüde Rusya'nın bu durumu manipüle etmek isteyeceğini düşünebilirsiniz ama Rusların böyle bir şey yaptığına şahit olmadık. Biz Suriye'de Rusya ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Ancak biz bir NATO müttefikiyiz ve ABD başta olmak üzere NATO müttefiklerimizin Türkiye'yi yaklaşık 30 yıldır hedef alan bu örgüte verdikleri desteği sonlandırmalarını bekliyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Trump arasında iyi bir ilişki olduğunu belirten Kalın, "Açıkçası iyi bir ilişkileri var. İyi bir kimya yakaladılar. Birçok kez telefonda ve şahsen görüştüler. Ve tekrar görüşecekler. Burada liderler seviyesinde çözmek durumunda olduğumuz bazı kritik sorunlar var. Türkiye-ABD ilişkisi PKK-PYD gibi gruplar tarafından zarar verilemeyecek kadar önemli. Birlikte çalışırsak bölgede daha büyük stratejik çıkarlarımız olur. Hem bölge açısından, hem bizim açımızdan hem de Amerikalılar açısından" diye konuştu.