"Eğer Ak Parti mensubu olmasaydım, ya da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi önerisini başka bir parti getirseydi; ben yine EVET derdim" cümlesiyle başlayan mesajında Topbaş, "16 Nisan'da EVET diyelim, devlet sistemine güçlü bir aşı yapalım, krizler, kaoslar, belirsizlikler ve istikrarsızlıklar bir daha hiç yaşanmasın, hizmet ve yatırımlar artarak devam etsin, Türkiye'nin elde ettiği kazanımlar kalıcı olarak korunsun, millet iradesi ile devlet yönetimi arasına hiçbir güç giremesin" dedi. Topbaş mesajında şu ifadeleri kullandı:
Aziz Hemşehrilerim,Değerli Kardeşlerim;Eğer, AK Parti mensubu olmasaydım, ya da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Önerisi'ni başka bir parti getirseydi; ben yine de 'EVET' derdim.Zira, tarihin dönüm noktasındayız. Büyük dirilişin şafağında, aydınlık geleceğin kapısındayız. Ele güne karşı, dosta düşmana karşı, el ele gönül gönüle, 80 milyon büyük bir aileyiz.Hak gelince batılın zail olması gibi; güneş görününce karanlığın kaybolması gibi; Mecnun'un Leyla'ya, Ferhat'ın Şirin'e aşkı; Yunus'un şiiri, Mevlana'nın duası gibi; Alparslanların, Yavuzların, Fatihlerin yüreği; Battal Gazilerin, Ulubatlı Hasanların, Alperenlerin bileği gibi; Gazi Mustafa Kemal'in mücadeleciliği, Menderes'in cesareti, Türkeş'in ufku, Özal'ın vizyonu, Erbakan'ın gayreti gibi; denizlere kavuşan nehirler, sahillerde köpüren dalgalar gibi; birlik için, dirlik için, hep beraber büyük ve güçlü Türkiye için, tarihi bir adım atmaya hazırlanıyoruz.Türkiye, ülkeler içinde bir ülke değil. Haçlı ittifakları, hain terör odakları, türlü hileler ve tuzaklar ile bunca saldırı ve kumpas sebepsiz değil; çünkü güçlü, bağımsız ve dünyaya kafa tutabilecek bir Türkiye istenmiyor. Çünkü biz dirilirsek, insanlık dirilir; biliyorlar. Çünkü biz ayağa kalkarsak, sömürü çarkları kırılır; görüyorlar. Her şeyi denediler. Ve son olarak 15 Temmuz'da hain FETÖ darbesine karşı, milletimizin cesaretine ve kahramanlığına şahit oldular. Maşalar kırıldı, maskeler düştü. Şimdi o maşaları tutan eller bizzat sahneye çıktı. Dünyadaki değişimin farkına varmak mecburiyetindeyiz. Ülkelerin büyük bir yarış içinde olduğunu görmek, hızlı ve atak davranmak zorundayız. Hedeflerimizi büyük koymak durumundayız. Dünyada güç dengeleri yeniden şekillenirken, enerjiden savunma sanayiine, bilişim teknolojilerinden gıda güvenliğine, sağlık yatırımlarından turizme kadar her alanda sağlam adımlar atmak için istekli ve kararlı olmalıyız. Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan, milletimizin önüne büyük bir hedef koydu. Türkiye 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında olacak. Bu hedefe yürekten inanıyoruz. Bunun yolunun, kalıcı siyasi istikrardan geçtiğini biliyoruz.Milletimiz; koalisyon krizlerinden, demokrasi dışı müdahalelerden, iç ve dış şer odaklarının oyunlarından çok çekti. Eğer, devletimiz bu tür saldırılara, tezgahlara ve güçsüz bırakma çabalarına karşı bugün önerdiğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli gibi korunaklı bir sisteme sahip olsaydı, kişi başına düşen milli gelirimiz hiç şüphesiz bugün birkaç kat daha fazla olurdu.Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliği, AK Parti hükümetlerinin başarısı ve milletimizin desteği sayesinde yakın geçmişimizde devletimizin ve milletimizin varlığına yönelen tehditler bertaraf edildi. Tüm aksi çabalara rağmen birliğimiz ve beraberliğimiz bozulmadı; ekonomimiz ciddi sarsıntılar yaşamadı.Cumhuriyet tarihi boyunca yapılamamış hizmetler, yatırımlar gerçekleşti. El kapılarında borç dilenen bir ülke değiliz artık. Kendi uçağımızı, savaş gemimizi, tankımızı, topumuzu, silahımızı, helikopterimizi yapabilecek güç ve seviyeye ulaştığımızı gururla ifade ediyoruz. Yaşanan onca olumsuzluğa rağmen; Boğaz'a 3. Köprü'yü, Körfez Geçiş Köprüsü'nü, Avrasya Tüneli'ni hizmete açtık. Şimdi Çanakkale Köprüsü'nden, İstanbul'a dünyanın en büyük havalimanından, Kanal İstanbul'dan söz ediyoruz.İstanbul'a bin kilometreden fazla metro hedefiyle yatırımlarımızı her yıl daha da artırabiliyor, katrilyonlarca liralık hamlelerle dünyanın aklını başından alabiliyoruz.Bu başarıların devam etmesi için, istikrarı bozabilecek her türlü riskten korunmuş bir sisteme ihtiyacımız var. 16 Nisan; işte bu sebeple günlerden bir gün, tarihlerden bir tarih değil ! Milletçe karar vereceğiz. Daha güzel yarınlar için, birlik beraberlik ve kardeşliğimiz için, gençlerimizin önünü açmak için, tarafsız ve bağımsız yargı için, gerçek anlamda görevini yapabilen parlamento için, 'EVET' diyeceğiz.Türkiye, gönül coğrafyamızın son kalesidir. Milletimiz; kadim medeniyetler kurmuş, cihana insanlığı öğretmiş, Peygamber Efendimiz'in müjdesine mazhar olmuş, kutlu bir millettir. Tarih buna şahittir. Türkiye, sadece kendi sınırlarımız içinde değil, dünyanın dört bir yanındaki mazlumların umududur. Türkiye, gözü yaşlı anaların secdedeki duasıdır. Türkiye, dünyadaki adaletsizliğin, insafsızlığın, vicdansızlığın karşısına dikilebilecek tek güçtür. Türkiye, tüm insanlığın gelecek umududur. Türkiye, tesadüflere terk edilemez; maceralara sürüklenemez; ne olursa olsun denilemez. İşte bu yüzden,' EVET' diyelim; devlet sistemimize güçlü bir aşı yapalım.EVET diyelim; krizler, kaoslar, belirsizlikler ve istikrarsızlıklar bir daha hiç yaşanmasın.EVET diyelim; hizmet ve yatırımlar artarak devam etsin.EVET diyelim; Türkiye'nin elde ettiği kazanımlar kalıcı olarak korunsun.EVET diyelim; millet iradesi ile devlet yönetimi arasına hiçbir güç giremesin.BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN, Ben EVET' diyorum.